Göreve seçilmesinin ardından yaklaşık 2.5 yıl geride kalan AK Parti Aydın Milletvekili ve MKYK Üyesi Metin Yavuz, TBMM’deki çalışmaları, Ankara’daki bakanlıklar nezdindeki Aydın’ın talepleriyle ilgili girişimleri ve gündemdeki konulara dair sorularımızı cevaplandırdı. Gerçekleştirdiğimiz röportajda, Aydın’ın bazı öncelikli sorunlarına dair çözüm önerileriyle hayata geçen ve geçmeyi bekleyen yatırımlar üzerine konuşan Milletvekili Yavuz, ilde atılım hamlesi yapma adına Aydınlıların üzerindeki ataleti atması gerektiğinin lüzumuna dikkat çekerken, ilin yaklaşık 750 milyon dolarlık ihracatının daha yukarı seviyelere yükselmesi için devlet imkanlarının yanı sıra sanayiciler ve STK’larla yerel yönetimlere de büyük iş düştüğünü kaydetti. 2.5 yılda güzel işlere imza attıklarına dikkati çeken Milletvekili Yavuz, geride kalan 2.5 yılda da ilde öncelik bekleyen makro yatırımlara dönük Ankara’daki girişimlerini daha da artıracaklarını vurguladı. “Aydın’a borcumuz var, ödeyeceğiz” diyen Milletvekili Yavuz, Aydın Şehir Hastanesi, Aydın Adliye Sarayı, Aydın-Denizli Otoyolu’nun yanı sıra 27. Dönem’de daha bir çok yatırımın hayata geçmesi için var güçleriyle çalışacaklarının da altını çizdi.
“İHRACAT İLE İSTİHDAM KAPASİTESİNİ ARTIRMALIYIZ”
Fatih Ergin; 2.5 yıllık sürece bakıldığında bir milletvekili olarak Aydın özelliğinde saptadığınız belli başlı sorunlar nelerdir? Metin yavuz; 2.5 yıldan bu yana bir milletvekili olarak ben üstüme düşeni elimden geldiğince yapmaya çalıştım. Aydın’ın potansiyeline bakıldığında ilimiz hem turizm hem de tarım şehri olarak yatırımlar noktasında cazip bir konumda bulunuyor. Bununla birlikte Aydın’ın endüstriyel anlamda da bazı atılımları yapması gerekiyor. Aydın’ın genel çerçevedeki en basidinden en büyük sorununa bakıldığında bir kere ilimiz 750 milyon dolarlık ihracat yapacak bir il değildir. Aydın’ın toprağın altından üstüne Allah’ın vermiş olduğu nimetleri katma değere dönüştürecek organizasyonları hayata geçirmek lazım. Bu sadece bir milletvekilinin değil bu şehirde yaşayan herkesin görevidir. Ben siyasette bu makama gelmeden önce de bir iş insanı olarak da Aydın’ın değişik yerlerine gittiğimde gözlemlediğim en büyük sorunlardan biri de istihdamdır. İstihdama vesile olmak benim iş insanı olarak da en büyük mutluluk duyduğum konulardan biridir. İnsanların duasını almak güzel bir haz veriyor. Bu topraklarda yaşayan, doğan, büyüyen ve belli makamlara gelenler olarak bu ile borcumuzu ödememiz lazım. Bu bağlamda ilimizin kalkınma öncelikleri noktasında hükümet temsilcileri olarak bizim de projelerimizi hızlandırmamız gerekiyor. Sahada 4 milletvekili ve yerelde belediyeler olarak talep ettiklerimizin hızlı bir şekilde neticelenmesi de bu anlamda büyük önem arzediyor. Bu doğrultudaki çalışmalarımızı da milletimizden aldığımız güç ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da destekleriyle aralıksız sürdürüyoruz.
“HALKIMIZ AK PARTİ İKTİDARININ DEVAMINDAN YANA”
F.E; AK Parti’ye karşı halkın teveccühü ve ilgisi Aydın’da sahadaki izlenimlerinize göre ne durumda? M.Y; Zor bir dönemde milletvekili olduk. Ülkemizin içinde bulunduğu durum belli. Esasen Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ayağa kalkıp yıllardır her an korku içinde yaşadığımız darbelerden uzak kalarak atılım yapma dönemine girmiştir. Ülkemizdeki şartlar haricinde Dünya’daki ekonomik sıkıntı ve salgınların olduğu bir dönemde dahi biz Aydınımıza yatırımlar yapma ve türlü talepleri yerine getirebilme noktasında da canhıraş bir şekilde çalışıyoruz. Doğu Akdeniz’de, Karadeniz’de, Afrika’da ve Türki Cumhuriyetler ile bağlantımızı sağlama mücadelemizin yanında hem temeller atıyoruz, hem de açılış yapıyoruz. İşte Aydın-Denizli otoyolunun temelinin atılması da bunun bariz bir örneğidir. Ne yazık ki muhalefet tarafından bu devamlı eleştirildi ama esasen başlamak aynı zamanda bitirmek demektir. Hükümetimizin 18 yıllık iktidarında söz verdiği her yatırım zamanında ya da zamanında önce bitirilmiş ve halkımızın hizmetine sunulmuştur. AK Parti millete hizmette sandıkta halkımızın 18 yıldır birinci parti yapmasıyla da istikrarını perçinlemiştir. Elbette bazı yanlışlıklar vardır ama vatandaşımız 18 yıldır AK Parti iktidarının devam etmesi noktasında hem fikir.“EN ÖNEMLİ GELİŞME OTOYOL PROJESİ’NE BAŞLANMASIDIR”
F.E; En son Genel Seçimler’de Aydın’dan 4 milletvekili seçilmesi hükümet yatırımları noktasında beklentiyi artırdı. 2.5 yıllık süreçte Aydın ile ilgili AK Parti Aydın milletvekilleri olarak sizlerin vesile olduğunuz en önemli gelişme nedir? M.Y; En son yapılan Genel Seçimler’de Aydın’dan 4 milletvekili seçilmesinin AK Parti’nin ilde de başarılı bir çizgiye ulaştığını gösteriyor. Elbette bunda şahıslar da önemlidir ama Bizim Recep Tayyip Erdoğan adında bir liderimiz ve davamız var. Bu davanın ete kemiğe bürünmüş hali başta liderimiz olmakla birlikte bizleri de kapsıyor. Aydın özelinde bakıldığında yerel iktidar şu kadar metrekare yol, altyapı yaptım diyerek anlatıyor. Bu yerel yönetimin görevidir ve bunları çok iyi de reklam yapıyorlar fakat bizim yaptıklarımızla ilgiliyse bu sizin göreviniz zaten yapacaksınız diyorlar. Sonuç olarak bu aynı şey değil mi? Bizim yaptıklarımız, yapamadıklarımız veyahut daha önceden hızlanmamış bir çok yatırım hâlihazırda hayata geçme noktasında bulunuyor. Kuşadası, Söke ve Didim’de ilerleyen süreçte 1.5 milyon insan yaşayacak. Aydın-Denizli otoyolu esas itibariyle İstanbul’dan Antalya’ya uzanacak bir projedir. Temelini Denizli’de attık, açılışı da Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla Aydın’da yapacağız. Antalya, Burdur, Denizli, Aydın hattındaki tarımsal, sanayi ve turizm açısından bütün kanallar otoyolla İzmir’e bağlanmış olacak. Aydın’da çok ciddi maden üretimi söz konusu. Çok büyük organize sanayi bölgelerimiz olmasa da bu bölgelerde hayata geçecek çok ciddi yatırımlar da var. Bu bakımdan 2.5 yıllık dönemde otoyol temelinin atılması ve bu projenin hızlandırılması Aydın için en önemli gelişmelerdendir.“HAVALİMANI’NDA ÖNCELİĞİMİZ KARGO TAŞIMACILIĞIDIR”
F.E; Ulaşım projesi olarak bakıldığında Çıldır Havalimanı’na bakışınız nasıl? Bu havalimanı sivil uçuşlara ya da kargo taşımacılığına açılacak mı? M.Y; Aydın’da öncelikli olarak bizim sanayiyi geliştirmemiz lazım. Çıldır Havalimanı’nın sivil uçuşlara açılmasından önce bu bakımdan çift hatlı demiryolunu da bir an önce hayat geçirmemiz gerekiyor. Bu yatırımlarla ilgili halihazırda çalışmalar yapıyor. Bizim Çine’den çıkan madeni hızlı bir şekilde İzmir’e ulaştırmamız lazım. Halihazırda havalimanımız pilot eğitimi için hizmet veriyor. Türkiye’nin yıllık 350 pilota ihtiyacı var. Bunun 180 tanesi bizim Çıldır Havalimanı’nda eğitiliyor. Ekonomik anlamda baktığımızdaysa bizim tarımsal ölçekte ürettiğimiz ham maddeyi sanayi kuruluşlarında katma değere dönüştürecek ve marka haline getirecek tesislere ihtiyacımız var. Çıldır Havalimanı’nda kargo taşımacılığı bu noktada önemli ancak sivil uçuşlara açılmasının biraz daha zamanı var çünkü Aydın’ın önceliği bu değil. Bizim yıllık 750 milyon dolar ihracatımızı en hızlı şekilde 2-3 milyar dolara nasıl çıkarabiliriz sorusuna öncelikli olarak cevap bulmamız şart. Bizim insan taşımacılığından ziyade kargo taşımacılığına ihtiyacımız var. Bu noktada devletimizin gerekli bütçesi var ve hiçbir sıkıntı yok. Bizim kargo taşımacılığına daha da ihtiyaç duyulması noktasında organize sanayi bölgelerimizdeki yatırımların yerel yönetimlerin de desteğiyle daha da artarak ihracat kapasitemize artı faydalar sağlamasını temin etmemiz gerekiyor.“ESAS HAİNLİK BURADADIR!”
F.E; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası iş birliğiyle devam eden jeotermal kaynakların etkileriyle ilgili nihai rapor yıl sonuna doğru açıklanacak. Gerek bu rapor ve gerekse de Aydın’da zaman zaman çevreci tepkileri üzerine çeken jeotermale karşı değerlendirmeniz nedir?M.Y; Jeotermal enerji kaynaklarının düne kadar Aydın’a bir faydası yoktu. Bu sıcak su nimetinin Aydın’ın ısıtılması ve seracılıkta kullanılmasını çok önemsiyoruz. Kadıköy’de Valilik eliyle jeotermal kaynaklı organize sera bölgesi kurulma girişimi de ufak bir örnektir. Bahsettiğiniz gibi Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işbirliğiyle halihazırda bir rapor çalışması var. Bu rapor çıktığında koparılan bazı yaygaraların ne kadar mesnetli ya da mesnetsiz olduğunu göreceğiz. Aydın’da bazı çevreler bunu bir kesim insanların algısını da yönlendirerek siyasi bir sopa olarak kullanıyor. Efeler’e bağlı Kızılcaköy’de jeotermal sondaj çalışmasına karşı çıkan mahallelilerin kurduğu çadıra giden ilk vekil benim. O çadırda 3 saat kadar kaldım. İnsanlarımıza ilmi olmayan bazı konular ezberletilmiş. İncire zararı var denildiği yıl Aydın’da incirde kalite ve rekolte açısından en iyi yıl yaşandı. Jeotermal algısıyla ilgili vatandaşlarımızı uyarmamıza rağmen elindeki mamülü çok ucuza verdi. Biz bunun karşısında da Toprak Mahsülleri Ofisi’ni devreye sokarak alım yaptık. Birileri siyaset yapıyorum derken üreticinin elindeki ürününün çok ucuza gitmesine de sebebiyet veriyor. Esas hainlik işte buradadır.