Kültür Bakanlığı ve TRT’nin de sponsor olduğu film ilk olarak 22 Eylül’de Aydın’da gösterime girdi. Tüm Türkiye’de de gösterime giren filme, Aydınlılar büyük ilgi gösterdi. Efelik kültürünün yansıtıldığı filmi efelerle birlikte izleyenler de şaşkınlıklarını gizleyemedi. Film öncesi sinema ve çevresinde gösteri yapan efeler, vatandaşlardan da büyük alkış aldı. Birçok vatandaş o anları cep telefonlarına kaydetti.

EFELERİ YAD ETTİLER


Nazilli Mor Cepkenli Efeler ve Kültür Derneği Başkanı Erhan Darcan, "Atçalı Kel Mehmet Efe'mizin filmini duyduk. Efelerimizle beraber giyindik, kuşandık ve filmi izlemeye geldik. Ona yakışır bir şekilde şimdi dünyaya tanıtmaya geldik. Atçalı Kel Mehmet Efe’mizi Türkiye tanıyordu. Şimdi dünya tanıyacak. Aydın’ın kadını da, erkeği de Efe’dir. Demirci Mehmet Efe’mizden Çakıcı’ya, Yörük Ali’den Postlu Mestan’a kadar bütün efelerimizi yad ediyoruz. Tüm Kuvayi Milliye'cilerimizin ve efelerimizin ruhları şad olsun, mekanları Cennet olsun" dedi.
  Ege Bölgesi’nin en sevilen halk kahramanlarından ve ilk efelerinden olan Atçalı Kel Mehmet Efe’yi beyaz perdede Gökhan Keser canlandırırken, filmin yönetmenliğini ise Hakan Şahin üstleniyor. Yardımcı rollerde ise, Cemal Hünal, Ceren Kaplakarslan, Hülya Şen ve Hasan Yalnızoğlu yer alıyor.

FİLMİN KONUSU

Atça’nın ağası Şerif Hüseyin’in kazandığı güreşin mükafatı olarak 'dile benden ne dilersen’ cömertliğine, ağanın kızına talip olarak cevap veren ırgat oğlu Mehmet, barınamadığı köyden kaçıp dağlara sığınarak, hayatını kurtarır. Efeliğin geçerli kurallarını öğrenmesiyle, hayatına yön verecek gelişmelerin önü açılır. Birkaç yıl içerisinde, Aydın dağlarının en ünlü efesi olup çıkıverir. 
  Aydın’da kendi hakimiyetini ilan eden Atçalı Kel Mehmet Efe, kendi namına para bastırır ve Aydın Valisi olduğunu ilan eder. Atçalı Kel Mehmet, Osmanlı Padişahı 2. Mahmut döneminde yaşamış, Ege bölgesinin ilk efelerinden biridir. Zenginden alıp fakire vererek bölgesinde adaleti sağlar ama çıkarları zedelenen ağalar, beyler ve voyvodalar tarafından da hain ilan edilir. Ancak Osmanlı’nın idareyi tümden yerel kuvvetlere terk etmiş olması, köylü, esnaf ve tüccar kesimlerinde büyük sıkıntılara yol açmıştır. Keyfi vergiler, angarya ve baskılar halkı canından bezdirmiştir. Tam bu anda, Osmanlı’nın idari yapıdan çekilmiş olması kuvvete dayalı iktidarlar için efelerin lideri Atçalı Kel Mehmet için de bir fırsat sunar. 
  Kuyucak’ta çakılan kıvılcım kısa sürede tüm ovayı, hatta Kütahya Kula’dan Muğla’ya kadar oldukça geniş bir bölgeyi etkisi altına alır. Halk, efelerin yardımıyla yerel zorbalardan kurtulur. Bir yanda aşkına kavuşma umudu, diğer yanda ise Ege’nin gebe olduğu büyük toplumsal ihtiyaçlara çare bulmak isteği Atçalı Kel Mehmet Efe’nin kişilik profilini belirler. Ancak her ne kadar ıslahatçı olarak tanınsa da, düzeni korumak ve kollamak görevini asli görev olarak benimseyen bab-ı ali, bölgedeki en önemli temsilcisi Karaosmanoğlu Hacı Mehmet Efendi başta olmak üzere kaldırmak istediği yerel zorba iktidarları büyük vaatlerle yardıma çağırır ve Osmanlı sınırları içerisinde halka dayanan ve halktan gelen bir özgürlük hareketi bastırılmış olur. Atçalı’nın düşünceleri 2. Mahmut döneminde ıslahat fermanlarına da ışık olur.
Muhabir: Yazar Silinmiş