Kadim kültürümüzde hak ve hakikati ifadede, Devlet Ebet Müddet düsturunu düşünmek ana eksenimiz olmuştur. “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” temel düşünce zemini üzerine bina ettiğimiz Medeniyetimizin harcı İnancımızın imbiğinden damıtılarak gelen değerlerimizdedir. *** Adil olmayı… Adaletle hükmetmeyi… Liyakati esas alan bir yönetim felsefesini hayata geçirmeye gayret eden liderin etrafında kenetlenmek; Dinî bir emirdir. *** Dik durmak… Haksızlık karşısında -aleyhe bile olsa- susmamak… Her zaman ve her daim iyiyi, doğruyu müdafaa etmek… İsyan ve itaat tahterevallisinin dengesini inşa etmede çok önemli bir yere sahiptir. *** Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Ey Muaz, Allah’tan korkmak ve himayesine girmek , doğru konuşmak, verdiği sözde durmak, emaneti ödemek, hıyanet etmemek, komşu hakkını korumak, öksüze merhamet etmek, tatlı sözlü olmak, herkese selam vermek, güzel amel ve işlerde bulunmak, uzun kuruntularda bulunmamak, imanını korumak, Kur’an-ı anlamak, ahireti sevmek, hesabın korkusunu taşımak ve herkese şefkat kanadını germeği tavsiye eder; hikmet sahiplerine kötü söz söylemekten, doğruyu yalanlamaktan, günahkara itaatten, âdil hükümdara isyandan ve yeryüzünde bozgunculuk çıkartmaktan seni nehyederim. Nerede olursa ol, takvâ üzerine olup, Allah’tan korkmak ve her günahın akabinde tevbe etmekle tavsiye ederim.Gizli günah işledinse gizli, âşikâre isyan ettinse âşikâre tevde edersin” (Kaynak: İhyau’ulûmi’din, Cilt:2 (Rub’ul -âdat ) Shf. 876). *** İsyan ve itaat tahterevallisinin muvazenesi, zikrettiğimiz hadisi şerifte hülasa edilmiş. Bu minval üzere idare eden ve edilen bir cemiyet ve cemaatin hem devlete hem de Allah’a isyanı mümkün olur mu? Herkesin muhasebesi bu Hadis-i Şerifin çizdiği yol ve yönde olursa… Yönetim piramidinin en temeli olan aileden… En tepedeki idare edene kadar… Kemiyet ve keyfiyetin… Yani nicelik ve niteliğin… Nasıl ahenk içinde istiklal ve istikbale yürüdüğü görülecektir. *** Yeter ki rehberimiz, İnancımızın harcı ile karılmış olsun. İMZA : İmzasız!