"HİPNOTİZE BİR NESİL HEDEFLEDİLER"
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in demokratik usuller ve ılımlı dini görüntüsü ile kamufle edilmiş yöntemlerini kullanan sinsi bir yapı olduğunu vurgulayan Gülaştı, “Yurt içi ve yurt dışı okulları, buralarda yetişen gençler ile sivil ve bürokratik egemenliğe hakim olma arayışı sadece Türkiye’de değil, dünyada da Müslümanları yönetmeyi amaç edinen ruhani liderliğe hazırlamıştır kendisini. Oluşturduğu öğrenci seçme ekipleri ile tüm Anadolu’yu il il, ilçe ilçe, belde belde, köy köy dolaşarak zeki, becerikli, muhtaç öğrencileri seçecekler, sağladıkları imkanlar ile sözde ‘altın’, gerçekte ise biat eden, hipnotize olmuş bir nesil yetiştireceklerdir. Bu gençler yurt içinde devletin bütün kademelerinde kadrolaşacak ve gün geldiğinde yani 15 Temmuz 2016 tarihinde, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni sona erdirmek isteyecek en güçlü darbe teşebbüsünde bulunacaklardır. Bu örgüt faaliyetlerinde gösterdiği gizlilik, kendisine olan mutlak biat, etkili, karalı ve merkeziyetçi yönetimi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin en güçlü terör yapılanması olmuştur” dedi."FİNANSAL GÜÇLERİ BAĞIŞ VE HİMMET"
FETÖ’nün insanların yardım duygularını ve insani yardım organizasyonlarına olan güven duygularını zedeleyen bir ortam oluşturduğunu ifade eden Gülaştı, şunları söyledi: “Fetullahçı Terör Örgütü, toplum içerisinde ve devlet kurumları nezdinde yayılıp büyüyebilmek için yıllarca hayırsever bir görünüm altında faaliyet göstermiştir. Örgüt bu faaliyetleri yürütürken vakıf, dernek, sendika gibi sivil toplum kuruluşlarını örgüt hedefleri doğrultusunda etkin bir şekilde kullanmıştır. FETÖ’nün finansmanına katkı sağlama açısından şahıslardan ve iş adamlarından bağış ve himmet toplanması hususunda başta dernek ve vakıflar olmak üzere genel olarak Sivil Toplum Kuruluşları’nın önem arz ettiği gözlemlenmiştir. FETÖ, insanların yardım duygularını ve insani yardım organizasyonlarına olan güven duygularını zedeleyen bir ortam oluşturmuştur. FETÖ, Türkiye’nin 81 ilinde toplam 3 bin 257 dernek, vakıf ve şirket ile faaliyet yürütmüştür. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ ile iltisaki ve irtibatı belirlenen 15 vakıf yükseköğretim kurumu, bin 326 dernek ile bunların iktisadi işletmeleri kapatılmıştır.”"ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ"
FETÖ’nün çocukların zihinlerini ele geçirip onları vatansız, bayraksız ve milliyetsiz bir kişilik haline getirdiğini ifade eden Gülaştı, “FETÖ bizim çocuklarımızı bizden çalmış ve onları vatansız, bayraksız ve milliyetsiz birer mankurta dönüştürmüştür. Bu tehlike önümüzde dikkat etmemiz gereken en önemli ulusal güvenlik sorunu olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Çünkü bu ezoterik örgüt bir ulusu devlet yapan, en stratejik kurumlar olan Adalet, İçişleri, Milli Savunma ve Mili Eğitim bakanlıklarını hedef almış, üstelik Emniyet, MİT ve Ordu’nun Personel ve İstihbarat Daire Başkanlığı gibi en stratejik birimlerini ele geçirmeye çalışarak bir ulusu, bir milleti devletsiz bırakmak istemiştir. Yapılması gereken ilk iş, ülkemizin, ekonomik, finansal ve doğal zenginlikleri başta olmak üzere özellikle insan kaynaklarımıza sahip çıkmaktır. Hain darbe girişiminin 2. yıl dönümünde bir kez daha hainleri tüm yüreğimizle lanetliyoruz. Aziz şehitlerimize rahmet diliyor, gazilerimize minnet ve saygılarımızı sunuyoruz. Unutmayalım ki 15 Temmuz'da millet direndi, Türkiye kazandı” diye konuştu.
Muhabir: Yazar Silinmiş
