Atatürk Kongre Merkezi Maiandros Salonu’nda gerçekleşen program kapsamında Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve mehter dinletisinin ardından gerçekleşen 15 Temmuz ve Milli İrade konulu panele; Rektör Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Rektör Yardımcıları Prof. Mehmet Aydın ve Prof. Dr. Ali Akyol, Genel Sekreter V. Doç. Dr. İbrahim Gökdaş, Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Meşe, senato üyeleri, fakülte dekanları, akademik ve idari personel katıldı.

“MÜCADELE RUHUNU DİRİ TUTACAĞIZ”


Fetullahçı Terör Örgütünün 15 Temmuz 2016’da kalkıştığı hain darbe planının; milletimizin basireti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu irade karşısında bozguna uğratıldığını belirten Rektör Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, “Hain Darbe girişiminin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve millet iradesiyle bozguna uğratılışının bugün 6. yıl dönümünde bir aradayız. Milletimiz, devletiyle omuz omuza tıpkı dün Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi bir direniş göstermiş ve hainlerinin planını bertaraf etmiştir. Zaferle sonuçlanan bu anlamlı direnişi ve mücadele ruhunu toplumsal hafızada her daim diri tutacağız, Adını taşıdığımız demokrasi şehidimiz Merhum Başvekilimiz Adnan Menderes’in vasiyetini yaşatan Üniversitemiz, bunu her zaman bir görev bilinciyle yerine getirecektir” dedi.

DARBECİLERE SET ÇEKİLDİ


Siyasal anlamda darbelerin ülkeye etkileri hakkında bilgi veren Söke İşletme Fakültesi Dekanı ve Adnan Menderes Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Turan Akkoyun, “Türk milleti darbecilere karşı her fırsatta kendi çözümünü ortaya koymuştur. 1973 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 1983 genel seçimlerinde, 1999 seçimlerinde bunu kesin bir halde görmek mümkündür. Ancak darbeciler de kendi çizgilerinden sapmayınca 2002 yılında Vatan Gazetesinin ‘Sandıktan Öfke Çıktı’ başlıklı haberi aslında Türk milletinin kırk yıllık darbecilerle mücadele tecrübesinin doğal bir sonucuydu. Fakat 2007 ve 2010 yıllardaki gelişmeler bilhassa 15 Temmuz 2016 FETÖ’nün kalkışması daha kesin bir çözümü zorunlu kılmıştır. O da geçmişten beri Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Muhsin Yazıcıoğlu, Hasan Celal Güzel gibi siyaset ve devlet adamlarının zaman zaman savunduğu Başkanlık sistemini hayata geçirmek olacaktı. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin siyasi bir hamlesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da karşılık bulmasıyla beraber Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmiş, darbecilere kalın bir set çekilmiştir” diye konuştu.

ALLAH DİRLİĞİMİZİ BOZMASIN


Ülkedeki darbelerin tarihsel süreçte teknoloji ile evrilmesi ve Türk Milletinin reaksiyonları hakkında bilgi veren İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci, 27 Mayıs 1960 Darbesi, 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 başarısız darbe girişimleri, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi, 28 Şubat 1997 Post-Modern Darbe dönemlerinde teknolojik unsurların etkileri hakkında bilgi verdi. 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinde rol oynayan teknolojik unsurları görüntülü konuşma, sosyal medya, televizyon ve uydu, hızlı ve kesintisiz internet ve sms olarak aktaran Prof. Dr. Tolga Depci, şunları söyledi: “FETÖ’nün on yıllardan beri bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük, bu ülkenin çocuklarını kendi değerlerine, kendi kimliklerine, kendi ülkelerine yabancılaştırmasıdır. Daha da ötesi onları, bir milletin can damarı olan Milli Ahlaktan yoksun bırakmış olmasıdır. Devletimizin büyüklüğün farkında olan nesiller yetişmesi ümidiyle birkez daha tarih boyunca, bu milleti var etmiş, can vermiş bütün şehitlerimiz ve gazilerimiz önünde minnetle ve saygıyla eğiliyor, Allah birliğimizi ve dirliğimizi bozmasın diyorum.”

15 TEMMUZ YENİDEN KURULUŞUN SÜRECİDİR


Toplumsal dinamikler ve toplumsal algıda 15 Temmuz konusunda bilgi veren Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Savaş Duman, “ Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren birçok darbeye ve darbe girişimine maruz kalmıştır. Darbeleri; 1960, 1971, 1980, 28 Şubat, e- Muhtıra ve diğerlerinden içerik olarak farklı gerçekleşen 15 Temmuz 2016 darbe kalkışması olarak sıralayabiliriz. İçerikten kastım şu; Bugüne kadar gerçekleştirilen askeri darbelerde, askerin Türkiye Cumhuriyetinin varlığı ve devamlılığını koruma konusundaki algısı söz konusu iken 15 Temmuz Darbe girişiminde ise halk desteğinin olmadığı, siyasetin tıkanmadığı, ideolojik temeli de olmayan bir hareket olarak ortaya çıkmış olmasıdır. 15 Temmuz 2016 tarihinin artık Türk tarihinde önemli bir yeri vardır. 15 Temmuz kurtuluşun ve yeniden kuruluşun sürecidir ve bütün dünyaya örnek bir demokrasi zaferidir” ifadelerini kullandı.

DARBELER İÇ SİYASAL GELİŞMELERDEN BESLENİYOR


Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden 12 Eylül 1980’e dek uzanan bir tarihsel süreçte Türkiye’de gerçekleşen askeri darbeleri analiz eden İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ali Bilgenoğlu, askeri müdahalelerin her birinin kendine özgü siyasal, ekonomik ve dış politik kaynakları olduğunu ifade etti. Darbelerin genellikle sadece iç siyasal gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıktığı kabulünden hareket edildiğini, bunun doğru ancak yetersiz bir açıklama olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Ali Bilgenoğlu, “Türkiye’ye özgü iç ekonomik gelişmeler, Türk ekonomisinin evrensel piyasa süreçleri ile olan etkileşiminin yanı sıra uluslararası siyasetin yapısının ve konjonktürel gelişmelerinin de mutlaka hesaba katılmasıyla darbeler gerçekçi bir analize tâbi tutulabilecektir.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’den beri gazi meclisi olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Ali Bilgenoğlu, “Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihte hiçbir millete şeref, onur ve haysiyeti nasip olmayacak bir şekilde Türklere nasip olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milli mücadelesini kendisi yürütmüştür.” dedi.
Panel; Rektör Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’in panelistlere teşekkür belgesi ve hediyelerinin takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.