ÖZEL HABER | Nazilli’nin emektar ustalarından Ferdi Akçay, 43 yıldır gelinlik kızların çeyizlerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan el işlemesi ipek yorgan üretimini devam ettiriyor. El emeğiyle hazırlanan yorganlarda tamamen doğal yün ve pamuk kullanan Akçay, geleneksel yöntemlerden ödün vermeden üretimini sürdürüyor. Günümüzde nevresimlerin yaygınlaşmasıyla işlemeli yorganlara olan ilginin azaldığını belirten Akçay, kültürel bir mirasın kaybolmaması için çabalıyor.

MESLEK YOK OLMANIN EŞİĞİNDE
Nazilli’de geçmişte birçok usta tarafından icra edilen yorgan işlemeciliğinin bugün neredeyse yok olduğunu dile getiren Akçay, ilçede bu işi yapan ustaların sayısının bir elin parmağını geçmediğini söyledi. Mesleğin geleceğinin endişe verici olduğuna dikkat çekerek: “Bu iş hem zahmetli hem de sabır isteyen bir meslek. Sonuçta iğne ile kuyu kazıyoruz. Her şeyin seri üretim olduğu bir dönemde el işçiliği ne yazık ki göz ardı ediliyor. Bu sanatı yaşatmaya çalışıyorum ama gelecek nesillerede öğretmek istiyorum.” Akçay, yetkililerin ve vatandaşların geleneksel el sanatlarına daha fazla sahip çıkması gerektiğini de ifade etti.

ELYAF DEĞİL, DOĞAL ÜRÜNLER KULLANILMALI
Doğal yorganların insan sağlığı için çok önemli olduğunu belirten Ferdi Akçay, özellikle elyaf yastık ve yorganların ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı: “Elyaf teri içine çekmediği için nem içeride kalıyor. Bu da boyun fıtığından tutun da solunum yolları problemlerine kadar birçok sıkıntıyı tetikliyor. Oysa doğal yün ve pamuk hem teri emer hem de vücudun ısısını dengeler. Sağlıklı uyku için en sağlıklısı öncelikle yün sonra pamuklu ürünlerdir.” Vatandaşlara özellikle çocukları için elyaf ürünler kullanılması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundu.

İŞLEMELİ YORGANLAR EMEK VE SANATIN BULUŞMASI
Akçay, ipek yorganların yalnızca bir çeyiz ürünü değil, aynı zamanda el işçiliğinin ince bir sanat örneği olduğunu söyledi: “Bir ipek yorganın hazırlanması 4 günden aşağı sürmez. Her biri el emeği, göz nuru. Yani tam anlamıyla iğne ile kuyu kazıyoruz. Hâlâ düğün öncesi işlemeli yorgan isteyenler var ve bu gelenek yaşadıkça ben de üretmeye devam edeceğim.” Her yorganın işlenirken taşıdığı duygu ve anlamın yıllarca saklandığını belirten Akçay, bunun Türk kültürünün en değerli parçalarından biri olduğunu vurguladı.

BU KÜLTÜR YAŞASIN DİYE MÜCADELE EDİYOR
Mesleğine büyük bir aşkla bağlı olan usta yorgancı, el sanatı geleneğinin gelecek nesillere aktarılması için toplumun daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiğini söyledi: “Bu işi sevmesem çoktan bırakırdım. Ama biz kültürümüzü yaşatmak için buradayız. Sadece kendi adıma değil, Nazilli ve ülkemizin değerleri adına çalışıyorum. Ne kadar geçmişe oranla ilgi azalmışta olsa bu ürünlerin değerini bilenler hala geliyor ama unutulmaması büyük önem taşıyor.” Akçay, doğal ürünlerin kullanımının artması ve mesleğin yaşatılması için destek çağrısında bulundu.




