Dünyanın belki de en güzel ülkesinde yaşıyoruz. Bu güzel ülkede yaşamak da pek tabi bu ülke için en iyisini yapmayı gerektiriyor. Herkesin kapısının önünü süpürmesi ihtimalinde tüm şehrin tertemiz olacağı ihtimalini de hesaba katarsak yükümlü olduğumuz yerleri güzelleştirmeyi hedef belirlemeliyiz. Saygıdeğer şair Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde belirttiği gibi; “Türk eriyiz, silsilemiz kahraman!”. Bu yüce milletin aklına koyduktan sonra yapamayacağı ne var?! Bu noktada kendimize hatırlatmamız gereken tek yol ve yöntem samimiyetle çalışmaktır, zafer samimiyetle çalışanındır. Yapılan en basit hareketlerden en karmaşık eylemlere değin her kılışın altında bir düşünce ve tutum yatar. Bu açıdan öğrendiklerimiz düşüncelerimize, düşüncelerimiz tutumumuza, tutumumuz eylemlerimize, eylemlerimiz zaferimize veya hezimetimize dönüşür. Ben sevgili ve değerli hemşerilerimle bir araya geldiğim her bir anda onlara yönelen düşüncemin yansıdığı eylemlerimin efeler diyarının kıymetli insanları tarafından anlaşıldığını görüyor ve bundan mutluluk duyuyorum.  Yapılan kimi bilimsel araştırmalar insanların yaşadıkları coğrafyanın, onların yaşam uzunluklarını ve yaşama bakış açılarını etkilediğini belirtmektedir. Bu açıdan bu denli değerli ve bereketli topraklarda yaşayan bir halktan, farklı bir vizyon beklenemez. Aydın halkı, her mevsim değişen bereketli ürünleri gibi değişime hazır. Aydın halkı üretken topraklarımız gibi gelişmeye ve üretmeye hazır. Bu kuvvetli ivme, ancak samimiyetle çalışan ve Aydın’ın zaferlerini inşa etmeye muktedir bir liderle taçlanabileceği için de değişim yakındır.  Burada yaşayan bazıları belki buraların baharının diğer birçok memleketten çok daha farklı, çok daha açık geldiğini bilmezler yıllardır aynı noktalara bakıp körleşmekten... Ancak farkındalığı olan bir gözle söylenebilir ki Aydın’a bahar,  her bir şehirden farklı gelir ve önümüzdeki baharların Aydın’ı geliştirecek yeni meyveleri yetiştirmeye olanak sağlayacak bir değişimle geleceğine inancım tam.