2005 yılında başarılı bir polis memuru iken Fetullahçı Terör Örgütü’nün uzantıları tarafından mağdur edildiğini iddia eden Tevfik Eren, gördüğü şüpheli durumları üstlerine devlet menfaatlerini gözetmek için kendi imkanlarıyla anlatırken sıkıntılar çektiğini söyledi. Uyarılarının ardından kendisine çeşitli kumpaslar kurularak görevden uzaklaştırıldığını iddia eden Eren, bugüne kadar hakkını aramaya çalıştığını ancak FETÖ’nün hukuk mücadelesi sırasında da engellediğini söyleyerek mağduriyetinin giderilmesi için Sultanhisar’ın Atça mahallesinden Ankara Beştepe’ye eşi ve kızıyla yaya yürüme kararı aldığını belirtti.

“FETÖ’NÜN KOVANINA ÇOMAK SOKMUŞUZ”

FETÖ’nün çeşitli düzen ve kumpaslarını ortaya çıkarmak için uğraşırken, kendisinin FETÖ mağduru olduğunu ifade eden Tevfik Eren, “Bu yapıyla uğraşırken görevimden uzaklaştırıldım ve mağdur oldum. Benim bunu öğrenmem tam 10 yılımı aldı. 10 yıl boyunca ömrüm bunu araştırmakla geçti. Mücadelem devam ederken avukatıma baskı yapılıp, kendisine verdiğimiz emsal belgeler ve emsal kararları içeren kitap elinden alındı. Avukatımıza baskı yapılıp Manisa Bölge İdari Mahkemesindeki davaya girmesi engellendi. Mahkeme tarihini bize haber vermesi engellendi. Bütün bunların sebebi de bana göre 1999 yılında Aksaray ilinde çalışırken, silah ruhsat bölümündeki arkadaşlarımın yanına ziyaret amacı ile gittiğimde silah ruhsatı alan kişilerin dikkatimi çekmesiyle başladı. Ben bu konuyu kendim soruşturup araştırdım. Bunların o dönemki FETÖ cemaatine mensup insanlar olduğunu öğrendik. Bu adamların hakkında da ben Emniyet Genel Müdürlüğü araştırma yapsın diye bilgi notu hazırlayıp kendi şahsım adına gönderdim. Gönderdikten 1 hafta 10 gün sonra bana baskılar başladı. Ben bir ay içerisinde geçici görevle ilçelere gezdirildim. Dayanamadım ve en sonunda müdahale etmek zorunda kaldım. Niğde Çamardı’na gönderildim. Yine Niğde de yaptığım araştırmalarda da çok sayıda otomatik pompalı silahları satın aldıklarını gördüm. Bununla da ilgili yazı yazıp Ankara’ya gönderdim. Ben bunları kendi imkanlarımla posta yolu ile gönderdim. Bundan sonrada başımıza gelmeyen kalmadı” diye konuştu.

“BU YAPIYI ANLATMAK İÇİN YOLA ÇIKTIM”

4-5 yıl boyunca kendisinin her adımının izlendiğini ve kendisini takip ettiklerini söyleyen Eren; “Bunu yapanlar FETÖ’cülerdi. Çünkü ben bilmeyerek arının kovanına çomak sokarak karıştırdım. Bunun neticesi de bana ihraç olarak geri döndü. Halbuki ben bir memur olarak yüzümün akı ile yaşamaktayım. Çünkü ben hiçbir suç işlemedim, işlemem de. Benim tek anladığım bunlar hakkında araştırma yapılsın diye yazdığım yazıdan sonra bana düşman oldular. Ve intikamlarını da aldılar. Ben hem FETÖ olaylarını, hem de 15 Temmuz’u halkıma anlatmak için şu anda yaşamakta olduğum Atça’dan Ankara’ya Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin önüne kadar yürümeyi planladım. Şu anda da yoldayım” dedi.

“GERÇEK BİR FETÖ MAĞDURUYUZ”

Eşinin sonuna kadar yanında olduklarını ve kendisine destek verdiklerini söyleyen Nuriye Eren de, eşinin gerçek bir FETÖ mağduru olduğunu dile getirdi. 14 yıldır FETÖ mağduru olduklarını vurgulayan Nuriye Eren; “Derdimizi kimselere anlatamadık ve devlet büyüklerimize sesimizi duyurabilmek için yola çıktık. 15 Temmuz’u da şiddetle kınıyoruz. Bu ülkede gerçek FETÖ’cüler var. Bu ülkede gerçek bir darbe girişiminde bulunuldu. Cumhurbaşkanımıza karşı, ülkemize karşı gerçek bir darbe yapıldı. Onun için biz de bir FETÖ mağduru olarak, gerçekleri halkımıza duyurmak için eşimin sonuna kadar arkasındayız. Ucunda ölüm olsa dahi olsa kızımla birlikte eşimi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız. Arkasında Ankara’ya kadar yürüyeceğiz. Yolda soranlara anlatacağız. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Çünkü biz de bir FETÖ mağduruyuz” ifadelerini kullandı.