Aydın'ın Efeler ilçesinde yaşayan Mehmet Güler, Maltepe Askeri Lisesi'nin ardından 2005'te Kara Harp Okulu'ndan teğmen olarak mezun olarak komanda eğitimini Foça'da tamamlayıp Şırnak Çakırsögüt 1. Jandarma Özel Hareket Bölük Komutanlığı'na atandı. 19 Ağustos 2012 günü Jandarma Yüzbaşı Mehmet Güler ve beraberindeki 2 asker, Şırnak'ın Namazdağı Mevkii'nde arazi arama tarama faaliyeti sırasında PKK'lı teröristler tarafından yola döşenen mayının patlaması sonucu yaralandı. Ankara'da bulunan Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde (GATA) tedavi altına alınan yaralı askerlerden Astsubay Çavuş Mutlu Yıldırım ile Uzman Çavuş Mustafa Çiftçi şehit düştü. Kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesini kazanarak yeniden hayata tutunan gazi Mehmet Güler ise sağ gözünü tamamen, sol gözünü ise yüzde 70 oranında kaybetti.

2 ARKADAŞI ŞEHİT DÜŞTÜ

Aydın'da bir kurumda şube müdürlüğü yapan gazi Güler, 9 yıldır o günleri unutamıyor. Yaşadıklarını anlatan Güler, duygusal anlar yaşadı. Patlamanın ardından şehit düşen 2 silah arkadaşına çok üzüldüğünü belirten Güler, "2012 yılında Şırnak'ta gazi oldum. Bir çocuk babasıyım. O gün Ramazan bayramının birinci günüydü. Polis noktaları, tümen ve tugaylara saldırılar yapıldı. Ben tim komutanıydım. Namazdağ civarında saldırıya uğrayan bölüğe yardıma gitmiştik. Bizim gittiğimiz yerde kayaların altına uzaktan kumandalı mayın döşemişler. Ben patlamanın olduğu yerden 2-3 defa geçtim. Timi yerleştirdim. Patlamanın olduğu yerdeki tepeden aşağı indiğimizde bir patlama oldu. Patlama sonucunda 3 asker yaralandık. Hastanede bir astsubay ile bir uzman çavuşumuz şehit oldu" dedi.

SAĞINI TAMAMEN, SOL GÖZÜNÜ YÜZDE 70 KAYBETTİ

Patlamada gözlerini kaybettiğini belirten Güler, şunları söyledi: "Şehit olan 2 silah arkadaşım ön taraftaydı. Ben biraz arkada kaldım. Patlamanın olduğu yere 8 metre uzaklıktaydım. Patlama olan yeri görmedim. Kayadan kopan parçalar sağ tarafta vücudumun çeşitli yerlerine geldi. Olay yerinde 3-4 saat yaralı halde kaldık. Takviye ekipler bizi çıkartıp hastaneye taşıdı. 2 ay hastanede kaldım. 2 gözüm de hiç görmüyordu. GATA Hastanesi'nde sol gözümden olduğu ameliyatlarla yüzde 30 görmesi sağlandı. Sağ gözümü ise tamamen kaybettim. Burnumda kırık vardı, kollarımda taş nedeniyle yaralanmalar oldu. Şuan yüzde 90 oranında engelli durumdayım."

PATLAMAYI DUYMADIM

Patlama anının gözünün önünden hiç gitmediğini belirten Güler, "14 yaşında bu mesleği seçtim. Vatan, millet sevdası için biz ordaydık. Hayatımdan o an hiç çıkmıyor. O patlamanın sesi 10 kilometre uzaktan duyulmuş ama ben 8 metre yakınımdaki patlamanın sesini duymadım. O an yüzümde bir yanma hissettim. Gözüm kapandı. Çınlama sesi geldi. Eyvah mayına bastım dedim. Baktım ayaklarım vardı, ondan sonra görüntü gitti. Hastanede 1.5 ay kaldım. Şehit olan astsubay Mutlu Yıldırım ile kardeş gibiydik. Şanlıurfalı diğer şehidimiz Mustafa Çiftçi de çok iyi bir askerdi. Onlarla birçok operasyona katıldık. Kritik bölgelere gittik. En hakimiz dediğimiz tugayın dibinde çok yakın mesafede beklemediğimiz bir anda böyle bir şey le karşılaşmak beni derinden etkiledi. Çok üzgünüm" diye konuştu.

HİÇ PİŞMANLIK DUYMADIM

Güler, vatanı ve milleti için gözlerini feda ettiğini, canını feda etmeye de hazır olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: "Gazi olduktan sonra komutanlarımız geri hizmet şeklinde çalışabileceğimi söylemişti. O zaman çalışmayacağımı söylemiş ve 2013 yılında emekliye ayrılmıştım. Geçen sene yeniden dönmek istedim ama emekliye ayrıldığım için dönme şansım olmadığını söylediler. 9 yıl aradan geçti, hiçbir şey için pişman değilim. Bu halimle yine gerekirse vatan için canımı feda etmeye hazırım."

PKK'NIN KAÇACAK YERİ KALMADI

Gara bölgesinde 13 şehide de çok üzüldüğünü ifade eden Güler, "Gara bölgesi operasyonu yapılan alanla, benim daha önce görev yaptığım Şırnak Hakkari kesimindeki arazi şartları aynı. O arazi şartlarında ordumuz yapılabileceğin en iyisini yaptı. Maalesef 13 şehidimiz için üzgünüz. Keşke sağ salim çıkarabilseydik. Ama o arazi şartlarında o operasyonu yapabilmek kolay değildi. Bizim gibi operasyon yapabilecek dünyada bir orduda yoktur zaten. Orada şehit olan yüzbaşı Ertuğ Güler, benim devre arkadaşımdı. Mekanı cennet olsun. Özel kuvvetlerde çalışmak istediğini söylüyordu, hayaline kavuştu ancak şehitlik mertebesine ulaştı" derken terör örgütünün yapılan operasyonlarla köşeye sıktığını belirterek, "Son iki üç yıldır yapılan operasyonlarla terör örgütünü bitirme noktasına gelmiş durumdayız. En büyük katkıyı insansız hava araçları sağladı. Araziye hakimiz. Terör örgütünün kaçacak yeri kalmadı. Arazide az sayıda terör örgütü mensubu kaldı. Ellerinden gelenin en iyisi yapıyorlar. Onlar mağarada saklandıkları için bulmak zor. Sihalar da olsa arazi şartlarında bulmak zorlaşıyor. Bize karşı eylem yapma şansları kalmadı. Sadece mağaralarda saklanıyorlar" şeklinde konuştu.