Bir gazetecide olması gereken en büyük özellik nedir? Öncelikle iyi bir haberin kokusunu almak. Haberi ustalıkla yazabilmek ya da görüntüleyebilmek. Ama bana göre ilk olması gereken özelliği insana ve çevreye duyarlı olmasıdır. Bu yüzden köşemde hep insanlar ve çevremiz oldu ana konum. Gördüğüm her aksaklığı ve çözüm önerilerimi yazmaya çalıştım hep. Ama biraz konumuz değişiyor. İlk kez kendimi yazacağım.  2019 Ocak ayında yapılması planlanan Aydın Gazeteciler Cemiyeti Genel Kurulu’nda başkanlığıma adaylığımı açıkladım. Bunu öncelikle sosyal medya hesabımdan duyurdum. Öncelikle beğenen ve başarı dileklerinde bulunan herkese teşekkür ediyorum. Biz AGC’ye bir başkan seçmiyoruz. Yeni bir yönetim seçiyoruz. Ben kendi adımı açıkladım ama aslolan beraber yürüyeceğim yönetim kurulumuz olacak.  4 Ekim 2003’te Aydın Gazeteciler Cemiyeti’ne üye olmuştum. O zamanlar Yeni Kıroba Gazetesi’nde çalışıyordum. 15 yıl önce nur içinde yatsın rahmetli Mustafa Çezik başkanımız beni üye yapmıştı. O zamanlar Aydın Gazeteciler Cemiyeti yaklaşık 50-60 üyesi olan bir dernekti. Her kongre neredeyse rakip bile olmadan yapılır geçerdi. Biz gençliğin de verdiği heyecanla cemiyeti içine kapanık, küçük ama bizim olsun mantığıyla yönetildiğinden dert yanar eleştiri yağmuruna tutardık. 2011’de AGC’nin 21. Yılında yapılan genel kurulda 54 üyeden 35’i oy verdi ve 19 oyla Suat Deniz başkanlığında yeni yönetim seçildi. Yeni yönetim kurulu yönetim kurulunda Suat Deniz, Bülent Çam, İbrahim Kılınç, Cavit Eskici, Önder Yıldırımcan, İhsan Karataş, Melek Gürbüz, Sinan Özmüş ve ben yer almıştık. Mustafa Çezik başkanımızdan sonra böyle bir sorumluluk almak tabii ki üzerimizde çok büyük baskı oluşturuyordu. Ama öncelik derneğimizin üye profilini geliştirmek olmalıydı ve ilk iş bu konuda çalışmaya başladık.  Yönetiminde yer aldığım iki yıllık sürenin sonunda Aydın Gazeteciler Cemiyeti’nin üye sayısı 54’ten 86’ya çıkmıştı. İkinci dönemde yine yönetimde görev almak nasip oldu. Yönetim kurulumuz ilk dönem sayman ikinci dönem ise genel sekreterlik görevini yürütmemi uygun gördü. Cemiyetimizin en büyük sorunu maddi problemlerdi ve çözüm yolu olarak ta özel günlerde dergiler çıkararak bu sorunları aşma gayreti içinde olduk.  Son genel kurulumuzda ise benim de başkanlığa aday olduğum bir seçim yaşadık. Semra Şener Hanım ile girdiğimiz seçim yarışında kazanan Semra Hanım oldu. Zannerdesem 24/32 oy ile yeni yönetim kurulu oluştu. Kendisini ilk tebrik eden ve çalışmalarında başarılar dileyen ben oldum. Neden mi? 1993’ten beri kendisini tanırım. 26 yıllık tanışıklığım olan ve beraber çalıştığım bir insanı seçim yüzünden kaybedecek değilim. Bu hayatta bizim için aslolan ve en öncelikli olması gereken iyi dostluklarımızı zedelemeden koruma gayreti içinde olmaktır.  Şimdi yeni bir seçim yarışı içerisine giriyoruz. Ben kimse için “Bu cemiyeti iyi yönetti/kötü yönetti” iddiası içerisinde değilim. “Biz daha iyi yöneteceğiz” iddiası içinde adaylığımı açıklıyorum. Aydın Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan her arkadaşımın da aynı yapıcı eleştiri kültürüne sahip olduğuna da inancım tam. Ama biraz daha radikal adımlar atmak istiyoruz. Bunların detaylarını da meslektaşlarımla bir araya geldiğimizde anlatacağım. Şimdiden cemiyetimizin genel kurulunun hayırlı olmasını ve adayların centilmence bir yarış geçirmesini diliyorum.