Kendirlioğlu artan işçilik ve girdi maliyetleri, kuraklık ve yetersiz destekler nedeniyle zeytin üreticisinin ciddi bir çıkmazda olduğunu vurguladı.
Aydın Ziraat Odaları adına basın açıklamasında bulunan Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, zeytin ve zeytinyağı sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerek, hem üreticinin hem de tüketicinin aynı anda mağdur olduğunu ifade etti.
Türkiye’de zeytin üretiminin Ege, Akdeniz, Marmara ve Güney Anadolu bölgelerinde, Akdeniz iklim kuşağında yapıldığını hatırlatan Kendirlioğlu, “Üretimin bir kısmı zeytinyağı, bir kısmı dane zeytin olarak değerlendirilmektedir. Zeytin, kutsal kitaplarda bile ismi geçen ender ürünlerden biridir. Tıp uzmanlarınca da sağlık açısından tüketilmesi önerilmektedir” dedi.
ZEYTİN AĞAÇTA KALIR
Zeytinin üretim yapılan bölgelerde çiftçi için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Kendirlioğlu, “Zeytin üretimi yapılan yerlerde üreticilerimiz için en önemli gelir kaynaklarından biridir. Ancak üretimi çok zahmetli, meşakkatli bir üründür. Zeytin üretimi büyük ölçüde aile ziraatine dayalıdır. Eğer aile ziraatı olmazsa ürünlerin büyük kısmı ağaçlarda hasat edilmeden kalır” diye konuştu.
İŞÇİLİK ÜCRETLERİ ANORMAL ARTTI
Son dönemde işçilik maliyetlerinde yaşanan artışın üreticiyi zorladığını dile getiren Kendirlioğlu, erkek işçi yevmiyesinin 3 bin – 3 bin 500 TL, kadın işçi yevmiyesinin ise bin 500 TL’yi bulduğunu dile getirdi. Tarımsal kuraklığın zeytini de doğrudan etkilediğini belirten Kendirlioğlu, “Kuraklık nedeniyle hem rekoltede hem de kalitede, özellikle danelikte kayıplar yaşanmaktadır” ifadelerini kullandı. Kendirlioğlu, son yıllarda başta akaryakıt, gübre ve zirai ilaç olmak üzere tüm girdi maliyetlerinde büyük artışlar yaşandığını ve bu durumunun üreticiyi çok zorladığını söyledi.
AVRUPA ÇİFTÇİSİ DESTEKLENİYOR
Zeytinyağı fiyatlarının son iki yılda dünya genelinde düşüş gösterdiğine dikkat çeken Kendirlioğlu, Avrupa Birliği ülkeleriyle Türkiye’yi karşılaştırdı. “Zeytin üretimi yapılan İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde üreticiler 1,5 euroya varan desteklerle ayakta tutulmaktadır” diyen Kendirlioğlu, Türkiye’de destekleme ödemesinin arttırılmasını gerektiğini vurguladı. Türkiye’de üretici birliklerinin imkanları ölçüsünde piyasayı regüle etmeye çalıştığını ifade eden Kendirlioğlu, “TARİŞ ve Marmarabirlik gibi birlikler, kooperatifler aracılığıyla hem zeytin hem de zeytinyağı alımı yaparak fiyatların dengede kalması için gayret göstermektedir” dedi.
“ENFLASYONUN SEBEBİ ÜRETİCİ OLAMAZ”
Üreticinin fiyat belirleme gücü olmadığının altını çizen Kendirlioğlu, “Oluşan fiyatlardan ne üretici mmemnun ne de tüketici. Üreten kazanamıyorum diye dertleniyor, bağırıyor, tüketici ise çok pahalı alamıyorum diye dertleniyor, ses yükseltiyor. Bunun çaresi; 1- Gelişmiş olarak adlandırdığımız ülkelerdeki gibi çiftçilerin desteklenmesi 2-Ürettiklerimizin ham olarak değil kutulu, markalı olarak satılabilmesi Eğer üretici tam anlamıyla desteklenir ise bundan tüketici de faydalanır. Üreticiye destek aynı zamanda tüketiciye destek demektir" ifadelerini kullandı.
