Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), çevresel sorunlar nedeniyle tehlike altında olan sulak alanın korunması için Aydın Doğa Koruma ve Milli Park Şube Müdürlüğü’ne müracaat edecek. Doğanın her bir karış sulak alana ihtiyacı olduğunu belirten dernek başkanı Bahattin Sürücü, Karacasu’nun Yenice mahallesi sınırlarındaki sulak alanın ekoturizm açısından önemli özellikler taşıdığını söyledi. Sulak alanın oluşumuyla ilgili bilgi veren Başkan Sürücü, “Büyük Menderes Nehri’nin önemli kollarından biri olan Dandalaz Çayı üzerine sulama amaçlı Karacasu Barajı yapılırken, baraj inşasında kullanılan dolgular Yenice köyünün sınırları içinde bulunan hazineye ait bir araziden alınmış. Baraj alanından çıkarılan yumuşak topraklar ise, dolgu alanında oluşan çukurlara taşınarak tepecikler oluşturulmuş. Zaman içerisinde alandaki bir su kaynağı, dolgu alanı için açılan çukurları doldurarak azmak oluşturmuş ve burada sağlıklı bir ekosistem meydana gelmiş. Önce sazlıklar ve su bitkileri oluşmuş. ‘Su varsa hayat var’ sözünü kanıtlarcasına, kuş türleri gelmiş. Balıklar, su yılanları, su kaplumbağaları, kurbağalar vb. sucul canlılar çoğalmaya başlamış” dedi.

TARİH VE DOĞA İÇ İÇE

Sulak alanın birçok canlıya ev sahipliği yaptığının altını çizen Sürücü, şunları söyledi: “İklim değişikliğinin yaratacağı olumsuz etkiler ve sıcakların birden bastıracak olması, buradaki ekosistem açısından çok önemli olup, doğal hayatın devamlılığını sağlayacaktır. Sulak alanın bulunduğu yer Karacasu’ya bağlı olsa da, Kuyucak ilçesinin Başaran beldesinin hemen yanı başında yer almaktadır. Sulak alan; Kuyucak ilçesine bağlı Başaran ve Azizabat arasında olup, her iki yerleşimde toplam 100 adet leylek bulunmakta ve bu kuşlar için de önemli besin ortamı sağlamaktadır. Sulak alanın hemen karşısında Antiouchia antik kenti ve Hafsa Hatun Türbesi bulunuyor. Bölgede aynı zamanda, keçi kılından yapılan çadırlarda geleneksel yaşamını sürdüren yörükler keçilerini gütmektedir.”

YOK OLMA TEHLİKESİ

Doğa ve tarihin iç içe bulunduğu bu alanda bazı çevresel sorunların meydana geldiğini dile getiren Sürücü, “Sulak alanlar sayesinde oluşan sazlıklar yakılmakta ve yer açılmaktadır. Dışarıdan getirilen molozlar sulak alan etrafına dökülmekte, bazı alanlarda da toprak doldurularak arazi kazanılmaya çalışıldığı görülmektedir. Tarlalara kısıtlamalı olarak verilen su nedeniyle, bazı tarla sahiplerinin mevcut sulak alandan kepçeyle kanal açarak su almaktadır. Yapılan bu uygulama buradaki sulak alanın kurumasına ve burada oluşan doğal ekosistemin bitmesine neden olacaktır. Sahipsiz gibi duran bu küçük sulak alana birçok müdahalenin yapıldığı görülmektedir. Öncelikle buradaki doğal hayatın korunması gereklidir. Yereldeki bölge insanlarının da buraya sahip çıkabilmeleri için, onların ekonomisine katkı yapacak bazı düzenlemeler de yapılmalıdır” diye konuştu.

MAHALLİ SULAK ALAN STATÜSÜ

Sürücü, “Sulak alana, Mahalli Sulak Alan statüsü verilmesi, çevresel sorunlarından kurtarılması ve yerel halka da olumlu katkı yapacak ekoturizm planlamalarına alınması için, Aydın Doğa Koruma ve Milli Park Şube Müdürlüğü’ne müracaat edeceğiz” diyerek sulak alanın korunması için girişimlerde bulunacaklarını ifade etti.