Kuşadası Belediyesi'nin üreten kadınlara destek olabilmek amacı ile açtığı Üreten Kadın stantları, zeytin çekirdeklerinin sanatla buluşmasına ev sahipliği yapıyor. Emekli Adem ve Gülsinem Demirci çiftinin el emeği stantı, kentin adını ve üreten kadının varlığını kent sokaklarından çıkartarak evrensel boyuta taşımaya devam ediyor.

Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'in, kadınların ev ekonomisine destek sağlayabilmek amacı ile kentin farklı noktalarında açtığı 'Üreten Kadın'' stantları bugünlerde zeytin çekirdeğinin sanatla dansına ev sahipliği yapmaya başladı. Kuşadası’nda, Hanım Camii sokağında açılan ‘Üreten Kadın' stantlarında zeytin çekirdeklerini sanata döndürdükleri çalışmaları ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran emekli Adem ve Gülsinem Demirci çifti çalışmalarıyla özellikle üreten kadına, turizme ve ekonomiye verdiği desteği gözler önüne seriyor.
YOLCULUKLARI PANDEMİ SÜRECİNDE BAŞLADI
Pandemi döneminde zeytin çekirdeklerinden objeler yaparak başlayan sanat yolculuklarını bugün kentli vatandaşlarla buluşturduklarını anlatan Adem ve Gülsinem Demirci çifti, çalışmalarını sanatseverlerle buluşturma imkanı sağlayan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'e teşekkür ederek, ''Yaklaşık iki yıl önce emekli olduk ve Güzelçamlı’ya yerleştik. Pandemi döneminde evde vakit geçirirken eşimle birlikte hobi olarak küçük objeler yapmaya başladık. Önce sehpa yaptık, zeytin ağacının arasına çekirdekler koyarak farklı bir tasarım denedik. Sonra bu çekirdeklerin üç boyutlu formlara dönüşebildiğini fark ettik. Daha iyisini yapabilir miyiz diye düşündük ve denemeler yaptık. İlk işlerimiz çok amatörceydi, beğenmeyip çöpe attık. Ama deneye yanıla geliştik. Altı yılın sonunda bugün ortaya koyduğumuz formlara ulaştık. Çekirdekleri üst üste yapıştırarak form vermek kolay değil. Silikon kullandığımız dönemler oldu, boyalarla motifleri kapattık. Ama zamanla öğrendik. Şimdi yaptığımız objelerde çekirdeğin damarlarını tek tek görmek mümkün. En çok istediğimiz de buydu zaten.” ifadelerini kullandı.
''DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ''
Sanatlarının dünyada eşinin olmadığını belirten sanatçılar, uzun çoluklu araştırmalarım sonucunda zeytin çekirdeklerinin sanat alanında kullanılmadığı gerçeği ile karşılaştıklarını belirterek, ''Bildiğimiz kadarıyla, zeytin çekirdeğini üç boyutlu formlara dönüştüren başka bir örnek yok. İnsanlar görüp taklit edebilir diye bazı ürünlerimizin patentini aldık. Çünkü yaptığımız iş gerçekten özgün çalışmalardan oluşuyor. Çalışmalarımız arasında 1 metreyi bulan vazolar tasarladık. Ancak büyük objelerin taşınmasının zor olduğunu fark edince daha küçük ürünlere yöneldik. Büyük vazoları yapmak 34 gün sürüyor. Kalıp kullanmadan, tek tek çekirdekleri işleyerek form veriyoruz. Bu nedenle fiyatı da emeği de yüksek. Ama daha fazla ve her bütçeden vatandaşa ulaşabilme düşüncesiyle küçük ürünler tasarlamaya devam ediyoruz. Takılar ve küçük objeler kadınların daha çok ilgisini çekiyor.'' dedi.
KUŞADASI’NDA TURİZME DEĞER KATIYOR
Kuşadalılar'ın yanı sıra her gün yüzlerce yerli ve yabancı turistin stantlarına uğradığını anlatan Adem ve Gülsinem Demirci çifti, ayrıca, ''Vatandaşlar stantlarımıza gelerek bizlerle çalışmalarımız hakkında sohbet ediyorlar ve bu bizi çok mutlu ediyor. Amacımız sadece satış değil, aynı zamanda bu sanatı tanıtmak ve sanatın gücü ile Kuşadası'nın adını en iyi şekilde duyurarak temsil etmektir. Çalışmalarımız dünyanın farklı ülkelerinden gelen misafirler tarafından özellikle hediye olarak satın alınıp farklı ülkelerde kentimizi temsil ediyor. Zeytin, Ege Bölgesi’nin binlerce yıllık tarihinde sadece tarımsal bir ürün değil, aynı zamanda bir kimlik ve kültür sembolü olarak da öne çıkıyor. Barışın, bereketin ve ölümsüzlüğün simgesi olarak bilinen zeytini Kuşadası’nda üreten kadınların stantlarında sergilemek turizme de farklı ve özel bir değer katıyor.









