Karacasu’da asırlardır devam eden çömlekçilik mesleği kültürel değeri olan ürünleriyle de adından söz ettiriyor. 3 ağzı, 6 ibriği ve süslemeleriyle diğer kullanıma yönelik testilerden ayrılan gelin testisinin yalnızca Karacasu’da yapıldığı öğrenilirken efsaneleşen öyküsü de dilden dile, nesilden nesle aktarılıyor. Bir zamanlar tektaş, kolye gibi kıymetli hediyelerin yaygın olmadığı zamanlarda sevenlerin birbirlerine sevgi ve bağlılıklarını anlatmak için verdiği özel bir hediye olan gelin testisi bugün de ilgi çekmeyi sürdürüyor.

AŞKIN GÜCÜNÜ GÖSTERİYOR


Nazilli Sosyal Bilimler Lisesinin İtalya koordinatörlüğünde Slovenya, Litvanya ve Hırvatistan ile birlikte hazırladığı Erasmus projesi kapsamında yurt içi ve yurt dışından gelen öğretmen ve öğrenciler çömlek atölyelerini ziyaret ederken bu ziyaretlerde Kardeşler Çömlek işletme sahibi Hüseyin Kocabıyık, gelin testisinin hikayesini de anlattı. Bu hikayeyi Rehber Gökçe Dağdelen tercüme ederken hikayeyi duyan yabancı misafirler ‘Vaov’ ünlemleriyle cep telefonlarına sarıldı. Hikayeyi dinledikten sonra şaşkınlığını gizleyemeyen misafirlerden Slovenyalı Öğretmen Derja, “Fantastik. Birbirlerine sadık olduklarını gösteriyor. Aşkın gücünü gösteriyor” dedi.

TESTİNİN HİKAYESİNİ USTASI ANLATTI


Gelin testisinin anlamını ve özelliklerini anlatan Kardeşler Çömlek işletmecisi 32 yıllık çömlek ustası Hüseyin Kocabıyık, “Geçen yıl böyle bir haber yapmıştık. Haber için röportaj yaparken hikayeyi dinleyen Muhabir Özgür Dedeoluk ‘Bir zamanların tektaşıymış’ yani demişti. Bizim de anlatmak istediğimizi özetleyen bir sözdü. Çok hoşumuza gitti. O söz çok ilgi çekmişti. Bugün de Avrupalı misafirlerimizi ne kadar etkilediği kendi gözlerimizle şahit olduk” dedi. Hikayeyi anlatan Kocabıyık “Gelin testisinin geçmişi asırlara dayanan bir hikayesi ve anlamı vardır. Aşağı yukarı yapımı bir saat sürüyor. İlk olarak testiyi yaptık. Ardından ibrik ve ağızları taktık. Son aşamada da süslemesini yaptık. Asırlar önce şimdiki gibi özel günlerde hazır hediyeler yok. Yokluk dönemlerinde, o günün şartlarında böyle bir ürün meydana çıkmış. Efsaneler ve hikayeler ustadan ustaya bazı farklılıklar gösterse de özü şu. Bir kişi çömlekçiye gelmiş. Sevdiği kişi için özel bir testi istemiş. Usta da o günkü ruh haliyle bu testiyi yorumlamış. 3 ağızlı bir testi. Ama ağızlardan bir tanesi açık ve erkeğin kalbine yani testinin gövdesine ulaşıyor. Diğer iki ağız açık değil kapalı. Erkeğin kalbine ulaşmıyor. Bu da başkalarına gönlüm kapalı demek oluyor. Testinin gövdesi erkeğin yüreğini kalbini teslim ediyor. Erkek sadece bir kişiye sevdalı. Sadece birini gönlünü sığdırmış. Erkek bu hediyeyi verdiği kişiye gönlüm sadece sende demek istiyor. Aynı zamanda tek eşliliği simgeliyor. Emzikler de çocukları ve aile bütünlüğünü temsil ediyor. Gelin testimizin anlamı bu” dedi.

YÜZÜĞÜ DE YAPILMIŞTI


Karacasu MYO mezunu Kocaeli Üniversitesi öğretim görevlisi Abdil Saraçoğlu da “Benim gönlüm herkese kapalı sadece sana açık” şeklinde özetlenebilecek hikayesi dilden dile aktarılan, özel Karacasu çamurundan yapılan ve en az 500 yıllık bir geçmişi olduğu düşünülen gelin testisini gümüş, altın ve Karacasu çamuru kullanılarak yüzük haline getirmişti.