7-14 Ocak Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası. Beyaz Baston 20’inci yüzyılın başlarında Londra’da trafik kazası sonucu görme yetisini kaybeden bir fotoğraf sanatçısının, dış dünyanın kendisini fark etmesi amacıyla bastonunu beyaza boyamasıyla oluşmuş ve başarılı olduğu düşünüldüğünden Fransa'da 1931 yılında simgeleştirilmiştir. Dünya ve Türkiye’de her yıl Ocak ayının ikinci haftası Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası olarak anılmaktadır. Bütün çağlar boyunca beyaz baston da bu yaşantıdaki insanları simgeleştiren en önemli araçtır.
Maalesef bu hafta kutlanmıyor bile. Kutlamayı bir tarafa bıraktım, görme engelli vatandaşlarımız için bir çaba harcandığını ya da bir projenin dahi yapılmadığını görmemek çok kötü. Evet biz gören gözler bunları görmediğimize üzülürken, gerçekten görme engeli olan bireylerde kendileri için hayatın ne kadar zor olduğunu anlatmaktan artık sıkıldılar. Muhakkak ki engelli kişi, diğer insanların sahip olduğu olumlu ve olumsuz özelliklerin hepsine sahiptir. Bu durumdaki kişilere acımak, çaresiz olarak görmek yerine, engelli insanların hayat kalitesini yükseltecek ve kolaylaştıracak faaliyetlerin kurumlar kadar toplum tarafından sürdürülmesi ve desteklenmesi gerekir. Her sağlam bireyin potansiyel bir engelli adayı olduğu unutulmamalıdır. Bu duygularla tüm engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmek, bu vatandaşlarımızın tüm hizmetlerden eşit bir biçimde yararlanmasını sağlamak, onlara sahip çıkarak onların sorunlarına ortak olmak, hepimizin insanı ve vicdani görevi olduğunu düşünüyorum.
Görme engelli bir arkadaşımla sohbet sırasında ‘hayat şartlarınız için ne olmasını istersin?’ diye sorduğumda, duyduklarım içimi yaraladı. Bazen kendileri ile sohbet edilmeye bile ihtiyaçları olduğunu söyledi. Evet sohbete, ilgiye, minibüse binerken kolaylığa, ev temizliğine, insan gibi yaşamaya çok ihtiyaçları vardı. Sadece görme engeliler gününde değil, her zaman hatırlanmaya ihtiyaçları var.
Engelsiz bir dünyayı hep beraber kurabiliriz. Onların iş yaşamına atılabilmeleri, kendi kazançlarını sağlayabilmeleri, kendilerine olan öz güvenlerini ve en önemlisi onları korumalıyız. Koca bir şehirde kurumlara giriş çıkışlarda, en lüks yapılan apartman dairelerinin girişlerinde ne kadar kolaylıklar var bunları tartışmayı geçip, uygulamaya geçmeliyiz. Onlarında hayatın ritmini yakalamaya ihtiyaçları var ve bu hakkı onlara bizler vermeliyiz. Her alanda kendini ispatlamış engelli vatandaşlarımız aslında kendilerinin bu hayata ne kadar tutunmak isteklerini bizlere gösteriyor.
Hiç düşündünüz mü, bu ülkede yaşayan milyonlarca engellinin bizim yapmamız gereken ancak yapmadığımız mimari düzenlemeler nedeniyle zamanlarını dört duvar arasında geçirmek zorunda kalıyor. Farkında değiliz ancak engelli dediğimiz insanlar, aslında hepimizden daha çok engel tanımadan hayatlarına devam ediyor. Umarım sadece 7-14 Ocak Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası’nde değil, her gün onları için bir şeyler yaparız ve engel olmak yerine engelleri kaldırırız. Uzun lafın kısası, engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileğiyle.