Doğa ve tarih tutkunlarının ikisini bir arada bulabileceği ve yeryüzündeki cennet olarak adlandırılabilecek nadir alanlardan biri olan Bafa Gölü zengin endemik bitki zenginliği ile dikkat çekerken, binlerce kuşa da ev sahipliği yapıyor.
Mitolojide Ay Tanrıçası Selene ile Çoban Endymion'un aşkına sahne olan, Beşparmak Dağları'nın hemen yanında yer alan ve antik çağda Ege Denizi'ne bağlı bir körfezken Büyük Menderes Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla zaman içinde denizle ilişkisinin kesilmesiyle bir göl haline dönüşen Bafa Gölü 1994’te yılında tabiat parkı ilan edildi.

BİNLERCE YIL ÖNCESİNİN TANIKLIĞINI YAPIYOR


Aydın-Muğla sınırı içerisinde yer alan Bafa Gölü, çevresine konuşlanmış mahallelerde yaşayan vatandaşlarında geçim kaynağı olan onlarca canlının yaşam alanı. Yaklaşık binlerce kuşun barınağı olan göl, çevresindeki ve içindeki adalarda bulunan antik kalıntılarla binlerce yıl öncesinin de tanıklığını yapıyor. Doğa ve tarih tutkunlarının koruma altına alınması için yoğun uğraş verdiği Bafa Gölünün dibinden başlayan Beşparmak dağları ise sizi binlerce yıl öncesine götürüyor. Beşparmak Dağları’ndaki 5 bin yıllık yazı ve resimler, Herakleia Antik kenti kalıntıları, Athena Tapınağı ve Endymion Tapınağı ile agora, konsey binası, hamam, tiyatro, çeşme binası kalıntıları da bulunuyor.

HER MEVSİM MÜDAVİMİ VAR

Dönem dönem kirliliği ile gündeme gelen göl, DSİ tarafından Türkiye’de ilk defa uygulanan şişme baraj yöntemiyle kurtulurken, bugün bölge için ‘hayat’ anlamına geliyor. Bölge halkı kadar insanlık için önemli bir yere sahip Bafa Gölü, yılın her mevsiminde ziyaretçi çeken bir bölge. Yaz aylarında sahil kentlerinde yoğunluk arttığında deniz, güneş, kum turizmine alternatif bir tatil imkanı sunuyor. Yazın gölde yüzüp serinleyebilirsiniz, kışın ise ılıman bir havada pikniğinizi yapıp Beş Parmak dağlarına tırmanabilirsiniz. Fotoğraf sanatçılarının da uğrak noktası olan Bafa Gölü bölgesi kuş gözlemcileri içinde oldukça elverişli bir bölge. Bafa Gölü’nün kıyısındaki yerleşim birimlerinde pansiyon ve motel gibi konaklama tesisleri var. Hem gölün kıyısında hem de gölü yüksekten gören birçok restoran da ziyaretçilere hizmet veriyor. Yine göl kıyısındaki mahallelerde yöreye özgü el sanatları ve yiyecekleri bulmak mümkün