Aydın’ın Efeler ilçesinde görevini sürdüren Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. İsmail Yasir Kırtıl, çiftlerin boşanma süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Boşanmanın çocukları etkilediğini belirten Dr. Kırtıl, bu süreçte yapılması gereken hususlar konusunda anne ve babaları uyardı.

“BAŞIMIZA GELEBİLECEK BİR DURUM”


En kadim kurumlardan birinin de evlilik olduğunu vurgulayan Kırtıl, “İlk çağlardan beri ilk yazılı sözleşmelerde bile yeri olan evlilik, insanların hayatlarında çocukluktan itibaren yer edinmiş hemen her bireyin ulaşılmasını önemsediği hayatımızın en önemli dönüm noktalarından biridir. Birçok beklentiler, umutlarla kurulan bu kurumun bir gün sonlanması birçok hayal kırıklığı umutsuzluk içerse bile yaşamda her şey gibi başımıza gelebilecek bir durumdur. Hem kadın hem erkek için birçok travmatik etki barındırsa da günümüzde artık birçok çiftin başına gelmekte hatta öngörülere göre yakın gelecekte artarak da devam edecektir.” diye konuştu.

“HAYAL KIRIKLIĞININ BİR GÜN GEÇECEĞİNİ FARK ETTİRMEK ÖNEMLİ”


Birçok travmatik etki gibi çocukların boşanma karşısındaki tepkilerinin anne ve babalarının tepkilerinden bağımsız olmadığını söyleyen Kırtıl, “Olaylara karşı düşünme şeklimiz duygularımızı yönetmemizde yardımcı olabilir, örneğin boşanmayı “hayatım bitti, kimsem kalmadı” düşünceleri ile yönetmeye çalışan bir annenin çocuğuna “yaşamda bunlar olabilir” düşüncesiyle hareket etmesini beklemek mümkün olmaz. Ya da “ya benimsin ya toprağınsın” düşüncesine sahip bir babanın çocuklarına “biz annenle birbirimizi sevmediğimiz için boşandık hem ben hem annen sizi çok seviyor” gibi bir baş etme yöntemi oluşturması mümkün olmaz. O yüzden önce boşanma konusunda anne ve babanın kendi duygularının farkında olması, destek sistemleri oluşturması, yaşadığı yoğun hayal kırıklığı umutsuzluk gibi durumların bir gün geçeceği, kendi ihtiyaçlarının da olabileceğini fark ettirmek önemlidir. Gerekli her durumda psikiyatristten destek almak yararlı olur.” şeklinde konuştu.

“ÜZÜLEBİLİRSİN BEN DE ÇOK ÜZGÜNÜM DENMELİ”


Dr. Kırtıl, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Çocuklara boşanma kararı her şey kesinleştikten ve net bir şekilde anlatılmalıdır. Yani “hiç bir şey değişmeyecek ki” gibi söylemler yerine “baban şurada kalacak haftada şu kadar gün orada kalabileceksiniz, bana ulaşmak istediğinde şu şu yöntemle bana ulaşabilirsin” gibi olayı anlatırken bunun anne babayla ilgili olduğu özellikle vurgulanmalıdır. Yani “sizi çok seviyoruz ancak birbirimizi artık eş gibi sevmiyoruz bu yüzden birlikte yaşamayacağız ve bu durum bizimle ilgili bir durum” böyle bir konuşma sonrası çocukların duygularını size aktarabileceği bir ortam yaratmak ve duygularını yaşatmak gerekir. Örneğin çocuğunuz çok üzgün olduğunu söylediği zaman “üzülebilirsin ben de çok üzgünüm” denebilir. Üzüntüsünü yaşatmamak adına sürekli oyuncak almak parka götürmek çocuğun duygularını bastırmasına neden olup ruhsal sorunlara neden olabilir. Çocukların boşanma sürecine uyumu anne babanın ruh sağlığına bağlı olduğu gibi çocuğun düzeninin bir an önce sağlanmasına sürekli her durumun bu duruma bağlanmamasına da bağlıdır. Özellikle içe kapanan bir çocuk, derslere ilgisini kaybetmiş, arkadaşlarına karşı öfke ya da silik davranışlarda çocuk ruh sağlığı uzmanından yardım almanız gerekir. Boşanma ya da boşanmama kararını çocuklara bırakmak, yetişkinleri ilgilendiren konularda onları müdahil etmek çocuklarımıza karşı haksızlık olur. Unutmamamız gereken birçok çocuğun 2 sene içinde neredeyse sorunsuz bir şekilde bu duruma adapte olduğudur. Boşanmalarda çocuğun bu durumdan etkilenmemesi bir hedef değildir. Tabi ki etkilenecek ancak sağlıklı baş etmesini sağlamak ona model olmak duygularını yaşayarak fark ettirmek çocuklarınıza vereceğiniz en güzel miras olacaktır.”