Milattan önce 300'lü yıllara uzanan köklü tarihiyle bu antik kent, Çamlıdere Mahallesi'nin sınırları içerisinde bulunuyor ve ilçe merkezine yaklaşık 7 km mesafede yer alıyor.
Piginda-Bargasa Antik Kenti'nin gerçek adının Bargasa olduğu düşünülse de, yöre halkının Piginda olarak anması nedeniyle günümüzde her iki isim de kullanılmaktadır. Büyük Menderes Nehri'nin bir kolunun ayrıldığı Akçay'ı panoramik bir açıdan gören bir tepe üzerine konumlanmış olan bu eski Karia yerleşimi, adeta tarih kokan bir ansiklopedi gibidir.
1900'lü yılların başlarında başlayan kazı çalışmaları, Piginda-Bargasa Antik Kenti'nin sırlarını gün ışığına çıkarmak için ilk adımları atmıştır. Ancak, gerçek anlamda derinlemesine bir araştırma ve kazı çalışması 2012 yılında gerçekleşmiştir. Aydın Arkeoloji Müzesi'ne bağlı arkeologlar, bu tarihi hazinenin gizemlerini çözmek adına yoğun bir çaba sarf etmişlerdir.
Piginda-Bargasa Antik Kenti, sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda Karia medeniyetinin izlerini taşıyan bir açık hava müzesidir. Antik kent, ziyaretçilere geçmişin derinliklerinde bir yolculuk sunarken, tarih tutkunlarını ve arkeoloji meraklılarını kendine çekmektedir.
Bölge, sadece arkeolojik önemiyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Büyük Menderes'in kollarından birinin kenarına kurulmuş olması, Piginda-Bargasa Antik Kenti'ne eşsiz bir manzara ve çevresel zenginlik katmaktadır.
Piginda-Bargasa Antik Kenti, tarih ve doğa tutkunlarını keşfetmeye davet ediyor. Bu antik kent, geçmişin izlerini takip etmek isteyen herkesi, binlerce yıllık bir yolculuğa çıkarmaya hazır bekliyor.
