22 Nisan 2019 tarihinde vatandaşın talebi üzerine jeotermal enerjinin çevre ve insan sağlığına olan etkileri ile ilgili köy kahvesinde bilgilendirme toplantısı gerçekleştiren AYÇEP, Aydın Tabip Odası, Aydın TEMA Vakfı ve Çine Yaşam Platformu temsilcileri, toplantı sonrasında Karacasu Kaymakamlığı’nın suç duyurusu ile karşı karşıya kalmışlardı. Bunun üzerine Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Karagözlü, sivil toplum örgütleri tarafından Atatürk Kent Meydanı'nda düzenlenen ortak basın açıklamasında konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.  

“HAKKIMIZDA SORUŞTURMA AÇILMASI HUKUKA VE VİCDANA AYKIRIDIR”

Yapılan ortak basın açıklamasını okuyan ve İnsan sağlığını tehdit eden JES'ler konusunda halkı bilinçlendirmeye devam edeceklerini kaydeden Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Karagözlü, “22 Nisan 2019 tarihinde Karacasu Dereköy halkının talebi üzerine jeotermal enerjinin çevre ve insan sağlığına olan etkileri ile ilgili köy kahvesinde bilgilendirme yapmak üzere davet edildik. Toplantı sonrasında Karacasu Kaymakamlığının suç duyurusu üzerine savcılık tarafından 2911 Sayılı Kanuna aykırı hareket ettiğimiz iddiasıyla hakkımızda soruşturma açılmıştır. Bu yönde bir talep ve sonrasında bu talebe dayanarak soruşturma açılması hem ulusal, hem de uluslararası hukuka ve en az bunlar kadar önemli olarak da vicdana aykırıdır. Orada bilgilendirme yapmakta olan kuruluşların temsilcileri anayasal haklarını kullanmış ve kurumsal ödevlerini yerine getirmişlerdir. Açılan soruşturma Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından da kabul edilmez. Sayıları gittikçe artan jeotermal enerji santrallerinin (JES) Aydın halkının sağlığını bozmasına müsaade etmeyeceğiz. İnsan sağlığını tehdit eden her konu da olduğu gibi JES’ler konusunda da halkı bilgilendirmek, bilinçlendirmek görevimizdir” ifadelerine yer verdi.

“ÇEVRE İLE İLGİLİ HER MÜCADELEDE YER ALACAĞIZ”

AYÇEP Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Vergili ise, “Bildiğiniz üzere biz yıllardır Aydın’ın havası, suyu, toprağı ve yaşam alanı hakkında bilgilendirme yapıyoruz ve Anayasanın bize verdiği hakları kullanıyoruz. Fakat ne yazık ki havamızı suyumuzu kirleten nefes almamızı engelleyen insanlar ve gruplar bizim söz söyleme hakkımızı engellemeye çalışıyor. Yok öyle yağma! Hem suyumuzu havamızı kirleteceksiniz, hem de biz isteğimizi yaparız diyeceksiniz. Burası Türkiye Cumhuriyeti, burada hakimler var yasalar var. Bizler bundan sonra Aydın coğrafyasında, Ege Bölgesi’nde, Türkiye ve Dünya’da yapılması gereken ne kadar haklı mücadele varsa çevre ile ilgili içinde bulanacağız” dedi.

“BİZİ BİLDİĞİMİZ YOLDAN DÖNDÜREMEYECEKSİNİZ”

Sivil toplum örgütlerinin yanında bulunan Efeler Belediye Başkanı M. Fatih Atay da, “Hukuka aykırı bir durum yok. Bu basın toplantısını yapma zorunluluğumuzu Avrupa’da çağdaş ülkelerde bir kişiye anlatsak bizi ayıplarlar. Bu hükümeti, bu kaymakamın kaymakam oluşunu ayıplarlar. Hakkında soruşturma açtığı için savcıyı ayıplarlar değil mi? Çünkü bizim ülkemizde demokrasi olmadığının kanıtı gibi görürler. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Ne yazık ki birilerinin umutları söndü ve bizim gibi düşünen demokrasi özlemi içerisinde olan insanların her şey çok güzel olacak anlayışı iktidara geldi, umutlarımız yeşerdi. Şimdiye kadar bizleri korkutmak için her şeyi yaptılar. Biz dimdik ayaktayız ve olmaya devam edeceğiz. Çünkü biz doğru taraftayız. İnsanların yaşam hakkını ellerinden alanlara karşı mücadele veriyoruz. Sadece oralarda yaşayan insanların yaşam hakkının elinden alınmaması için bu insanlar görevlerini yapıyorlar. Onların alınlarından öpüyorum! Değil bir soruşturma, elli tane soruşturma açsanız bizi bildiğimiz bu yoldan döndüremeyeceksiniz” diyerek basın açıklamasını gerçekleştiren bütün derneklerin ve yöneticilerinin her zaman destekçisi olacağını ifade etti.