Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bir süredir bilinçli olarak yaratılmaya çalışılan algı ve kamuoyunu gereksiz yere meşgul eden paylaşımlarla haberler üzerine, aşağıdaki açıklamayı yapma gereği doğmuştur. Aydın Barosu’nun yüz yıla yaklaşan onurlu ve saygın tarihi ile kurumsal kimliğinin gereği olarak, yalnızca meslektaşlarımızı ve kamuoyunu aydınlatma amacı taşıyan bu açıklamamız, çekilmek istenildiğimiz kişisel polemikler seviyesine inilmeden ve kamuoyunu ilgilendirmeyen hususlara yer verilmeden, kurumsal çerçevede yapılan bir açıklamadır. Staj Eğitim Kurulu Koordinatörlüğü için Yönetim Kurulumuz içerisinde bir seçim yapılmış, Av. Rabia Altuntaş Çiftçi ile Av. Anıl Yetişkin’in aday olduğu koordinatörlük görevine, yapılan seçim sonucunda Av. Anıl Yetişkin seçilmiştir. Son derece demokratik bir yöntemle gerçekleştirilen bu seçimde ya da sonrasında herhangi bir tartışma yaşanmamış ancak Rabia Altuntaş Çiftçi ve üç diğer yönetim kurulu üyemizce sosyal medyadan “Bu bir kaçış değil duruştur” ifadesi ile paylaşılan fotoğraftan birkaç saat sonra anlayamadığımız bir şekilde, Av. Burak Altıner akşamın geç saatlerinde Baromuzun elektronik posta adresine gönderdiği dilekçe ile yönetim kurulundan istifa etmiş, dilekçesinde, birlikte paylaşılan fotoğrafın üzerinde yer alan “Bu bir kaçış değil duruştur” ifadesine de yer verilmiştir”

“MESLEKTAŞLARIMIZI RENCİDE EDİYOR”

Aydın Barosu’nun yazılı açıklaması şu şekilde devam etti: “Basın ve sosyal medyada yapılan haberler neticesinde kamuoyunca görüldüğü üzere, başka istifaların geleceği ve Aydın Barosu’nda bir kriz olduğu algısı yaratılmaya çalışılmış, akabinde Av. Rabia Altuntaş Çiftçi 18.11.2019 pazartesi günü Baromuza verdiği, gerçek dışı ithamlardan ibaret bir dilekçe ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiştir. Av.Burak Altıner’in istifası ile boşalan yönetim kurulu üyeliğine 1. Yedek üye Av. Dilek Ülker davet edilmiş ve toplantımız kendisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Av.Rabia Altuntaş Çiftçi’nin istifa dilekçesi ise, toplantı günü ulaştığı için, 2. Yedek üye Av. Zehra Çobanyıldızı Akçaer’ e davetiye toplantıdan sonra tebliğ edilmiş olup, yönetim kurulu üyeliği başlamıştır. Bilinçli olarak yaratılan bu süreçte, yedek yönetim kurulu üyelerimize ulaşılarak, yasal hakları olan yönetim kurulu üyeliğini kabul etmemeleri yönünde telkinlerde bulunulduğu, dolayısıyla genel kurulun iradesinin göz ardı edilmesi sonucunu doğuracak çabalara girişildiği, Aydın Barosu tarihinde görülmemiş bir kampanyanın genel kurula bir yıl kala bu şekilde başlatılmış olduğu üzülerek öğrenilmiştir. Seçilen, birbirinden değerli yönetim kurulu üyelerimizin, talepleri üzerine genel kurulca kendilerine tevdi edilen bu onurlu görevi kabul edeceğinden şüphemiz yoktur. Ancak, tevessül edilen bu eylem ve çabalar, medya yoluyla kamuoyu önünde de tartışmaya açılmak suretiyle kurumsal kimliğimize zarar vermeye yönelik, kişisel amaçların Baro’nun üzerine çıkarılmaya çalışıldığı bir görüntü yaratmakta ve meslektaşlarımızı da rencide etmektedir.

“GÖREVLER ORTAK İRADEYLE DAĞITILIYOR”

Son olarak açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Aydın Barosu, yayınlanan dilekçelerde ve metinlerde yer alan iftira mahiyetindeki ithamların muhatabı olamayacak derecede bir demokrasi ve yönetim anlayışını on yıllardır sürdürmekte, çalışmalarını büyük bir iş bölümü ve görev paylaşımı ile kurumsal yapısına ve savunma makamının meslek örgütüne yakışan bir olgunlukta yürütmektedir. Görevler “Bana verilmezse ben yokum” mantığı ile değil, yapılan demokratik seçimlerle ve yönetim kurulu üyelerinin ortak iradesiyle dağıtılmaktadır. Her ne kadar aksi ifade edilse de ithamlar, ne yazık ki Baro Başkanlığı makamını da aşarak, görevlerine fedakarlıklar yaparak devam eden ve hizmet üretmekten başka bir amaçları olmayan, her konuda fikirlerini özgürce ifade ederek oylarını demokratik bir şekilde, kendi inandıkları doğrultuda kullanan diğer yönetim kurulu üyelerinin iradelerine ve duruşlarına da uzanmaktadır. Aydın Barosu Yönetim Kurulu üyeliğine ve diğer tüm kurullarına seçilen her bir meslektaşımız yüksek karakterli, demokrasiyi ve düşünce özgürlüğünü içselleştirmiş, bu güne kadar da bundan taviz vermemiş avukatlardır. Yönetim Kurulu üyelerinin çalışmaları hiçbir makam tarafından engellenemeyeceği gibi, bilakis daha fazla hizmet üretmeleri ile Baromuz, gücünü ve itibarını her gün daha da arttırmaktadır. Yargımızın, özellikle de mesleğimizin ve çatı örgütümüz olan Türkiye Barolar Birliği’nin içine düştüğü vahim bir süreçte, tarihten gelen duruşundan bir nebze bile taviz vermeyen Aydın Barosu’nun mücadelesi tüm kamuoyunun malumudur. Bugünlerde dört bir yandan gelen saldırılara eklenen kişisel çıkışlar ve nahoş planlar beyhude çabalardan ibarettir. Baromuzdaki çalışma barışını ve üyelerimizin şevkini kıracak şekilde kurgulanmaya çalışılan hiçbir plan işe yaramayacak, Cumhuriyetimizle yaşıt Aydın Barosu, ona yakışan bir hukuk kurumu ve Savunma Makamının yıkılmaz bir kalesi olarak, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi ilelebet var olmaya devam edecektir. İstifa eden üyelerimize hizmetleri için teşekkür ederken; aramıza yeni katılan yönetim kurulu üyelerimize hoş geldiniz diyerek, onlarla birlikte daha da güçlü bir şekilde meslektaşlarımıza ve mesleğimize aynı çizgide hizmet etmeye ve halkımızın hukuk güvenliğinin teminatı olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna ve meslektaşlarımıza saygıyla bildiririz”