Aydın Valiliği YİKOB'un ilde bulunan 7 jeotermal kaynak işletme, 64 jeotermal kaynak arama ve 39 doğal mineralli su ruhsat sahasını ihaleye açması ile ilgili TMMOB, hukuki işlem başlattı ve bir heyet oluşturularak özellikle Aydın’da incelemelerde bulundu. Jeotermal enerji santrallerinin çevresel etkilerinin tespiti amacıyla çalışan heyetin yerinde yaptığı keşif ve gözlemlerin ardından hazırladığı raporun ön değerlendirmesini, TMMOB açıkladı. Yönetim kurulunun gerçekleştirdiği açıklamada, 5-8 Ağustos'ta gerçekleştirilmesi planlanan ihalenin kamu yararına açıkça aykırı olduğu için iptal edilmesi gerektiği ifade edildi.

"YENİ JES YATIRIMLARINA İZİN VERİLMEMELİ"

TMMOB'un Anayasa'nın 'Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir' ilkesi gereği, temel insan haklarından olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının ihlal edilmemesi adına, yöre halkının haklı muhalefetinin yanında olduğuna vurgu yapılan açıklamanın özet kısmında, "Kurulması planlanan ve halen hukuk mücadelesi süren yeni JES’lere karşı başta Kızılcaköy, Kıyıköy ve diğer yöre halklarının sergilediği haklı tepki ve mücadelesinin destekçisi ve takipçisidir. Aydın ili özelinde önerilerimiz; 'Enerji mi, tarım mı daha önemlidir?' gibi gereksiz tartışmalara girmeden, koruma-kullanma dengesi içerisinde mevcut JES tesislerinin etkin bir şekilde denetlenmesi, yanlış yerde yanlış projelendirilen ya da yanlış uygulamalarla işletilen JES’lerin kapatılması, kapasite aşımı nedeniyle Aydın ilinde yeni JES yatırımlarına izin verilmemesidir" denildi.

"YAŞANMAZ HALE GELMESİNE NEDEN OLACAK"

JES'in sadece Aydın'ın sorunu olmadığının dile getirildiği açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer veZrildi:

" Manisa, Denizli, İzmir, Çanakkale, Afyon, Van, Elazığ, Bolu dâhil birçok ilimiz kontrolsüz ve denetimsiz jeotermal enerji yatırımları tehdidiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle konuya bütüncül yaklaşmalı, ülke düzeyinde gerekli bilimsel ve teknik çalışmalar yürütülmeli, mevzuat yeniden değerlendirilmeli, kamu denetimi etkin bir şekilde sağlanmalıdır. Jeotermal kaynakların aranması, kullanımı ve işletilmesine ilişkin mevzuattaki yetersizliklerin giderilmesi, mevzuatın bilimsel ve teknik gereklere uygun olarak dünya ölçeğine çekilmesi; arama ve işletme aşamasındaki mevzuata aykırı uygulamaların denetlenmesi ve engellenmesi ile aykırılıklara devam eden mevcut işletmelerin ruhsatlarının iptal edilmesi; santrallerin çevresel etkilerinin bütüncül biçimde tespit edilerek değerlendirilmesi ve en aza indirilmesi için gerekli işlemlerin yapılması; tüm bu aşamalarda eksik olan kamu denetiminin tam anlamıyla sağlanması gerekirken; dava konusu ihale ile yeni ruhsat sahalarının devreye alınması zararların katlanarak artmasına, Aydın ilindeki dünyaca ünlü incir ve zeytin başta olmak üzere tarımsal faaliyetlerin yok olmasına, Aydın ilinin insan sağlığı açısından yaşanmaz hale gelmesine neden olacaktır."