Aydın’ın en başarılı iş insanlarından biri olan Belgin Çekmen Altay, işletmesini yaptığı iki ayrı firmayla kent ekonomisine önemli değer katıyor. Girişimcilik başarısıyla takdir toplayan Altay, görev aldığı sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmalarıyla da kadınların örnek aldığı bir iş insanı oldu. Çalışkan, azimli ve sevecen kişiliğiyle bilinen Altay ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. ‘Size Dair’ adlı köşemizin 16’ncı konuğu olan Altay, kendisine dair bilinmeyenleri ve özel yaşantısını gazetemizin muhabiri Mehmet Kavas’a samimi bir dille anlattı.

*Kendinizi tanıtabilir misiniz?


1965 yılında Aydın’da doğdum. Evliyim ve 2 çocuğum var. Babamın mesleği Hava-Deniz Subay’ı olması nedeni ile eğitim hayatım sürekli okul değiştirerek geçti. 1983-1984 öğretim yılında Aydın Lisesi’nden mezun oldum. Eğitimime Anadolu Üniversitesi İşletme son sınıf öğrencisi olarak devam etmekteyim. Yurtiçi Kargo’nun 28 yıldır acenteliğini yapmaktayım. 13 yıl önce “Kadıneli” markası ile geleneksel yöntemlerle reçel üretmeye başladım. İş hayatımı gıda ve taşımacılık sektöründe devam ettirmekteyim. Aydın İş Kadınları Derneği’nin kurucu üyesiyim. Girişimci İş Kadınları Federasyonu kurucu üyesiyim. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu 2. Dönem başkanlığı görevini yürüttüm. Aydın Ticaret Odası’nda (AYTO) 3 dönem meclis üyeliği yaptım. Aydın Ticaret Odası’nda yönetim kurulu üyeliğim ve Aydın İş Kadınları Derneği yönetim kurulu başkanlığım devam etmektedir.

*Hayatınızda, gerek kariyerinizde size etki eden bir dönem ve bir kişi var mı?


1983 yılında annemin memleketi olan Aydın’a ailevi nedenlerden dolayı dönmek zorunda kalmıştık. En önemli dönüm noktamdır. Lise son sınıftayken çalışarak okumaya devam ettim. Batı Makine Kalıp Sanayi firmasında iş hayatıma başladım sayılır. Benim kariyer düşüncelerimi değişmemi sağlayan bu firma ve bu firmada çalışan başarılı kişiler olmuştur. Network sistemi ile tanışmış olmam kendi ayaklarım üzerinde kimseye muhtaç olmadan nasıl durabileceğimi öğrenmemi sağlamış, sosyal ilişkilerimi geliştirmemi güçlendirmiştir.

*Hayatınızın olmazsa olmazı dediğiniz üç şey nedir?


Ailem, ailem, ailem. Kimsenin vazgeçmeyi göz alamayacağı kadar kıymetlidir. Aile bireylerimin sağlıklı huzurlu ve mutu olmaları bana hep yetmiştir. Onlar hayatımın gerçeği, geri kalan her şey yaşam mücadelesi içinde hayatıma kattığım değerlerdir. Hayatıma girdikleri gibi gidebilirler. Ailem ise asla vazgeçemeyeceğim bir değerdir.

*Hayatta bir pişmanlığınız var mı?


Geçmişimizde yaşadığımız olumsuzluklara genelde pişmanlık olarak bakarız. Ben geçmişimde yaşadığım olumsuzluklardan hiç pişman olmadım. Hatalarım diye kabul ettim. Hatalarını seven, yaptığı hataları en ağır faturalarını da ödeyen ve bunu bir hayat öğretisi olarak gören bir kadınım. İnsanların hata yapmasını sürekli engellemeye çalışan kişileri de anlamam. Hayat bir öğrenme sürecidir. Geçmişimden pişman olarak ve buna üzülüp ağlayarak geçirecek zamanım hiç olmadı. O yüzden bir pişmanlığım var diyemem.

*20 yaşındaki kendinize ne söylemek isterdiniz?


Hayatı bu kadar ciddiye alma, sana ait olmayan sorumlulukların altına girme, ailenin sana sunduğu her imkanı kullan, bu kadar gereksiz gurur yapma, eğitimden asla vazgeçme kesinlikle derdim. Kendime söyleyemedim ama çocuklarıma söylüyorum.

*Neye tahammülünüz yok. En çok neye kızarsınız?


Yalan söylenmesine, haksız kazanç elde edilmesine çok kızarım. Tembel, sınırsız ve vefasız insanlara, yol arkadaşlarını yolda buldukları ile sadece menfaat için değiştirenlere, ayrıca iş ve ev ortamında cinsiyet farkındalığı koymaya çalışılmasına hiç tahammülüm yoktur. Ama en fazla sinirlendiğim konu hiç yerine koyulduğumu hissetmektir.

*En sevdiğiniz huyunuz nedir?


Açık ve net olmam, her konuda çok sabırlı olmam, kendimi çok iyi ifade edebilme huylarımı severim. Çok iyi bir takım oyuncusuyumdur. Ekip kurmayı, bir ekibe ait olma duygumun olmasını da severim. Birleştirici ve alçak gönüllü olmam da güzel huylarım arasındadır.

*En sevmediğiniz huyunuz nedir?


Aşırı sorumluluk duyma ve takıntılı olma huyumu sevmiyorum.

*Bu konuda yetenekliyim dediğiniz bir alan var mı?


Girişimcilik ve sosyalleşme hikayelerinde çok yetenekliyimdir. Düştüğüm yerden kalkmak konusunda da. Aydın’da yaptığım girişimler, hep ilkler olmuştur. İlk kadın kargo acentesi, ilk bütçe yönetimli reklam ajansı ve ilk aktüel dergi, ilk İş Kadınları Derneği kurucusu, ilk AYTO Kadın Meclis Üyesi, Türkiye’de ilk defa kurulan Girişimci İş Kadını Federasyon Kurucu Üyesi, Efeler’de ilk Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kadın Girişimci Başkanı. Bu nedenle bana bazen “ilklerin kadını” bazen de “Anka kuşu” benzetmeleri yaparlar. Projeleri yapmak, fikir üretmek, ayakları üzerinde durmak isteyen kendi işini yapmak isteyen kişilere özellikle kadın ve gençlere yönlendirme ve eğitme konusunda yetenekliyimdir.

*Bir toteminiz var mı?


Hayır yok.

*Aydın’ı tek kelimeyle anlatsanız ne dersiniz?


Zenginlik. Dağlarından yağ ovalarından bal akan diye anılan varlık içinde yokluk çeken hak ettiği yere ulaşamamış bir şehir derim.

*Elinizde sihirli bir değnek olsaydı, dünyada neyi değiştirirdiniz?


Güçlünün güçsüzü yok ettiği bu düzeni değiştirmek çok isterdim. Cinsiyet, ırk, din ve etlik nedenlerle yaratılan fırsat eşitsizliğini değiştirmek isterdim.

*Dünyanın 8’inci harikasını seçmeyi size verselerdi, nereyi seçerdiniz?


Hiç düşünmedim ama Aydın’ın dünyaca tanınmasını çok istediğim için Aydın derdim.

*En sevdiğiniz yemek?


Patates kızartması, patates püresi, patates olduğu her yemeği çok severim.

*En sevmediğiniz yemek?


Bamya yemeğini hiç sevmem.

*Hangi takımı tutuyorsunuz? En beğendiğiniz sporcu?


Fenerbahçe. Ronaldo, Lebron James, Mehmet Okur, Sümeyye Boyacı ve Rahmetli Naim Süleymanoğlu. *En son okuduğunuz kitap?
Elif Şafak’ın 10 dakika, 38 saniye kitabını okudum.

*Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?


Değirmendere’de yaptığım her şeyi çok özlüyorum. Sandalla balık avlamaya çıkar hem sandalda piknik yapar hem kürek çeker hem de bol bol yüzerdik. Voleybol maçlarına gitmeyi de özledim.

*Bu yoğun tempoda ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?


Ben vakit ayırdığımı düşünüyorum. Ama eminim ki onlara yetmiyordur. Her fırsatta bir arada olmayı mutlaka planlarım. Kızım eğitimden sonra Aydın’a döndüğü için onunla daha fazla vakit geçiriyoruz. Seyahat etmeye çok vakit bulamadığım için İstanbul’da yaşayan oğlum Oğulcan’la daha az vakit geçirebiliyorum. O da işlerinden fırsat buldukça gelebiliyor. Çok zaman geçirmekten ziyade nitelikli zaman geçirmeyi çok daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Biz çok sık telefon görüşmesi yapan bir aileyiz. Teknoloji çok ilerledi. Bu nedenle birbirimize yetişebildiğimiz düşünüyorum.

*Sizce, hayatı en değerli kılan şey nedir?


Zaman ve sağlık. Ayrıca sevdiklerinizin size duyduğu sevgi ve saygıdır.

*Bir film çekseniz ismi ve konusu ne olurdu?


İsmi ‘Gelişim için değişim’ olurdu. Toplumsal sorunları anlatan, huzurlu, mutlu ve başarılı bir nesil yetişmesini anlatan, düşünce özgürlüğü, yaşam biçimlerinin eleştirilmemesini sağlayan sosyolojik ve psikolojik tabana oturtulmuş, değişimlerin sağlandığı, sağlıklı aile kavramlarını ile sağlıklı bireylerin gelişimini anlatan bir film çekerdim.

*Hayatta bir korkunuz var mı?

Başaramamak, birilerine maddi olarak muhtaç olmak.

*En beğendiniz söz?


“Paranla şeref kazanma, şerefinle para kazan ki, paran bittiğinde şerefin de bitmesin”

*Ne tür müzik dinliyorsunuz? En beğendiğiniz ses sanatçısı?


O anki ruh durumuma iyi gelen her müziği dinlerim. Tarkan, Hümeyra.

*Hayatta en sevindiğiniz an?


Çok klasik gelecek ama anne olduğumda duyduğum mutluluğu hiçbir zaman hiçbir şekilde duymadım. Bir mucizeye şahitlik ediyorsunuz.

*Hayatta en üzüldüğünüz an?


Babamın hastalanıp hastaneye yatırdığım ve aramızdan ayrıldığı an. Hayatımda en çok üzüldüğüm ve çaresiz kaldığım zamandır.

*En sevdiğiniz renk?


Siyah ve kırmızı.

*Hangi konu açıldığında sıkılırsınız?


Kişilerin mal üzerine yaptığı konuşmalardan. Üçüncü şahısların özel yaşantıları hakkında yapılan konuşmalardan çok sıkılırım. Özellikle kadınlar hakkında.

*Günlük hayatta kullandığınız en sık kelime nedir?


Kelime olarak ‘hedef’ kelimesini çok kullanırım. ‘İşi ilk seferde doğru yapın’, ‘aklınızı kullanın’, ‘iş yerini temiz tutun’, ‘şükürler olsun’. Bu cümleleri de çok dile getiririm.

*En son izlediğiniz dizi ya da film? En beğendiğiniz sinema oyuncusu?


Mezarlık, Ersan Küneri. Yargı. Sinema oyuncusu olarak Pınar Deniz ve Halit Ergenç.

*Bir şeyi icat etmek isteseydiniz bu ne olurdu?


Hayal kırıklıkları yaşanmaması için ‘düşünceleri okuyan makine’ icat etmek isterdim.

*Bir şeyin orijinaline sahip olmak isteseydiniz, bu ne olurdu?


Üretimde ihtiyacım olan her makine parkurun orijinaline sahip olmak isterdim.

*Yapmaktan keyif aldığınız şeyler nelerdir?


Kızım, oğlumla ve eşimle sohbet edip vakit geçirmekten, dernek üyelerimizle toplanıp projeler yapmaktan, dostlarımla bir arada yemek yemekten, dans etmekten, sahilde kitap okumaktan, bütün işler bittikten sonra uzanıp televizyon seyretmekten keyif alırım.

*Gençlere bir çağrınız var mı?


Hayatta her şeye sahip olabilirsiniz, sahip olamayacağınız tek şey geçen zamandır. O nedenle zamanı kendi lehinize kullanmayı ihmal etmeyiniz. Hayatınızı kurarken çalışmayı ve güzel anılar biriktirmeyi de asla unutmayın. Her şey yaşında yaşanırsa güzel ve anlamlıdır.
Üretmekten, düşünmekten, düşündüklerinizi ifade etmekten asla vazgeçmeyin derdim.