Son dönemlerde gayrimenkul piyasasında neler olup bittiğini anlamak hayli güç. 550 binlik ortalama bir dairede pazarlık payı 25 bin-35 bini zorlarken şimdilerde pazarlık yok denecek kadar azalıp bu rakamlar 5 bin - 7 bin seviyesini anca buluyor.
Ev fiyatlarına etki eden faktörler pandemi yasaklarının kaldırılmasıyla başlamış kiralık daire krizleri ile birlikte fiyatlar hızla değişmişti. Dolarda ki hızlı yükseliş, artan gıda fiyatları, petrol fiyatlarına gelen zamlar, araç fiyatlarının hızlı yükselişi, kimsenin net bir şey söyleyememesi ve öngörememesi emlakta son dönemlerin rekor artışlarını gerçekleştirdi.
Aydın’da 1+1 fiyatları 300-450 Bin, 2+1 fiyatları 550-700 Bin, 3+1 fiyatları da 700 Bin ila 1 milyon üstü şeklindeki fiyatlarla işlem görmeye başladı.
Sokaklarda SATILIK afişleri eskiye oranla yüzde 80 azaldı. Sattığı evin yerine bir üst seviye de evi alamayacağını düşünen vatandaşlar alım satımlarını erteledi. Arz talep dengesinin satıcıların lehine olduğu piyasada alıcılar beğendikleri evleri almakta fazlasıyla zorlanmaya başladı. Öyle ki pazarlık bitse bile fiyat yükselten, tapu devrinden önce vazgeçen satıcılarla karşılaştık. Gayrimenkulün satışını erteleyip piyasaya göre sürekli fiyat artıran, pazarlık esnasında hiç fiyat indirimine gitmeyen satıcılar ciddi alıcılarını fazlasıyla şaşırttı. Konut kredilerinde ki faiz indirimi de alıcıların ilgisini çekmeye yetmedi satışlarda pazarlıklar başlamadan bitti.
Emlak ofisleri sık değişen aralıklarla portföylerinin fiyatlarını güncelleyerek piyasaya adapte olmaya ve ev sahiplerinin isteklerini yerine getirmeye çalıştı. Herkesin suçu piyasaya attığı dönemde olan yine alıcılara oldu. Altın ve doların fırlamasıyla fırsatı değerlendirip yatırımlarını TL'ye çeviren kredisiz ev almaya çalışan vatandaşlar fiyatların iki katına çıkmasıyla yine umduklarını bulamadılar .
Halihazırda talep çok, arz az olunca satıcılar hep tok satıcı oldu pazarlık payları yok oldu.