Eğitim hayatı farklı kazanımlar, virajlar, tümsekler ile devam ediyor ve ömrümüz boyunca devam edecek. Bu süreci Cemil Meriç "Düşünce dünyasında hiçbir fetih nihai değildir. Hepimiz birer Sisyphos`uz.” sözleriyle fazlasıyla acıkılıyor. Peki, bu eğitim sürecinde sizlere çok meşhur bir hikâyeyi aksettirmek istiyorum. Istakozun kabuk değiştirme hikâyesi, psikiyatrist Abraham Twerski anlatıyor: Istakoz eti çok yumuşak ve lezzetlidir. Kabukları ise bir o derece serttir ve bu leziz ete ulaşmak çok zordur. Istakoz içinde büyürken sert kabuk büyümez. Istakoz bir müddet sonra daralan, küçük gelen kabuk içerisinde sıkışır, kımıldayamaz. Sıkıştıkça ıstakoz gerilir, stres altında hisseder ve kabuğundan kurtulmak ister. Kendini güvende hissettiği, konfor alanında olduğu bir yere çekilir ve kabuğundan yorularak belki de acı çekerek kurtulur. Istakoz bu duruma çözüm bulamadığı için kendi başının çaresine bakar. Kendini güvende hissettiği kaya dibinde yeni kabuğunu üretir, büyür ve gelişir. Bu döngü ıstakoz yaşadıkça devam eder. Kabuğunda sıkışan ıstakozun derdine çözüm bulan biri olsaydı, hep aynı ıstakoz olarak kalırdı. Istakozun gelişmesini tetikleyen ve büyümesini sağlayan şey, yaşadığı rahatsızlık ve strestir. Yazgım, Bir Sisyphos bedeninde, Istakoz stresiyle gelişip, Nihai bir sonuca varamamak.   *Sisyphos (Sisifos); Yunan mitolojisinde Zeus'u kızdırdığı için devasa bir kayayı bir dağın tepesine taşımakla cezalandırılmış bir kraldır. Sabah uyandığında kayayı zirveye doğru yuvarlamaya başlar. Bütün gün çalıştıktan sonra gece uyuduğunda kaya aşağı doğru yuvarlanmaya başlar. Her gün böyle geçer ve cezası sonsuza kadar sürer. Çünkü asıl ceza budur. Bu eylemi sonsuza kadar sürdürmek. Kaynakça: -Cemil Meriç – Jurnal - Abraham Twerski- Sohbetler