Bu hale hem şaşıp, hem kızıyordu;  Ruhundan bir gizli gam sızıyordu.  İsterdi yaşamak milleti için,  Kini vardı sevda illeti için…  .......  Kızılelma oldu bir güzel Cennet:  Oradan Turan’a yağdı saadet.  Ey Tanrı icabet kıl bu duaya:  Bizi de kavuştur Kızılelma’ya!…  ZİYA GÖKALP; Kızılelma'nın izinde, Necati Gültepe bir kısmını aldığım şiirde; - İrfan’ım çok çalıştın bee.. Noldu siz seçimi kazanmıştınız? Plana sadık kaldın mı :)? Hakikaten plan neydi. Çıktılar TV’de birkaç cümle edildi... Edilenin tam ortasına getirilip, yapılan çalışma çok kutsaldı. Kızıl elmaydı. O iş tamam, sen git filan denildi... Ne anladın gardaşım? şimdi napıyoruz?  Kamuoyunu bilgilendirmenin amacı, ikna etme niyeti olmaksızın bilginin yayılmasıdır. Ayrıca kendisi ve faaliyetleri hakkında hedef kitlesine doğru bilgi vermesi olarak tanımlanabilir. Bir çalışma yapılıp özelliklede başarısız bir görüntü verilirse bu daha çok önem kazanır. Türk Milliyetçiliğinin önemli sembollerinden birisi olan Kızıl Elma ilkesini Ziya Gökalp, Turan Ülküsü ile birleştirerek ona yeni bir anlam kazandırmıştı. Ülkü Ocakları’nda yetişen bir nesilde bu aşk alevlendi... Sonra baktım internette bir satış sitesinde ne bulduysa satan biri tutmuş marka yapmış, ne oldu şimdi. Sen sembollerini koruyamazsan... Satış malzemesi olursan, yakışır mı?  Sosyal medyada, bir haber de Oğan’ın bahsettiği “plan”ın, Özdağ’ın 2019’da yayımlanan “Kaçınılmaz Çöküş” kitabında yer alan şu cümlelerle bağlantılı olabileceği iddia edildi: “İş birliği ve ittifak her zaman muhalefet partilerinin aynı seçim ittifakı içinde yan yana gelmesi ile olmaz. Bazen de muhalefetin karşı karşıya gelmesi, ‘AKP rejimi’ni sona erdirmek için en iyi yöntem olabilir” cümleleri; iyide hiçbir makam görev olmayınca bu da olmadı.  Hani takımı yenilen teknik direktör saha içinde yandan maçı seyreder ya? Tribündekinden farkı ayağının sahaya basıyor olmasıdır... Hepimiz seyrediyoruz da,  Planı bilmiyoruz... Gülme, bilen varsa söylesin, Sadık kalacağız… Eskiler, kendi üyelerini keklemek için büyük yöneticinin bir bildiği var itiraz etme derlerdi. İsyankar üyeler de susup mal gibi birbirine bakanlarda gerçekten keramet varmış gibi bir sadakat hürmetinde kıymeti kendinden menkul bir şey duyacağız diye yıllarca bekledi... Her seferinde hüsrana uğradı ama maalesef akıllanmadı. Bu konuda çok hatıralarını yazdılar. Okuyanlarda ders almadı… Türk Milliyetçiliğinin önemli sembollerinden birisi olan Kızıl Elma imgesi, Türk Devletleri için bir hedefi ve amacı simgeler. Ulaşılması gereken bir yeri, fethedilmesi gereken bir beldeyi ifade ettiği gibi kimi zaman bir devlet kurma idealini, kimi zaman cihan hakimiyeti idealini, kimi zaman da Türk Birliği idealini ifade etmiştir.  “Biz Türkler, ordusu olan bir millet değil, milleti olan bir orduyuz!” demişti Mustafa Kemal Atatürk. Seçim bir umutla herkes kendi çapında koştu, etti ve adaylardan biri kazandı... Ve altının gramı rekora koşuyor... Kesin inancım dış güçler bunu yapıyor... Yeni kurula bir şans verseler hepsinin altından kalkarız ama dur bakalım bu yolculuk nereye?  Bana göre tarifi şöyle Kızıl Elma ülküsü; dünya üzerindeki tüm Türk boylarının bir çatı altında birleşmesini ifade eder. Türk’ün ülküsü Turan’dır, hep daha uzakları arzulamaktır. Başarmaktır. Bir bu bilgilerimi hatırlıyorum, birde yaşanan her şeye kutsallık izafe etmeye çalışanlara bakıyorum. Gerçekten ne alakası var demekten kendimi alamıyorum...  Pekala bilmediğimiz plana sadık kalalım da umutla şöyle diyelim,  Kanuni Sultan Süleyman’ın deyişiyle; Kızıl Elma’da görüşürüz!