2025 yılı pamuk üretim sezonuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Başkan Çondur, pamuk üretiminin sadece çiftçiyi değil, tarım, sanayi ve ihracat gibi geniş bir süreci etkilediğini belirterek sektörde yaşanan sorunlara dikkat çekti ve çözüm çağrısı yaptı. Başkan Çondur, iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerine değinerek, son yıllarda giderek artan kuraklık nedeniyle pamuk üreticilerinin ciddi verim kayıpları yaşadığını ifade etti.
ÜRETİCİ SUYA ULAŞAMIYOR
Türkiye'nin birçok pamuk üretim bölgesinde yağış rejimlerinin değiştiğini, yer altı su seviyelerinin düştüğünü ve sulama imkanlarının da her geçen gün daha da kısıtlandığını söyleyen Çondur, “İklim kaynaklı su yetersizliği, üretim planlamasını imkânsız hale getiriyor. Sulama maliyetleri artarken, suya ulaşamayan üretici pamuk ekmekten vazgeçiyor. Bu yalnızca bir tarımsal sorun değil, aynı zamanda kırsal kalkınma ve ekonomik istikrar sorunudur” dedi. Tarımsal sulama altyapısının bölgesel ihtiyaçlara göre yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Çondur, iklim koşullarına dayanıklı ve suyu daha verimli kullanan pamuk çeşitlerinin geliştirilmesinin zorunluluğuna dikkat çekti. Bu alanda yapılacak AR-GE çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini dile getiren Çondur, su yönetiminin sürdürülebilir pamuk üretimi için ertelenemez bir konu haline geldiğini söyledi.
GİRDİ MALİYETLERİ ÜRETİCİYİ ZORLUYOR
Pamuk üreticisinin temel girdilerde yaşadığı maliyet artışına dikkat çeken Fevzi Çondur, “Gübre, mazot, tohum ve ilaç gibi üretim kalemlerinde yaşanan fiyat artışları, çiftçilerimizin üretim faaliyetlerini sürdürebilmesini zorlaştırmaktadır. Bu durum, üreticilerin pamuk ekiminden uzaklaşmasına ve üretimin azalmasına yol açmaktadır” diye konuştu. Girdi maliyetlerinin düşürülmesine yönelik kalıcı ve sürdürülebilir çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Çondur, üreticinin desteklenmesinin elzem olduğunu ifade etti.
FARK ÖDEMESİ DESTEĞİ SEZON BAŞINDA AÇIKLANMALI
Pamuk üreticisi için fark ödemesi desteğinin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Çondur, bu desteğin sezon başında açıklanmasının üretim planlaması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Çondur, şunları kaydetti: “Üreticiler, pamuk ekim sezonu başlamadan önce desteklerin miktarını ve açıklanma tarihini bilmek ister. Çünkü gübre, mazot ve tohum gibi önemli girdilerin maliyetleri yüksektir. Belirsizlik, özellikle küçük çiftçilerin üretimden tamamen vazgeçmesine neden olabilir. Bu nedenle fark ödemesi desteği net ve öngörülebilir şekilde açıklanmalıdır.”
ZİRAAT BANKASI KREDİLERİ YETERSİZ KALIYOR
Başkan Çondur, üreticilerin finansmana erişiminde yaşanan zorluklara da değindi. Ziraat Bankası’nın sunduğu sübvansiyonlu kredi limitlerinin günümüz koşullarında yetersiz kaldığını ifade eden Çondur, bu limitlerin artan girdi maliyetleriyle uyumlu hale getirilmesi gerektiğini altını çizerek, “Üreticilerimiz uygun faiz oranlarıyla daha geniş kapsamlı finansmana ulaşmak zorundadır. Bu, yalnızca bireysel çiftçiler için değil, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşır” dedi.
PAZAR KAYBI RİSKİ
Pamukla doğrudan bağlantılı olan tekstil ve hazır giyim sektörünün, Türkiye ihracatında yaklaşık yüzde 30’luk paya sahip olduğuna dikkat çeken Çondur, bu sektörde yaşanan maliyet artışlarının üreticiyi düşük maliyetli ülkelere yönelttiğini vurgulayarak şunları söyledi: ““Sanayicilerimiz özellikle iş gücü ve enerji maliyetlerinin düşük olduğu ülkelere kaymaya başladı. Bu da hem üretim zincirini tehdit ediyor hem de Türkiye’nin rekabet gücünü azaltıyor. Bu nedenle yeni destek politikaları acilen hayata geçirilmeli.”
“PAMUK STRATEJİK BİR ÜRÜNDÜR”
Sözlerinin sonunda pamuk üretiminin ülkemiz için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Fevzi Çondur, sektördeki tüm taraflarla iş birliği içinde çözüm arayışlarının süreceğini ifade ederek, “Pamuk üretimi ülkemiz için stratejik önemdedir. Üreticimizin, tüccarımızın ve sanayicimizin sürdürülebilirliğini temin edecek güçlü bir tarım-sanayi politikası artık elzemdir” diye konuştu.
