Çine’nin Çaltı Mahallesi’nde en uzun yaşayanlar arasında iki isim öne çıkıyor: 102 yaşındaki İbrahim Adıyaman ve 100 yaşındaki Fahri Ancın. İkisi de yıllara meydan okuyan birer çınar gibi köyün belleğinde yer etmiş durumda. Hayatları boyunca aynı toprakta çalışmış, aynı havayı solumuş bu iki çınar, aynı köyde yaşamaya devam ediyorlar.
SIRRI SOFRADA SAKLI
Bir asra tanıklık eden Adıyaman ile Ancın’ın uzun ömürlerinin sırrını soranlara verdikleri cevap her defasında aynı oluyor; “Doğallıktan şaşma.” Her gün sofralarında mutlaka bulunan iki şey var; zeytinyağı ve evde mayalanmış yoğurt. Çaltı’nın bereketli zeytinliklerinden elde edilen zeytinyağı yıllardır onların en büyük şifa kaynağı olurken, ev yoğurdu da bağışıklıklarını güçlü tutmuş. Onlara göre “sağlığın yolu sofradan, sofranın sırrı ise doğallıktan geçiyor.”
ÇALTI’DA YAŞLANMAK GENÇLİK GİBİ
Köy kahvesine yolu düşenler için manzara şaşırtıcı. Masalarda 70’li, 80’li yaşlarda insanlar oturuyor ama kimsenin yaşına bakınca “yaşlı” denemiyor. Çünkü Çaltı’nın temiz havası, soğuk pınarları ve doğal besinlerle dolu sofraları köy halkına uzun bir ömür armağan ediyor. Bu yüzden mahalleye gelen misafirler, burayı “uzun ömürlüler köyü” olarak anıyor.







