Pazar alışverişini gördükten sonra eşyalarını Küheylan cinsi atı Ceylan ile taşıyan Mustafa Kocabıyık, atlarla olan yolculuğunu Ses Gazetesine anlattı.

Tarihî ve doğal güzellikleriyle tanınan pek çok zamanı iç içe barındıran Karacasu sokaklarında bir yanda en lüks otomobiller park edecek yer bulamazken bir yanda nal sesleri duyulmaya devam ediyor. Bu ilçede atlar sadece nostaljik bir zevk için değil aynı zamanda gündelik yaşamı kolaylaştırdıkları için tercih ediliyor. Engebeli arazilerini sürmekte kullanmasının yanında taşımacılık ve ulaşımı kolaylaştırdığı için atından vazgeçmeyen Mustafa Kocabıyık, "Kendimi bildim bileli at sırtındayım" diyor.

"KENDİMİ BİLDİM BİLELİ AT SIRTINDAYIM"

Karacasu pazarında alışveriş yaptıktan sonra pazar torbalarını atına yükleyip yazı geçirdiği yaylaya doğru yola çıkan Kocabıyık, "Yaylada duruyorum. Çarşıdan yaylaya, yayladan çarşıya atla gidip geliyorum. Mesafe 10 kilometre vardır yaklaşık. 53 yaşındayım. Kendi bildim bileli at kullanıyorum. Bu sebeple atımdan vazgeçmiyorum. Bir de yaylada durduğum yere araç çıkmıyor. Bu sebeple at kullanmaya devam ediyorum. Cevizli Yaylasındaki yollara traktör ve yüksek arabalara uygun ama alçak arabalara uygun değil. Köydeki arazilerimiz de dik yokuş. Atla sürülüyor. Attan vazgeçmiyoruz bu sebeple" dedi.

"EN BÜYÜK YARDIMCIM"

Sözlerini sürdüren Kocabıyık, Hayvancılık yapıyorum. Çobanım. 10 yaşındaki bu küheylan en büyük yardımcım. Çiftimi sürüyor. Her şeyimi yapıyor bu benim. Her işimi görüyor. Su doldurmaya onunla gidiyorum, çarşıya-pazara kanuna gidiyorum, her işimi yapıyor. Köydeyken Karacasu'ya arabayla geliyorum ama yayladaysam atı kullanıyorum. Çarşıya pazara çıktığımda alışverişimi onunla yapıyorum. Normalde Yazır'da yaşıyorum. Sonra kış bitince yaylaya geliyorum Ekim'e kadar yaylada duruyorum" ifadelerini kullandı

Muhabir: ÖZGÜR DEDEOLUK