Hukuk ve Çevresel Etkiler Açısından Jeotermal Enerji Çalıştayı Aydın’da bir otelde yapıldı. Çalıştaya Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Efeler İlçe Belediye Başkanı Mesut Özakcan, Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Evrim Karakoz, Aydın Baro Başkanı Gökhan Bozkurt, CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, Türkiye’nin çeşitli illerinden baro başkanları ve Kızılcaköylü vatandaşlar katıldı.

“ARTIK AYDIN’IN OVALARINDAN BAL AKMIYOR”

Çalıştayın hazırlık sürecinde Baro Başkanı olarak resmi makamlara yazı yazdığını, Aydın’da son 5 yılda kanser vakalarından ölümlere ilişkin bilgi talep ettiğini belirten Bozkurt, kişisel verilerin korunması adına bu bilgilerin kendilerine verilmediğini söyledi. Hava ölçümüne ait istatistikleri de istediklerini ifade eden Bozkurt, bu istemlerine de olumsuz cevap geldiğini aktardı. Bozkurt, “Artık Aydın’ın ovalarından bal akmıyor” dedi.

“BU SORUN, SİYASET ÜSTÜDÜR”

İnsan ve çevre sağlığının öneminden bahseden Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan, “Dünyanın birçok yerinde jeotermal santraller kuruluyor ama çevreye zarar vermeden, çevreye verdiği zarar önlenerek bu gerçekleşebiliyor. Aydın’da da vatandaşlarımızın yaşama hakkı ve hukuk adına yaptıkları mücadele giderek toplumsal bir tepkiye dönüştü. Bu sorun, siyaset üstüdür” diye konuştu.

“İNCİRİ, ZEYTİNİ, DOMETESİ NEREDE YETİŞTİRECEĞİZ?”

Mahallelerine yapılması planlanan jeotermal enerji santraline tepki gösteren Kızılcaköy Mahallesi sakinlerinin davetiyle Aydın'a geldiğini söyleyen Feyzioğlu, çevre konularında spekülasyon ve provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini, bu konudaki eylemlerin iyi niyetli olsa da bazen davaya zarar verdiğini söyledi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye'de çevre davasının doğru anlatılamadığını, iyi madencilik uygulamalarına siyasi sebeplerle karşı çıkmanın doğru olmadığını belirtti. Yapılan çalıştayda objektif, tarafsız, bilimin ne dediğini ve halkın ne istediğini tespit etmeye çalışacaklarını bildiren Feyzioğlu, “60’ın üzerinde jeotermal santralinin küçük bir bölgede yapılması planlanmaktadır. Şu ana kadar toplam yapılmış olanlarla birlikte. Bir santralin tek başına çevreye vereceği bir zarar oldukça düşük olabilir. Ama 60’ı birden çalıştığında bir büyük katliama el birliği ile yol açabilir. Öyleyse bir bunu önce halkımıza ondan sonra tüm milletvekillerine, siyasi otoriteye anlatmalıyız. Sabah çevreyle uyanıp akşam çevreyle yatanlardan farklı olarak bir adım geriden meseleye baktığımızda çevre davasını doğru anlatamadığımız kanaatindeyim. Her şeye karşı çıkmak değil, doğru olanı destekleme yanlış olanı da bütün gücümüzle tüm ülkeye inşa etmek zorundayız. Jeotermal Elektrik Santraller en değerli tarım arazilerimizin üzerine yapılıyor. Aydın ovasının tarım arazilerini ortadan kaldırıp, üstüne jeotermik tesisler kurduğumuzda biz nerede incir yetiştireceğiz, nerede zeytin yetiştireceğiz, nerede domates yetiştireceğiz?. Bugün bir domatesin, bir patlıcanın, bir sebze ve bir meyvenin ne kadar değerli olduğunu somut yaşadığımız günlerdir” dedi.