Yaşamına Kuşadası’nda devam eden; adı ve çalışmaları ülke sınırlarını çoktan aşan, sayısız ödülü ülkemize getiren usta karikatür sanatçısı Lütfü Çakın ile hayatı, çalışmaları ve dünden bugüne karikatür sanatı hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Lütfü Çakın, 1962 de Ergani’de doğar. İlk karikatürü YeniAsır’ın Gıcık mizah ekinde yayınlanan Çakın Gırgır, Çarşaf, Limon, Karadeniz (TAKA), Evrensel, Homur, Kuşadası Postası, Söke Gerçek, Batısöz, Maydanoz, Delidolu, Ergani Haber, Turkish Daily News gazete ve mizah dergilerine çizer. Çeşitli karma sergilere katılan sanatçı çok sayıda kişisel sergiye de adını yazdırır. "Müslüm Üzülmez" Gecenin Islığı, Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş, Ben Bölmeden Geldim Komutanım isimli kitaplarına karikatürler çizer. TRT 1'de Cafe Magazin ve Yarınlar Bizim çocuk programlarında doğaçlama karikatür, vinyet, resim çalışmaları yapar. Mustafa Yıldız, Lütfü Çakın Karikatürler, Çizgilerin Dansı, Karikatürcüler kitapları yayınlanır. Merkezi Hollanda’da bulunan ve dünyanın en iyi karikatür sanatçılarını bünyesinde toplayan, Editoryal Karikatür ve Çizgi Roman Gazeteciliği Küresel Platformu’na yani orjinal adı ile Cartoon Movement’in de üyesidir. Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilen karikatür yarışmalarında bir çok ödüle layık görülür. Kuşadası’nda yaşamına devam eden sanatçı evli ve iki çocuk babasıdır.

Her yeteneğin bir yola çıkış hikayesi vardır. Biri vardır elveren; elindeki hünere deyip şekillendiren.
Lütfü Çakın için ise o isim amca İsmail Çakın olur. O dönemlerinde, amca İsmail Çakın, öğretmen okulu öğrencisidir ve evde karakalem, desen çalışmaları yapmaktadır. Lütfü Çakın ise 5 yaşında bir çocuktur o dönemlerde ve zamanının büyük bir çoğunluğunu amcasının çalışmalarını izleyerek geçirir. Meraklıdır yapılan işe ve zamanla seyircisi olduğu çalışmaların, üstadı olma yolunda ilk adımları da bu dönemde atmaya başlar. İlkokul yıllarında daha fazla şekle bürünür çalışmaları. Desen karalamaları portreye doğru atar adımlarını. Çevresinde gördüğü herkesin portresini çizer. Birilerini benzetebilmek ve çalışmaları ile o büyülü aferini yakalayabilmek adına kendisini geliştirme yolunda durmadan çalışır. Çizmek artık hayatının merkezine yerleşmiştir Çakın’ın. O yaşlardayken çizim yapmanın, elbette zorluklarını da yaşadım diyerek anlatan Çakın, hiç unutamıyorum diyerek , ‘Ortaokulda öğrenci iken, Matematik öğretmenimin portresini çizdiğim için öğretmenim tarafından tahtaya kaldırılıp cetvelle parmaklarıma vurulmuştu. Portre benzemişti öğretmenime ancak yine de cezadan kurtulamamıştım. Yine de yılmadan çizmeye devam ettim’ diyor. Lise yılları boyunca, sınıf arkadaşlarını fotoğraflarını toplar ve teker teker çizer ve hatıra olarak kendilerine verir. Liseden mezun olduktan sonra üniversite sınavında 2 puanlık bir talihsizlik yaşayarak istediği bölüme yerleşemez. Ancak bu durum da var olan yeteneğini hayatın içerisinde yaşamasına asla engel olamaz.

Odullu Karikaturist Lutfu Cakin Kusadasinda Hayati Renklendirmeye Devam Ediyor 472355 510Cc990Ba7Dd1Ad31613C249A942840

Aylin Eser: Daha konuşmamızın başındayken sormak istiyorum. Karikatür, karikatürist ve portreden biraz bahsedebilir misiniz?

Lütfü Çakın: Karikatür, ele aldığı konuları komik veya iğneleyici olması için abartan ve çarpıtan resim türüdür. Edebiyattaki abartılı ve çarpıtıcı betimlemelerin, aynı amaca yönelik olarak çizim biçiminde kullanılmasıdır. Basında karikatürler sosyal ve siyasi eleştiri yapmak için sıklıkla kullanılırlar. Karikatürist ise çizgi roman, çizme ve yazma konusunda uzmanlaşmış bir görsel sanatçıdır. Karikatürleri çizebilmek için geçmişten bu güne gelişimini ve değişimini iyi bilmek gereklidir. Gazeteci Hıfsı Topuz’un bu anlamda ‘Başlangıçtan Bugüne Dünya Karikatürleri Antolojisi ’ adını taşıyan bir kitabı var. Kitap, Neolotik dönemden günümüze karikatür serüveni çok güzel anlatılıyor. Bir çok ülkede, mağaralarda, insanların birbirleri ile anlaşabilmek için duvarlara resimler yaptığı görülüyor. Portre de matematiksel kurallar gereklidir. Orantılar yakalanamadığı zaman istenilen çalışma ortaya çıkmıyor. Örneğin çalışacağınız kişinin burnu büyükse onu daha da büyük yapacaksınız. Karikatür çizebilmek için dünyada gelişen olayları takip etmelisiniz. Portre karikatürde, ustalık portre karikatüre kendi yorumunuzu katabilmektir. Kişiyi çizerken öyle bir yerden yakalar ki abartıyı abarttıkça portre karikatürün kalitesi de artar. Editoryal karikatürlerde ise bir konu anlatılması gerekir. Dünyanın ya da ülkenin sorunlarını düşünerek, belli bir mantık çerçevesinde kaleme almaktır.

Yetenek bir süre sonra adını duyurmaya başlar. Lütfü Çakın adının önüne Karikatürist belirteci ilmek ilmek işlenir.

Lütfü Çakın, 1978 yılında İzmir'e gelir.  İzmir Enternasyonal Fuarı’nda, Portre Karikatürcü Fevzi Kaşlı ile tanışır. Fevzi Kaşlı’nın portre çalışmalarını görme fırsatı bulur ve çalışmaları kendisini çok etkiler. Kaşlı’nın portre çalışmalarının maddi anlamda bir getirisi olduğunu duyan Çakın hiç zaman kaybetmeden kendisini bu camianın içerisinde artık profesyonel anlamda bulur. Akabinde, 1984 yılında da kendisini karikatür sanatına gerçek anlamda başlatan Karikatürist Mehmet Duru ile tanışır. Hayatına giren her isim çok büyük kazanımları ve atılacak yepyeni yolları da beraberinde getirir elbet. Yeni Asır Gazetesi’nin, Gıcık Mizah ekinde ilk karikatürü boy gösterir. Gazete’nin mizah yönetmeni Eflatun Nuri ile tanışır ve o ana kadar elde ettiği birikimlerine yenilerini de ekleme fırsatı yakalar. Amcasının çalışmaları ile hayata merhaba diyen yetenek daha sonra Gırgır, Çarşaf ve Limon dergilerinde kendisine yer bulur. O artık Karikatürist Lütfü Çakın’dır.

Odullu Karikaturist Lutfu Cakin Kusadasinda Hayati Renklendirmeye Devam Ediyor 472355 1345D6Ad89Ed8A0Dbd5D78Ac944B69D0

Hayat artık Karikatürist Lütfü Çakın’dan yana çalmaktadır çanlarını. Bir zamanlar aralık duran o kapılar ardı ardına açılmaya başlamıştır. Sevdiği iş ve hayata direnen yanı el ele verip başarı merdivenlerini birer birer çıkmaktadır artık.

Ekonomik özgürlüğünü kazanabilmek adına, 1986 yılında Türk Hava Yolları’na (THY) bağlı Havaş'ta göreve başlar Lütfü Çakın. 10 yıl burada görev yaptıktan sonra Tansu Çiller hükümeti zamanında özelleştirmenin gelmesi ile istifa ederek ayrılır. Uzun yıllar medya sektöründe görev alır. Ege 1 , Ege ,Kanal1 ,SKY ve TRT televizyonlarında çalışır. Serde sadece iyi bir karikatürcü olmak vardır artık. O dönem, bu hayalini gerçekleştirebilmek adına kollarını öyle bir sıvar ki. Kazancını, kendini geliştirebilmek adına harcama yoluna gider. Kısa bir zaman içerisinde kütüphanesindeki kitapların boyu boyunu da aşar. Sürekli okur ve geliştikçe hayal dünyasını sayfa sayfa döker kağıtlara. TRT 1 ‘de yayınlanan, ‘Yarınlar Bizim’ adını taşıyan çocuk programında, beş yıl boyunca aralıksız çizim yapar. ‘Cafe Magazin’ programında 1 yıl boyunca ünlü konukların portreleri konuk olur çizimlerine.

- Unutamadığınız bir anınız var mı camiada?

Bu konuda unutamadığım o kadar fazla anım var ki ancak 1985 yılında sanatçı Kadir İnanır ile olan tanışmamın bendeki yeri çok ayrıdır. Tesadüfen bir restoranda arkadaşlarıyla yemek yerken karşılaşmıştık. Oyuncu ve sanat dünyasının tanınmış isimleri vardı masada. Kadir İnanır’ın portresini çizdim içeri girip ve ardından yanına gidip kendisine hediye ettim. Çizdiğim portre o kadar hoşuna gitmişti ki beni masaya davet etti. Aramızda geçen konuşma, yapmakta olduğum işin ne denli güzel olduğunu bir kez daha göstermişti bana. O zamanlar 25 yaşlarındaydım. Masadan ayrılırken beni Çeşme’ye davet etti. Akabinde bir kaç gün sonra yanına gittim. Tüm film ekibi çalışanları oradaydı. Her birinin portrelerini çizdim ve karşılığında da ücret aldım. Kadir İnanır o gün arkadaşlarına beni göstererek, ‘İşte gerçek sanatçı’ diyerek beni gururlandırdı. Yine ünlü siyasetçiler Erdal İnönü’nü ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da karikatürünü çizip kendilerine sundum.

Karikatür sanatının Türkiye’de ki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konuda çok iyi bir yerde olduğumuzu düşünüyorum çünkü Türkiye’de çok fazla olay yaşanıyor. Cümleme ‘keşke’ diye başlarsam daha iyi olacak aslında. Ülkemizde, maalesef, kadına ve hayvana şiddet, sağlık sorunları, ekonomik kriz, enflasyon, ekolojik dengenin bozulması, deprem, pandemi, çöpler gibi olumsuz çok fazla olay yaşanıyor. Biz karikatürcüler de bunları ele alıyoruz ve bir çok yarışmaya da bu çizimlerimiz ile dahil oluyoruz. Keşke bu olaylar ülkemizde hiç yaşanmasa da bizler de bu konulara yer vermesek. Bunun yanı sıra Karikatürcüler Derneğimiz var. Metin Peker başkanlığında bir çok başarılı işe imza atmaktayız. Örneğin, Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması düzenleniyor her sene ve sponsorluğunu tamamen derneğimiz üstleniyor. Türk karikatüristler denildiği zaman Semih Poroy, Kamil Masaracı, Raşit Yakalı, Ahmet Aykanat ve daha çok sayıda isim sayabilirim. Her sanatçı kendi alanlarında başarılı ve bu yüzden de şu iyi ya da bu kötü diyemem.

Karikatür çalışmalarınıza Kuşadası’nda devam ediyorsunuz değil mi? Bu kapsamda neler yapıyorsunuz?

Kuşadası’nda, 1995 yılında Hanım Camii’nin önünde stand kurardım ve çizim yapardım. Yine, Avcılar Kulübü’nün karşısında da standımız vardı. Kuşadası o kadar güzel bir kent ki. Çok fazla ülke gezdim ancak Kuşadası’nda ki güzelliği hiç birinde göremedim. İşin gerçeği sadece Kuşadası değil ülkemiz muhteşem. İnsanı, havası, suyu, iklimi her şeyiyle mükemmel bir ülkede yaşıyoruz. Bir yandan gelişimime devam edebilmek adına seminerleri takip ediyorum. Kuşadası’nda Musa Keklik ve Ozan Çavdar adında öğretmen ve sanatçı arkadaşlarımız var. Projelere katılıyoruz birlikte. Yurt içi ve yurt dışı davetlere katılıyorum. Bununla beraber sergilerim oluyor. Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Kıbrıs, ve Katar gezilerim oldu. Türkiye’yi temsil eden bir karikatürcü olduğum için özel davetlere katılıyorum yurt dışında. Bunun yanı sıra başta Kuşadalılar olmak üzere, Kuşadası’nda otellerde yerli ve yabancı turistlerle bir araya geliyorum, portrelerini çiziyorum. İnsanlar, birbirlerine hediye olarak artık portre çizimlerini yaptırıyorlar. Sosyal medya hesabım üzerinden de daha fazla kitleye ulaşma şansım oluyor. Farklı çalışmalar yapmaya özen gösteriyorum zaten başarı dediğimiz konu da böyle geliyor.

Odullu Karikaturist Lutfu Cakin Kusadasinda Hayati Renklendirmeye Devam Ediyor 472355 9F73C148Fe3996E01D6Dc7E5Fc9Aede4

Dünyaca ünlü karikatüristleri aynı çatı altında toplayan Cartoon Movement’ta, Lütfü Çakın adını da görüyoruz.

Merkezi Hollanda’da olan ve dünya karikatürcülerinin tek çerçevede toplandığı bir site Cartoon Movement. Profesyonel editörlerin değerlendirmesi sonucunda ki farklı kriterleri var bu bağlamda, siteye ben de katılım talebi yolladım. İstenilen en az 10 eserimi de gönderdim. Kısa bir süre sonra da kabul edildiğime dair bir mail adım. Bu şekilde de dahil oldum. Site her 24 saatte bir, dünyanın her ülkesinden, karikatürcülerin yüzlerce çalışmasını kabul ediyor ve sergiliyor. Sitenin bir diğer özelliği de, tıpkı bir gazete gibi insanlara anlık olarak dünyada olup biten olayları karikatür çerçevesinde anlatmasıdır.

- Karikatür yarışmaları ile ilgili düşünceleriniz neler peki? Bugüne kadar almış olduğunuz ödüllerden bahseder misiniz?

Karikatür yarışmalarında birçok çalışmayı bir arada görerek seviyenizi belirliyorsunuz. Maddi olarak bir getirisi var. Takdir ediliyorsunuz ve en önemlisi eseriniz ölümsüzleşiyor. Olumsuz yanı ise iki şekilde bulunuyor. Birincisi benzer çalıntı, alıntı, kopyalama gibi eserler maalesef çok sayıda karşınıza çıkıyor. İkincisi her ülkede jürilerin birçoğu maalesef tanıdıklarına oy veriyor. Yarışmaların daha cazip hale gelmesi için jüriler tarafından isimler kapatılarak ince elemek gerektiğini düşünüyorum. Bu durum sadece bizim ülkemize özel bir şey değil, örneğin Hırvatistan’da gerçekleştirilen bir yarışmada ödüllerin çoğu Hırvatlara gidiyor. Bunun önlenmesi gerekiyor. Bu işler numara verilerek yapılırsa o zaman elbette birçok çizerin çizgisinden yine anlaşılır ama yine de hiç değilse güzel olanlar gözden kaçmaz diye düşünüyorum. 2016 31 .Uluslararası Eski Eser Müze ve İnsan İlişkileri konulu yarışmada 1.’lik ödülü, 1998 Trabzon kent konulu “mansiyon, 2001 TMOK Fair play  Başarı ödülü, 2002 Burdur Tarihi Eser Mansiyon, 2005 Çin googlm serbest konulu mükemmellik ödülü, 2006 4 LM karikatür yarışması mükemmellik ödülü, 2007 Mordoğan Deniz, balık, konulu İstanbul oyuncak müzesi özel ödülü, 2008 Çin 7LM serbest konulu mükemellik ödülü, 2010 Sinop Kitap konulu mansiyon, 2010 Burdur Tarihi Eser 2.ci, 2010 Yeniboğaziçi Gümüş pulya ödülü, 2014 Fair play jüri özel ödülü, 2014 Seyit saatçi portre ödülü, 2016 31. Uluslararası Eski Eser Müze ve İnsan İlişkileri İl özel İdaresi özel ödülü, 2018 1.Isparta Belediyesi Kitap konulu karikatür yarışması Mansiyon ödülü’nü aldım.

- Genç karikatürcülere mesajınız var mı?

Şimdiki gençlerimiz daha şanslı. Öncelikle desenlerini güçlendirsinler ve bol bol kitap okusunlar. Özellikle mizah kitaplarını takip edip okusunlar. Bu noktada yüzlerce değerli yazarımız var. Temeli sağlam atsınlar ki daha sonradan üzerine koyacak malzemeleri çok daha sağlam kullanabilsinler. Bu işi severek yapsınlar ve kendilerini bu alanda geliştirmek adına çok okuyup devamlı çizim yapsınlar.
 

Muhabir: AYLİN ESER