Aydın’da geçtiğimiz ay gerçekleştirilen göreve gelen Prof. Dr. Osman Nuri Aydın başkanlığındaki Aydın Tabip Odası yönetimi, basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu. Efeler ilçesindeki Fibar Zincirlihan Oteli’nde gerçekleşen kahvaltıda Aydın Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Aydın, önemli açıklamalarda bulundu.
“AÇIK YÜREKLİLİKLE SÖYLEDİK”
İlk olarak seçim sürecini değerlendiren Başkan Aydın, tüm kurullarda tüm liste olarak kazandıklarını belirterek tüm hekimlere desteklerinden dolayı teşekkür etti. Tabip Odaları’nın çalışma düzenleri hakkında bilgiler veren Başkan Aydın, Tabip Odaları’nın bir ülkenin hekimlerinin otokontrollünü sağlayan örgütler olduğunu söyledi. Özellikle tabip odalarının hekimlerin etik davranması noktasında önemli bir görev üstlendiğinin altını çizen Başkan Aydın, “Çeşitli konu ve hatalarda kendimize ve hekim arkadaşlarımıza çekidüzen vermeyi öncelik addediyoruz. Tabip Odaları, Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) illerdeki temsilcikleri oluyor. Türk Tabip Odaları son yıllarda verdiği 2 talihsiz demeç biz hekimleri ve tabip odalarını zor durumda bıraktı. Biz, halkımızı zedeleyecek demeçlerde Türk Tabipler Birliği’nin yanında olmadığını açık yüreklikle söyledik. Bundan sonra da hekimlerimizin ve halkımızın hassasiyetlerine duyarlı davranacak bir TTB yönetiminin seçilmesi için Aydın Tabip Odası olarak görevimizi yerine getireceğiz. Biz, sendika, üniversite, devlet hastaneleri, aile hekimlerinden geniş bir katılımlı tüm hekimleri kapsayıcı bir şekilde yönetim oluşturduk. İnşallah bundan sonraki yönetimler de böyle devam edecek.” diye konuştu.
“ONLAR KAPATILMAMALIDIR”
Aydın Şehir Hastanesi’nin yeri ile ilgili sorulan soruya cevap veren Aydın, “Geçmişte, hastanenin yerinin deprem kuşağında olması nedeniyle uyarmıştık. Artık olmuş bitmiş, artık tartışamayız ama depreme karşı ne yapılması gerektiğini tartışırız.” diye konuştu. Şehir Hastanesi’nin iyi bir şekilde işletilmesi gerektiğini vurgulayan Aydın, Aydın Şehir Hastanesi’nin hizmete girmesinin ardından kent merkezindeki mevcut hastanelerin ne olması gerektiği yönünde şu ifadeleri kullandı: “Onları kapatmak ya da lağv etmek yerine dal hastaneleri yani ihtisas hastaneleri var. Aydın Devlet Hastanesi ve Atatürk Devlet Hastanesi gibi hastaneler, şehir hastanesinin açılmasıyla birlikte Kardiyoloji merkezi olur, fizik tedavi merkezi, onkoloji merkezi olur. Genelde Türkiye’de yapılan bu. Böyle bir merkez yapılabilir. Hem her hastanın oraya gitmesi engellenebilir. Onlar kapatılmamalıdır. Çünkü poliklinikler şu an yetersiz durumda. Hekim sayısı OECD ülkelerinin en altında. Gelişmekte olan ülkelerde bile nüfus başına düşen hekim sayısı yine en altta. Türkiye’deki sorun hekimlerin düzensiz dağılımıdır. İyi planlama gerekiyor.”
“TAMAMEN KANUNA DAYALI”
Basın mensuplarının sorusu üzerine halk arasında bıçak parası olarak algılanan hususun aslında böyle olmadığını vurgulayan Aydın, “Biz Tabip Odası olarak çürük elmaları ayıklamaya çalışıyoruz. Bizim görevlerimizden biri de bu. Devlet Hastaneleri’nde ne yazık ki bunları duyuyoruz ama üniversitelerin farklı bir statüsü var. Özel muayene ödüyoruz. Bu hem muayene olarak var hem de özel ameliyat yapabiliyorsunuz. Devletin, üniversitelerdeki hocalara tanıdığı bir ayrıcalık diyelim. Mesai dışı özel ameliyatlar tamamen kanuna dayalı.” ifadelerini kullandı.
