30 yıldır çömlekçilik yapan ve testi ile güveç gibi standart ürünlerin yanında farklı ürün denemeleriyle tanınan Selçuk Çömlekçilik sahibi Bülent Selçuk, cep telefonlarının kullanımına özel topraktan ürettiği gramofonla adeta nostalji rüzgarı estirdi. Ürünü görenlerin çok beğendiğini söyleyen Bülent Selçuk, "Şimdiye kadar bu ürünü eşe dosta ürettim ama bundan sonra satışa yönelik olarak da çalışacağım. Çok sevildi. Terra sigillata türü Karacasu toprağı içerisindeki doğal mineraller sayesinde cep telefonunun son ses konumunda bulunduğu andaki sesi bile 3-4 kat arttırarak hem doğal bir hoparlör görevi görüyor hem de nostalji eşliğinde müzik keyfi sunuyor” dedi.

İDDİA UĞRUNA BAŞLADI

Klasik gramofonu bulunan bir arkadaşıyla girdiği iddia sonucu 5 yıl önce ilk toprak gramofonu ürettiğini ifade eden Selçuk, “Arkadaşımda klasik gramofon vardı. Topraktan olur mu olmaz mı diye iddialaştık. Oradan ortaya çıktı. Yaparsın yapamazsın şeklinde birbirimize takıldık. Tabi iddiayı kazandım. Arkadaşım yemek ısmarladı. Gazeteci arkadaşım da bana bunu yapabilir misin diye göndermişti. Ben de yıllar önce yaptım diye mesaj attım ona. O da çok şaşırdı. Gelenekselle moderni buluşturduk. Şekil olarak klasik gramofon. Cep telefonlarının konulabileceği bir yer bulunuyor. Testi ve farklı figürler ekledik. Elimizden geldiği kadar testiciliğimizi yaşatmaya çalışıyoruz. Korona günlerinde hem biz hem insanlar için farklı bir ürün oldu. Bahçede de kullanabilir, evde de kullanabilir, piknikte de kullanabilir. İlerisi çok iyi olacak bir ürün. Hoparlörün işini görüyor. Doğal bir müzik. Her toprak farklıdır, bizimkinde demir madeni fazla olduğu için tınısı çok fazla” dedi.

BÜYÜK BEĞENİ GÖRDÜ

İlk yaptığı gramofonu evinde kullandığını ve görenlerin ilgi gösterdiğini dile getiren Selçuk, “İlginin arttığını gördüm. Bizim toprağın özelliğinden dolayı ses özelliği diğer gramofonlara göre çok farklı. Herkes gramofon yapabilir ama bizim toprağın ses tınısı çok farklı. Bu yüzden biraz daha geliştirmek istiyoruz. Bu korona günlerinde biraz daha alternatife yöneldik. Ürünlerimizi çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Başka yerlerde de yapıldığını görüyoruz. Herkesin bahtı açık olsun. Zanaatımız yaşasın. Değişik alternatif üretmek güzel bir şey. 30-35 tane oldu Şu an satış için yapmadım. Eşe dosta dağıttım. Erzincan’da asker arkadaşım var ona gönderdim. Almanya’ya gönderdim. Nevşehir’e verdim. Eş dost istiyor. Artık pazarlamaya geçeceğim. Normal ürünleri yapmaktan daha teferruatlı. Ses tanısını yakalayabilmek gerekiyor. Müzik kulağı ve ekstra bir yetenek istiyor. Ustalık ortaya burada çıkıyor” dedi.

GEÇMİŞ 2-3 BİN YIL ÖNCEYE GİDİYOR

Afrodisias’ta binlerce yıl önceden toprak altından çıkarılan seramik ürünlerin kendinden sırlı topraklar olduğunu ifade eden Selçuk, "Karacasu’daki seramikçiliğin geçmişinin 2-3 bin yıl önceye dayandığını söyleyebiliriz. Bugün hala bu topraklar kullanılıyor. Bizim toprakların üzerine kimyasal sürmeye gerek yok kendinden sırlı. Bu da sesin tınısını arttırıyor” ifadelerini kullandı.

TOPRAĞIN ÖZELLİKLERİNİ ANLATTI

Askerden önce pideci olduğunu, askerden sonra da baba mesleği olan çömlekçiliğe geçiş yaptığını söyleyen 30 yıllık çömlek ustası Bülent Selçuk, “Hani hamurcuydum, çamurcu oldum. Yağımızla tuzumuzla kavruluyoruz. Standart yaptığımız ürünlerin yanında değişik ürünler tasarlamaya çalışıyoruz. Karacasu toprağını daha iyi bir şekilde tanıtmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bugünlerde mesleğimizde eleman sıkıntısı var. Türkiye’nin en çok ustası Karacasu’da. En iyi toprağın Karacasu’da olduğunu bilim adamları söylüyor. Terra Sicillata deniliyor bu toprağa. Afrodisias’ın olması ayrı bir değer. Toprağımızın özelliği dünyada başka yerde olmaması. Kıymetini bilmeye çalışıyoruz. Babamızdan bize geçti ama hayat şartlarından dolayı biz çocuklarımıza öğretmedik. Eleman yetiştirdik bundan sonra nereye kadar gider bilmiyorum. Bundan sonra da en iyi şekilde yaşatmaya çalışacağız. Değişik alternatif ürünler derken Atatürk büstleri yaptım. Diğer ürünlerin üretimi ile de zanatımızı sürdürüyoruz” dedi.