Roma Dönemi’nden kalan, define avcılarının istilasına uğrayan ve delik deşik edilen Gerga Antik Kenti’nde üzerinde yazılar bulunan yukarı doğru incelen 2 taş stelin arasındaki heykellerin önce başı ve ayakları sonra heykeller ortadan kayboldu. Fransız araştırmacı G. Cousin’in 1899 yılında antik kenti ziyaretiyle ilgili kaleme aldığı anılarında “Kocaman ağzıyla ve birbirinden ayrık küçük gözleriyle kesinlikle anormal” dediği kaidenin aslan başlarının tahrip edildiği ve aslan başlarının ayak parmakları şeklindeki kalıntılarının kaldığı görüldü. Tarih bilincinden yoksun, define aramak için antik kenti köstebek yuvalarına çeviren defineciler binlerce yıllık insanlık miraslarını yok etti.

TAPINAK YIKILMA TEHLİKESİ ALTINDA

Aydın’ın pek fazla bilinmeyen en gizemli antik kentlerinden biri olan Gerga’da kalan son kalıntılarında tahribatın devam ettiğini dile getiren Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, “Kimine göre antik bir yerleşim, kimine göre kutsal alan olarak hala tartışmaları devam eden Gerga’nın coğrafyasında yöre taşlarından büyük ustalıkla inşa edilmiş muhteşem eserler bulunuyor. Ancak birçok antik yerleşimlerde olduğu gibi, Gerga’da yıllardır define avcılarının tahribatına uğramış. Bu antik yerleşimin en değerli yapısı tamamen yerli taşlardan büyük bir ustalıkla yapılmış tapınaktır. Hatta içine girip tavanına bakıldığında bunun bir taş değil sanki ahşap işlemeli olduğunu sanır insan. Yerleşimin en görkemli yapısı kaçak kazıcılarında dikkatini çekmiş. 2004 yılında tapınağın arkasında dizili olan taşlar, 2010 yılında kaçak kazıcılar tarafından sökülmeye çalışılarak aranmış. Neyse ki tapınak yıkılmamış. Taşların arasında bir şey bulamayanlar, daha sonra temele inmeye çalışmışlar. Yerleşimin hemen birçok alanında böyle kaçak kazılara rastladık” dedi.

BAŞKA GERGA YOK

Gerga’nın çevresinde yer alan devasa kayaların üzerine büyük boyutlarda yazılan yazılar çok ilgi çekici olduğunu belirten Sürücü, “Tüm taşların üzerindeki yazıtların Roma Dönemi’nin yazı karakteriyle yazıldığı belirlendi. Gerga’nın daha fazla kazılmasını engellemek için bir şeyler yapmalı. Gerga gibi başka bir yer yok. Böyle büyüleyici bir yerin, sadece buraya gelen yabancı gezginlerin anılarında kalmamalı. Burası öylesine güzel bir coğrafya ki, doğa ve tarihin iç içe olduğu bir açık hava müzesi gibi. İnsanları da cana yakın ve misafirperver. Dünyada gittikçe yaygınlaşan, büyük ilgi gören ekoturizm için Aydın’da ki en önemli yerlerden biridir bu coğrafya. Eğer buraları koruyabilir ve tanıtabilirsek bundan hem ülkemiz hem de bölge insanı kazançlı çıkacaktır” diye konuştu.