İYİ Parti Aydın İl Başkanı Cemal Sarı, koronavirüs ile mücadele kapsamında yaşananları ve tespitlerini dile getirdi. Aydınlılara hitap eden Sarı, koronavirüs ile mücadele sürecini, bu sürecin tetiklediği ekonomik sıkıntıları hep birlikte yaşadıklarını ifade etti. Daha önce yaptıkları basın açıklamasında "Bazı adımlarda geç kalıyoruz, konuyla ilgili radikal ve hızlı kararlar alınmalı" şeklinde tavsiyeleri olduğunu hatırlatan Başkan Sarı, bu kararlar alınırken de karar vericilerin öngörüsünün çok önemli olduğunun altını çizdi.

MHP’YE SERT ELEŞTİRİ


10 Nisan’da sokağa çıkma yasağı kararının açıklanması ile birlikte ortaya çıkan panik havasının sonuçlarını hep birlikte seyrettiklerini dile getiren Başkan Sarı, “Devlet aklı, bunları olmadan görebilmeyi gerektirir. O gecenin gösterdiği başka bir gerçek ise, böyle ortamlarda bile siyasi taassubu bırakamadığımızdır. Yapılan yanlışı, birinci derece sorumlularından İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu bile kabul edip istifa etmişken, birtakım çevrelerin ve yandaş medyanın ‘tek suçlu olarak’ vatandaşı ilan etmesi anlaşılabilir bir durum değildir. Böylesine bir olaydan bile, siyaseten bir kahraman çıkarmayı bizim ülkemizden başka bir yerde de göremeyiz. Günün sonunda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir kahraman olarak dönmüştür. Üstelik sadece AKP’lilerin değil, MHP’lilerin de kahramanı olmuştur. Her bir mensubu taşıdığı inanç değerleri bakımından kahraman olan bir hareketin, geldiği içler acısı durumu göstermesi bakımından ibret verici bir durumdur” dedi.

MASKE KRİZİ


Maske konusunun yılan hikayesine döndüğünü savunan Başkan Sarı, başta “maske takılsın mı, takılmasın mı tartışması” yaşandığını ve sonunda maskenin takılmasının hastalığın bulaştırılmasının engellenmesine yönelik önemli bir tedbir olduğuna karar verildiğini ifade etti. Takılmasına karar verilmesi ile birlikte maske fiyatlarının tavan yaptığını, ardından maskelerin parayla satılmasının yasak olduğunun ilan edildiğini hatırlatan Başkan Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Satmak için alanların maskeleri elinde kaldı. Maske takmadan markete, bankaya giremeyen, toplu taşıma araçlarına binemeyen vatandaşlar bu sefer parasıyla dahi maske bulamaz oldu. Markete girmek için maskesini ödünç isteyenleri bile gördük. ‘Maskeleri devlet dağıtacak’ dediler, PTT’den internet üzerinden maske talepleri alınmaya başlandı. Akşam uygulamaya açılan sistem gece çöktü. Bu sefer ‘e-devlet üzerinden talepler alınacak’ dendi. En sonunda eczaneler dağıtacak kararı verildi. Ancak, vatandaşların birçoğuna hala maske ulaştırılamadı. Vatandaşımıza ulaştırılamayan maske, ülke dışında otuzdan fazla ülkeye gönderildi. Türkiye’de üretilen maskeler ABD, İngiltere, İsrail, Sırbistan ve hatta Irak’ın kuzeyindeki Barzani’ye bile ulaştırıldı. Aydın’da Ahmet Bey, Fatma Hanım ise cep telefonuna maske için gelecek şifreyi beklemektedirler.”

“MİLLETİMİZ ADINA ÜZÜLÜYORUZ”


Başkan Sarı, salgın nedeniyle birçok iş yerinin kapandığını, açık olan iş yerlerinin de düşük kapasiteyle çalıştıklarını vurguladı. İnsanların işlerine gidemediklerini, ekonomik olarak hayatlarını idame ettirmekte zorlandıklarını ifade eden Başkan Sarı, “Batılı ülkelerde bu dönemde açıklanan ekonomik tedbirleri gıpta ile seyrediyoruz ve milletimiz adına üzülüyoruz. Ekonomik kalkanı paketi kapsamında açıklanan Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatlı kredilere KOBİ’lerimiz ulaşamadan limitin dolduğunu öğrendik. Suriyeli göçmenlere 40-50 milyar dolar harcamakla övünen ve gerekirse o kadar daha harcarız diyen iktidara sesleniyoruz, paranız varsa milletimize bu zor gününde destek olunuz. Ancak, gelişmelerden devletimizin vatandaşına dağıtacak yeteri miktarda parası olmadığını anlıyoruz. O zaman da kaynak öneriyoruz. Mesela 130 milyar TL işsizlik fonunda biriken parayı kullanalım. Tabii, para yerinde duruyorsa. Bugüne kadar gerekli gereksiz birçok harcama için borçlandık, bugün de milletimizin hayatını devam ettirebilmesi adına borç bulalım. Gerekirse para basalım. Yolcu garantili yol ve köprülere 2020 yılında genel bütçeden ayrılan 21 milyar TL’yi ödemeyelim. Mücbir sebeplerden dolayı zaten bu yollar kullanılmıyor. Ve en önemlisi, bu dönemde aciliyeti olmayan ihaleleri yapmayalım. Kanal İstanbul ihalesi, lüks araç kiralama ihalesi gibi ihaleler canıyla uğraşan milletimizin canını acıtıyor. Acil tedbirler alınmazsa, ekonomik hayatın devamı ve gelecek endişesi, salgın endişesinin önüne geçecektir” dedi.

“BAŞKANLARIMIZ GURURUMUZ OLDU”


Koronavirüs salgını sırasında belediyelere büyük görev düştüğünü dile getiren İl Başkanı Sarı, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Özlem Çerçioğlu başından beri, tedbirlerini en üst seviyede tutarak özellikle dezenfekte çalışmalarına büyük katkı sağladı. İhtiyaç sahiplerini belirleyerek, sosyal belediyecilik anlamında güzel işler yaptılar. Nazilli Belediye Başkanımız Sayın Kürşat Engin Özcan ve İncirliova Belediye Başkanımız Sayın Aytekin Kaya, çok büyük fedakarlıklarla milletin tüm ihtiyaçlarına yetişmeye çalıştılar. Başkanlarımız bu süreçte gururumuz oldu. Aynı şekilde ilçe teşkilatlarımız da kendi imkanları doğrultusunda vatandaşlarımıza ulaşmaya ve ihtiyaçlarına yardımcı olmaya çalıştılar. Teşkilatlarımızla birlikte aziz milletimizin hizmetinde olmaya devam edeceğiz. Milli bir dayanışma halinde bu salgından halkımızı korumaya çalışan sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere tüm kamu çalışanlarımıza, belediye başkanlarımıza ve belediye çalışanlarımıza, teşkilatlarımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Koronavirüsten altüst olan fert ve toplum hayatımızın normale döneceği günlerin özlemi içindeyiz. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımıza sağlıklı günler diliyorum” şeklinde konuştu.