Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü de, Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda yağmurun yağmaması nedeniyle beklenen tehlikeye dikkat çekti. Yağmurun sesini özlediklerini belirten Sürücü, “Geçtiğimiz yıllarda yoğun yağan yağmurlardan sonra, Aşağı Büyük Menderes Havzası taşkın sularıyla binlerce yıl öncesinde olduğu gibi adeta denize dönüyordu. Bu mevsimlerde havzada yer alan köylerin bir bölümü Venedik gibiydi. Taşkın ova niteliğindeki Aşağı Büyük Menderes Havzası, antik dönemlerde de taşkınlardan etkilenmiş, hatta bu konuda da mitolojik bir efsanesi vardır. Milet’te geçen efsanede; Antik dönemde Nehir Tanrısı Meandros, coşkuyla akan sularıyla taşkınlar yaparak, Milet’in ovalarını sular içinde bırakmış, tarlalar balçık içinde kaldığından büyük zarar görmüş. Hem ürünleri zarar gören hem de hayvanları telef olan Miletliler açlıkla karşı karşıya kalmışlar. Akıl ve özgür düşüncenin ön plana çıktığı Milet’te, Tanrı Meandros’un yapmış olduğu bu felaket dava konusu olmuş. Konu yargıya intikal etmiş. Sonuçta halk haklı görülerek, Tanrı Meandros adına bağışlardan büyük geliri olan Didyma Apollon Tapınağı sözcüleri tarafından zararlar karşılanmış. Aralık ayına girmemize rağmen hala özlediğimiz yağmurun sesini duyamadık. İklim değişikliği nedeniyle dünyanın bazı yerlerinde aşırı yağışlar olurken, bazı bölgelerinde de kuraklıklar meydana geliyor” dedi.

CANLILAR TEHLİKE ALTINDA

Kuraklığın doğa ve insan hayatını olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Sürücü, “Eğer gerekli önlemler alınmaz, gerekli tasarruflar yapılmazsa, tüm canlıları yakından ilgilendiren kuraklık en fazla insanları etkileyecek, tarım başta olmak üzere, bitki örtüsü, hayvanlar ve ekosistemler bundan zarar görecek ve en değerli kaynağımız olan suya hasret kalacağız” diye konuştu.