Takip ettiğim en tuhaf seçimlerden birini yaşıyorum. Uzun zamandır Türkiye’de ve Aydın’da seçim 3-4 parti etrafında dönerdi. Şimdi neredeyse 10 parti var ikili bloklar, ittifaklar ve ortak listeler havalarda uçuşuyor. Aydın’ın gerek iktidar partisinin gerekse muhalif parti milletvekillerinin başarılı olmadıklarını savunmuşumdur bugüne kadar. Kısır çekişmelerin gölgesinde kalan ve sürekli polemikle geçen yılların ardından Aydın’a düşen pay ne? Kocaman bir sıfır. Hatta bir sohbetimizde değer verdiğim bir abimizin bir lafı vardı hiç unutmam; “Aydınlı 7 vekili topla, bir tane AK Parti Malatya milletvekili kadar güçleri yok Ankara’da” diye. Ne kadar haklı olduklarını geçen yılların ardından yeni idrak ettim. Ama kaybeden yine Aydın oldu.  Başlıkta “Kaderimiz Seçimlere Bağlı” dedim ama hala karamsarım. Açıkçası milletvekilliği sıralamalarında çok fazla değişiklik olacağını düşünmüyorum. Hangi parti olursa olsun gençlere şans vermiyor. Sanki kendileri çok başarılı bir siyaset üretmiş gibi köşeleri kapanlar bırakmayı (hiç) düşünmüyor.  Seçimin erkene alınmasıyla dizlerini döven delege ağaları var. “Önseçim olsaydı da bir emeklilik ikramiyesi kadar daha kazanırdım” diye üzülenler var. Önseçim olmadığı için aday adaylığından bile vazgeçen, örgütünden kaçan Halk Partililer var.  Her ne kadar Aydın’ın yerel iktidarı CHP’nin elinde olsa da, Ak Parti, MHP ve İYİ Parti’nin Aydınlı aday adayları ile sokak sokak yaptığı çalışmaları ilgi ile takip ediyorum. Bir de adaylar belli olduğunda daha da iyi olacaklarına eminim. Ve 24 Haziran akşamı çalışan, kendine güvenenler kazanacak. Böğrünü genel merkeze, sırtını bilmem ne belediyesine dayayanların sonunu ise hep beraber göreceğiz.