Geleceğin ulaşım teknolojisi olarak adlandırılan elektrikli araçlarla ilgili birçok marka yatırımlarına başlamıştı. Hatta ülkemizde de TOGG sadece elektrikli araç üreteceğini açıklamıştı. Birçok geleneksel araç üreticisi de geleceği elektrikli araçlarda görmüş olmalı ki, fosil yakıtlarla çalışan araba üretimini sonlandıracakları zamanları bile sıra sıra açıklamışlardı.

Avrupa Birliği’nin 2035’ten itibaren benzinli ve dizel araç satışını yasaklama açıklaması sonrasında Mercedes de sürdürülebilirlik ve iklim krizi rüzgarıyla bu tarihi de öne çekerek 2030 olarak duyurmuştu. Ancak zamanlama, planlandığı gibi olmadı ve Mercedes yakın zamanda bu kararından vazgeçtiğini açıkladı.

Diğer bir haber ise geleneksel otomotiv üreticileri dışından, Apple’dan geldi. Iphone üreticisi Apple, Titan adlı elektrikli araç projesine 10 yıldan uzun süredir yatırım yapıyordu. Sadece elektrikli demek haksızlık olur, aynı zamanda otonom yani kendi kendine gidebilen araçlar üzerineydi. 10 yıllık emekten sonra projenin durdurulduğu açıklandı.
Nedenlerine gelirsek, otomotiv işi öncelikle ölçek ekonomisi işi. Yani ne kadar çok üretirseniz o kadar düşük birim maliyetiniz olur ve daha ucuza satabilirsiniz. Bu yüzden Peugeot, Citroen, Opel gibi markaları içeren PSA grubu ile Fiat, Alfa Romeo, Jeep, Ferrari gibi markaların sahibi FCA grubu Stellantis adı altında birleşmişlerdi.
Daha önce de Fransız Renault ile Japon Nissan markaları tek çatı altında toplanmıştı.

Bu birleşmeler dışında ülkemizde çokça dile getirilen Mercedes’lerin bazı modellerinde Renault’un motorlarını tercih etmesi hem AR-GE hem de ölçek ekonomisi açısından verilecekler örneklerdendir.

Tesla’nın elektrikli araç sektörüne öncülük etmesi ve uzun süre zarar etmeyi göze alması, Çinli şirketlerin maliyet ve ölçek avantajıyla birlikte Avrupa’lı şirketleri rekabette zor günler bekliyor gibi.

bu sektöre ilk girmesi ve uzun süre zarar etmeyi göze alması, ile Avrupa şirketleri zor günler bekliyor gibi.

Bunun yanında bugün tüm dünyadaki araçları elektrikli olması durumunda ne onu kaldıracak bir elektrik şebekesi var ne de sarj istasyonu yeri.

Elektrikli araçlar günden güne payını arttıracak ama dönüşüm beklenildiği kadar hızlı olmayacak.