Kaç aydır tüm dünyayı sarsan coronavirüs sürecinin en çok etkilediği sektörlerden birisi de basın yayın. * * * İşletmelerin çoğunun kapalı olması bilhassa yerel basına gerek reklam gerekse de abone gelir kaybına uğrattı. * * * Normalleşme sürecine sağlıklı bir şekilde geçebilirsek bizim sektör önce yaralarını sarmaya başlayacak. Ancak bundan sonra ayakta kalma mücadelesine kaldığı yerden devam edebilecek. * * * Kendim de dahil olmak üzere pek çok meslektaşımın gazetecilik mesleğini maddi kazançtan ziyade bir ideal uğruna yaptığımızın bilinmesini isterim. * * * Ama tüm Aydın’da günlük olarak yayında olan tüm gazetelerin zaten çok parlak olmayan bilançoları artık (bir daha düzelmemek üzere) eksilere düşmüş durumda. * * * Ulusal gezetelerin bile basılı yayınını bitirdiği 2020 Türkiye’sinde belki de bizim en büyük şansımız abonelerimizdir. * * * Şu an için Ses Gazetesi’nin günlük tirajının yarıdan fazlası kuryeler aracılığıyla abonelerine gidiyor. Diğer yerel gazetelerinde aşağı yukarı aynı olduğunu biliyorum. * * * Zaten abone gelirleri olmasaydı belki biz bile şu an yayında değildik. Okurlarımızın bize en büyük katkısı gazetelerimize abone olmaları. Çoğu abonemizi şahsen de tanırım. * * * Zaten cep telefonundan ya da bilgisayarından gazetede çıkan tüm haberleri (daha gazete eline geçmeden) okuyor. * * * Çoğu zaman da sırf 75 senedir yayın yapan gazete ayakta kalsın diye yerel değerlere destek olmak için bize abone oluyor. Okurlarımıza ayakta durma azmimize sundukları desteklerden dolayı teşekkür ederim. * * * Dedim ya; bu iş para kazanmak için değil, sadece idealler uğruna yapılabilir. * * * Bizim bu mesleğe yeni yüzler, yeni kalemler kazandırmamız lazım. * * * En azından muhabir, köşe yazarı arkadaşlarımızın ayda 3-4 kitap okumaya yetecek maddi imkanlarının olması lazım. Yeni insanlar yetiştirmek bir yana işimizi bile kaybetmenin korkusunu yaşamaya başladık. Dövizin ve girdi maliyetlerinin yükselmesine paralel artan maliyetler gazete sahiplerine zor günler yaşatacak. * * * Devletimiz gazeteleri de gazetecileri de koruyacak tedbirleri bir an önce almalıdır. Bu konuda inisiyatif “Güçlü olan ayakta kalsın” değil. “Gazeteler yaşasın” olmalıdır. * * * Her Basın Bayramında bahsedilir. Yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü kuvvet olduğu ileri sürülen medya eğer sahip çıkılmazsa kaybedilecek ve toplumun sorgulama kültürü yok olacaktır…