Orta ve Güney Afrika’dan Türkiye’ye gelmeye başlayan leyleklerin önemli üreme alanlarından biri olan Aydın bölgesinin içinde bulunduğu Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda her yıl olduğu gibi bu yılda leyleklerin sayımı gerçekleşti. Söke, Didim, Koçarlı, Germencik, İncirliova, Yenipazar, Bozdoğan, Nazilli, Çine, Köşk ve Karpuzlu ilçelerine bağlı 77 mahallede gerçekleştirilen sayımlarda 235 yuvada 470 leyleğin sayımı yapıldı. Toplamda en fazla leyleğin geldiği 4 bölge sırasıyla Söke, Koçarlı, Bozdoğan ve Yenipazar oldu. Leyleklerin geldikleri alanların, Menderes Nehri’nden daha temiz suyu olan Akçay’a yakın olması dikkat çekti. EKODOSD’un 10 yıl önce “Leylekler Ölmesin” projesiyle işbirliği yaptığı ADM Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından elektrik direklerinin üzerine yapılan yapay yuva platformları sayesinde, leyleklerin çarpılmaları büyük oranda engellendi. Yapılan yapay platformlar leylekler tarafından benimsenirken leyleklerin yüzde 70’i yapay platformlara, yüzde 25’i direklere, yüzde 5’i de baca, çatı ve cami kubbelerine yuva yaptıkları tespit edildi.

SAYILARI AZALIYOR 

Genel olarak bakıldığında leyleklerin sayısında geçmiş yıllara göre önemli düşüşler olduğu belirtildi. Almanya’da faaliyet gösteren Doğa Koruma Birliği’nin (NABU) 2000 yılına kadar Berlin Eyaleti Başkanı olan ve uzun yıllardır leylekler üzerinde araştırmalar yürüten bilim insanlarından biyolog Hans-Jürgen Stork, 70’li yıllarda Germencik’e bağlı Ovakaraağaçlı Mahallesinde 45 yuva tespit ettiğini söylemişti ancak son yapılan sayımda aynı mahallede 9 yuva belirlendi.

LEYLEK YUVALARI ÇÖP DEPOLAMA ALANI DURUMUNDA 

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, son yıllarda doğanın kirlenmesinin leylekleri de olumsuz yönde etkilediğini belirterek, “İklim değişikliği, sulak alanların, konaklama ve dinlenme alanlarının azalması, tarımda aşırı şekilde kullanılan kimyasal ilaçlar, besinlerinin azalması gibi faktörlerin yanında, son yıllarda en önemli çevre sorunlarından biri olan çöpler birçok canlıyı etkilediği gibi leylekleri de olumsuz etkilemektedir. Leylekler yuvalarını yaparken, yavrularının altına koymak için eski yıllarda saman ve ot gibi doğal malzemeleri kullanırlardı. Ancak son 10 yılda leylek halkalamaları sırasındaki gözlemlerimizde, leyleklerin bu konuda davranışlarının değiştiğini fark ettik. Artık ot, saman yerine doğaya atılan çöpleri yuvaya taşıdıklarını görmekteyiz. Özellikle gübre ve yem çuvalları, naylon torbalar, plastikler ve saman ipleri ilk sırayı almaktadır. Hemen her leylek yuvasının içi, küçük bir çöp depolama alanı durumundadır" dedi.

LEYLEKLERİN CANI TEHLİKEYE ATILMAMALI 

Sürücü, "Çöpler nedeniyle her yıl onlarca leyleğin yaşamını yitirdiği ve sakat kaldığı görülmektedir. Çevreye atılan atıklar bir yandan doğayı kirletirken, bir yandan da böylesine önemli canlıların hayatını tehlikeye sokmaktadır. Hayvancılık yapanların, saman balyalarını açtıklarında iplerini kesinlikle doğaya atmaması, doğal alanlarda bu ipleri görenlerin de toplaması leyleklerin yaşamlarını kurtaracaktır. Çevrenin temiz olması leyleklerin nesillerini sürdürebilmesi açısından çok önemlidir” diyerek insanların çevreyi kirletmemeleri konusunda uyardı.