Çağımızın Vebası Covid-19 yeni tip koronavirüs salgın hastalığı nedeniyle 22 Mart 2020 Pazar gününden bu yana 65 yaş üstü yaşlılarımızı evlerde tutuyoruz. Ancak yaşlılarımızı daha fazla evlerde tutmak, özellikle ikametgahı güneş görmeyen yaşlılar için yüksek tansiyon, şeker, kalp, kemik erimesi, romatizmal hastalık riski oluşabileceği gibi, vücutlarının bağışıklık sistemini de zayıflatır. Yani çoğunluğu güneşten alınan D Vitamininden bahsediyorum. Bu konuda yanlışım varsa lütfen Hekim arkadaşlarımız düzeltsin.
Çocuklarda da bir nevi kemik hastalığı olan Raşitizm’e de sebep olabilen D Vitamini eksikliğini yaşlılarımız süt, ayran, kefir, peynir, yoğurt, tereyağı,
ton balığı, somon balığı, uskumru balığı, istiridye, karaciğer ve yumurta sarısı yiyerek vitamin eksikliğini bir ölçüde giderebilirler ancak bu hayat pahalılığında her kesin bu gıdalara sahip olması çok zor.
Girdiği vücutta kendisini 14 gün saklayabilen, sadece fiziksel temastan değil soluduğumuz havadan da bulaşabilen bu sinsi mikrop bir gün yaşantımızdan silinir mi, bir gün gerçekten bu mikroptan kurtulabilir miyiz bilinmez, ama bu saatten sonra hayat normale dönse de artık o eski kaygısız günlere dönemeyeceğimiz açık. Zira bu mikrobun yüzde 100 garantili aşısı bulunmadan aklı başında hiç kimse artık kendisini yeterince güvende hissedemeyecek. Ki aşı bulunsa da ücretli mi olacak, ücretsiz mi olacak henüz bilinmiyor. Ama bu virüsü ortalığa salanların 20 trilyon dolarlık bir aşı pazarı düşledikleri konusunda yazılıp çizilenler var.
Aşı deyince Yeniçağ Gazetesi’nin usta yazarlarından Arslan Bulut 02 Mayıs 2020 tarihli Yeniçağ Gazetesindeki yazısında aşı konusunda ilginç bilgiler veriyor. Bulut yakında benzin gibi havanın da satılabileceğini öngörüyor. Bulut ayrıca Covid-19 yeni tip koronavirüs salgınının Bill Gates’in başını çektiği milyarderlerin projesi olduğunu, bu salgın bittiğinde dünyanın yeni dünya düzenine geçmiş olabileceğine işaret ediyor. Bulut bu yeni dünya düzeninde ulus devletlere yer olmayacağının da altını çiziyor bu yazısında. İnanmayan Yeniçağ’ın internet sitesinden yazıyı bulup okuyabilir.
Bu arada Bill Gates’in eski elemanının başında olduğu vakıf tarafından fonlanan Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği bilgilerin yeterince güvenli olmadığını belirtmem gerekiyor. Covid-19 virüsü ile bu güne kadar yaptığı bir çok açıklama kafa karıştırıyor. Bence Dünya Sağlık Örgütü de Dünya Elitleri’nin kontrolünde küresel yalanlarla insanlığı aldatıyor diye düşünüyorum. Zaten Gates’in vakfı tarafından fonlanması da durumun göstergesidir.
Yine aşı konusunda Usta Yazar Kürşad Berkman’ın yazdığı Biyolojik Terör Chemtrals kitabının 13'üncü sayfasının son paragrafında şu ilginç ifadelerden haberdar olmanız gerektiğine inanıyorum. (Bu konuyu aşılar konusunda teferruatlı olarak anlatacağız ancak onun öncesinde Microsoft bilgisayar sistemlerinin kurucusu Bill Gates’in babası ve Gates Vakfı’nın onursal Başkanı olan Sr.William H.Gates’in itiraf niteliğindeki şu sözlerine kulak verelim.” Gates Vakfı, Rockefeller Vakfından aldığımız ilhamla bir GAVİ enstrümanı olan çocuk aşıları global bütçesine 750 milyon dolarlık katkıyı taahhüt ederek GAVİ’yi başlatmıştır.”
Peki GAVİ nedir.?
Efendim, GAVİ ALLIANCE Türkçesi ile Küresel Aşı ve Aşılama Birliği isminde bir kuruluş ve bu kuruluşu kuran ise Gates Vakfı’ndan başkası değil. Gates Vakfı ise yukarıda beyan ettiğimiz gibi ünlü bilgisayar yazılımcısı Bill Gates’ten başkası değil.
Şimdi insan haliyle merak ediyor GAVİ ALLIANCE organizasyonuna üye olan kimler var diye,değil mi? Onlar kendilerine “Üye” değil,”Bağışçı” diyorlar. O zaman merakınızı giderelim. GAVİ’nin bağışçıları Dünya Bankası,Dünya Sağlık Örgütü (WHO),Uluslar arası İlaç Fabrikaları Birliği (IFPMA), UNİCEF, Dünya Tohum Birliği Konfederasyonu, Avustralya Uluslar arası Kalkınma Ajansı (AusAID), Brezilya Tarımsal Araştırma Kurumu (EMBRAPA), Kanada Uluslar arası Kalkınma Ajansı (CIDA), Kolombiya Tarım Bakanlığı, Uluslar arası Tarımsal Araştırmalar Danışma Grubu (CGIAR), Du Pont/Pıoner Hi-Bred (Dünyanın en büyük patentli GDO tohum ve tarım kimyasalları devi), Mısır Tarım Bakanlığı, Etiyopya, Gatsby Hayır Kurumu, Almanya, Gordon ve Betty Moore Vakfı, Gordon J.Hammersley Vakfı, Hindistan Tarım Bakanlığı, Uluslar arası Tohum Federasyonu, İrlanda (Irısh Aid), İtalya Dışişleri Bakanlığı, Lillian Goldman Hayır Vakfı, Yeni Zelanda Orman ve Tarım Bakanlığı,Norveç Dış İşleri Bakanlığı, Sam Spiegel Vakfı, Slovakya,İspanya,İsveç(SİDA), İsviçre (SDC), Syngenta AG (İsviçre menşeli GDO tohum ve tarım kimyasalları şirketi),Syngenta Vakfı, Systemwide Genetik Kaynaklar Programı, Birleşik Krallık Birleşmiş Milletler Vakfı, ABD (USAID), Gates Vakfı ve tabii ki Rockefeller Vakfı. Şimdi yukarıda adı geçen kurumların insanlığa doğru bilgiler verdiğine inanmak için çok saf olmak lazım.
İddialara göre 1970 yılından bu yana Rockefeller Vakfının sağladığı bütçe ile Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü özel bir proje başlattılar. Bu projenin adı “Üreme Düzenlemesi Aşıları İşbirliği” ve bu sperm, yumurta engelleyicisi aşılar geliştirmek için oluşturulmuş bir proje. Bu projeyi kısırlık projesi olarak düşünebilirsiniz.)
Bundan yaklaşık 10 yıl önce bağlı mahallelerimizden birinde ikamet eden bir arkadaşımın 1 aylık bebeğine aşı yapılmış ve bebek ertesi gün vefat etmiş, arkadaşım da bu olaydan çok üzülmüş, uzun yıllar süren bir takım sarsılmalar sonucu yuvası yıkılmıştı.
Neticede kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de bir Ayet-i Kerime; ”Hristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin. Siz onlara uymadığınız sürece onlar asla size dost olmazlar. Onlara uyarsanız artık onlardansınız, onlara uyarsanız Allah’tan ve Peygamberden size yar ve yardımcı yoktur.” der. Bir başka Ayet’de ise “Allah’ın emirlerini bile bile yapmamak Allah’a ve Peygamber’e savaş açmak demektir.” Der.
Selam ve Saygılarımla...