Sökeli Gıda Mühendisi İnci Özer’in Ortadoğu Teknik Üniversite’sinde mimarlık okuyan oğlu Egemen Yıldırım ile birlikte bu yıl Germencik’e bağlı Balatçık Mahallesi’ndeki 40 dönümlük zeytinliklerinden üreterek ‘Março’ adıyla markalaştırdığı natürel zeytinyağı, ilk kez katıldıkları Zeytindostu Derneğinin 14. Ulusal Naturel Sızma Zeytinyağı kalite ödülleri yarışmasında gümüş ödül kazandı. Henüz markalaşma sürecinin başında olan ‘Março’ natürel zeytinyağının, tadımcılardan ve tüketicilerden olumlu geri dönüşler almasıyla birlikte kalitesinin gümüş ödülle taçlanması, İnci Özer ile oğlu Egemen Yıldırım’ı uluslararası yarışmalara katılmaları için de cesaretlendirdi.

“ZEYTİN AŞKI BİZİ BU SERÜVENE ORTAK ETTİ”

Gümüş Ödüllü Março Naturel Zeytinyağı’nın markalaşma sürecini anlatan genç girişimci Egemen Yıldırım, “Ailemizin zeytincilik serüveni, büyük büyük dedemin 1800’lerin sonunda diktiği zeytin fidanlarıyla başlamış. Yıllar yılı ailemizin birçok ferdi zeytin ve zeytinyağı üretimi konusunda çalışmaya devam ettiler. Zeytin aşkı, iki yıl önce tatlı bir virüs gibi bizim de kanımıza işleyince, rutin yaşamımızdan çıkardı bizi ve bu serüvene ortak etti. Başlarda, 37 yıllık gıda mühendisi olan annem İnci Özer ve ben, hayatın koşturmacası içinde bahçemize gerekli ilgiyi gösterememiştik. Bu nedenle de bakımlarını hep birilerine emanet ettik. Fakat zeytin ağaçları bize rağmen varlıklarını sürdürüyorlardı ve meyvelerini hiç sakınmadılar bizden. Annem bir gün bir televizyon programında zeytin şenliğine rastlıyor ve o gün içinde bir zeytin ateşi yanıyor. "Önce derin bir pişmanlık, sonra bir heyecan kapladı ruhumu...sonrası hep zeytin" diye anlatır o an hissettiklerini” diye konuştu.

“SAĞLIKLI ZEYTİNYAĞI ÜRETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK”

Kaliteli ürünün ancak kaliteli hammaddeden üretebileceğine inandıklarını söyleyen Egemen Yıldırım, “Ailemizin 5. nesil zeytincisi olarak, esasen ben Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde mimarlık okuyorum. Fakat diyorum ya; öyle bir zeytin aşkı işledi ki içimize, annemin mesleki donanımı ve tecrübesi, dedelerimizden ve zeytinliğimizin bulunduğu köylülerden öğrendiğimiz geleneksel usuller ve aldığımız her eğitimden edindiğimiz bilimsel zirai bilgiler ışığında; kaliteli ve sağlıklı zeytinyağı üretmek ideali ile bir yola çıktık. Yerli ve yabancı akademik kaynakları ve araştırmaları düzenli olarak takip etmeye çok önem veriyoruz. Doğal dengeyi korumak bizim hem evrene ve hem de gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzdur, işte bu yüzden biyoçeşitliliği dikkate alan çevre dostu tarım yapıyoruz. Bahçemizdeki her böcek, her ot doğal dengeyi koruduğumuzu gösteriyor” dedi.

“YILLIK KAPASİTEMİZ 5-10 TON CİVARINDA”

Budamadan sulamaya, hasattan sıkıma, depolamadan ambalajlamaya kadar zeytinciliğin her adımında bizzat işin başında olduklarını söyleyen Yıldırım, “Bir yandan emek emek üretim faaliyetimiz devam ederken, diğer yandan bu yıl markalaşma sürecimizi de başlatmış olmanın heyecanını yaşıyoruz. Zeytinliğimiz Aydın'ın Germencik ilçesine bağlı Balatçık Köyü'nde bulunuyor. 40 dönümlük arazimiz tek parça halinde, orta eğimli bir tepede konumlu ve yakın zamanda coğrafi işaret tescilini alan Aydın Memecik cinsi zeytin ağaçlarından oluşuyor. Aydın Ticaret Borsasına müracaat ettik, yapılan detaylı analizler sonucunda Aydın Memecik Zeytinyağları Coğrafi işaretini kullanmaya hak kazandık. Yıllık zeytinyağı kapasitemiz şimdilik 5-10 ton civarında. Sıkım için, yine Balatçık Köyü'nde yer alan üretici kooperatifinin tesislerini kullanıyoruz, kaliteli yağ üretebilmemiz için bize destek veren kooperatif başkanına ve çalışanlarına bu vesile ile teşekkür ederiz. Erken hasat olarak yeşilken topladığımız memecik cinsi zeytinlerimizi soğuk sıkım (23 C) ve normal sıkım (30 C) yaparak zeytinyağlarımızı üretiyoruz” diye konuştu.

“ÖDÜL BİZE BÜYÜK MOTİVASYON KAZANDIRDI”

Yüzyılların şifacısı zeytinin insan sağlığı için çok yararlı bileşenlere sahip olduğunu belirterek, soğuk sıkımla yararlı bileşenleri kaybetmeden zeytinyağına taşımayı çok önemsediklerini vurgulayan Gıda Mühendisi İnci Özer ise markalaşma süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, “İçerisinde yararlı bileşenlerin olduğu zeytinyağımızı daha çok sayıda tüketici ile buluşturmak için kısa ve uzun vadeli planlarımızı oluşturduk. Março Zeytinyağı markamız, ailemizin çok eskilere dayanan lakabı ‘Março’dan yaratıldı. Markalaşma sürecimizin çok başındayız. Ülkemizde ve farklı ülkelerdeki tadımcılar ile işbirliği içerisindeyiz. Onların önerilerini ve geri bildirimlerini dikkate alarak tarım ve üretim planlarımızda uyguluyoruz. Bu yıl Zeytindostu Derneğinin 14. Ulusal Naturel Sızma Zeytinyağı kalite ödülleri yarışmasına katılarak gümüş ödül kazandık. Bu ödül bize büyük bir motivasyon kazandırdı. Tabii ki yakın gelecekte, uluslararası bir yarışma vasıtası ile bir atılım yapmak istiyoruz. İtiraf edelim; tadımcılardan aldığımız olumlu geri bildirimler ve tüketicilerimizden gelen olağanüstü güzel yorumlar bizi uluslararası bir yarışmaya katılmak için cesaretlendiriyor” ifadelerini kullandı.