Ramazana günler kala İslam dünyasını yasa boğan kanlı Pazartesi’de 59 Filistinliyi öldüren katil İsrail’i her Müslüman gibi bende lanetliyorum. Bunları söylemek yetmiyor. Biz hep kınıyoruz, lanetliyoruz. Ama bu acıları dindiremiyoruz, durduramıyoruz. Beşlerin dünyadan büyük olduğunu bir kez daha yaşıyoruz. Gerisi yalanda, yalan… 100 milyon nüfuslu Müslüman Arap ülkeleri, Orta doğuda 5 milyonluk İsrail’i yalnızlaştıramadı, sindiremedi, durduramadı. İslam alemi, incirin içinden kurtlandığı gibi. İçinden kurtlanmış. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi petrol zengini ülkeleri Müslüman âleminden koparmışlar yanlarına almışlar. Yapılan katliam tüm dünya ülkelerinin umurunda bile değil. En büyük tepkiyi Türkiye veriyor. Acıyı bizler yaşıyoruz. Neyi değiştiriyoruz? 3 günlük yas kimin umurun da. Arap alemi mi? Araplardan ne köy olur ne kasaba… ** SÖZ SİZİN, SAYIN ALICIK! Belediyelerin gelir kaynakları son dönemde daha dikkatli kullanılır oldu. Nazilli Belediye’mizin katlı otoparkı da bunlardan birisi oluyor. Katlı otoparkta minibüs duraklarının bulunduğu zemin katı saymazsak 3 katta toplam 750 araçlık park yeri bulunuyor. Haftanın 6 günü 1000 park yeri oluyor. Bu park yerlerinin 200’e yakınını belediye çalışanlarının araçları işgal ediyor. Belediye çalışanları, başkanın uyarısına, yazılı bildiri asmasına rağmen, çoğu araçlarını 2 ve 3’üncü kata değil de 1’inci kata (sosyete pazarının olduğu yere) park ediyor. Buda belediyenin günlük en az 400-500 liralık gelirine mani oluyor. Bu başıboşluğu Başkan Haluk Alıcık’ın düzene koyması isteniyor. Tabii sözü yerine getiriliyora. Belediye çalışanlarını belediyemiz uyarmasına rağmen, bu yanlışlarında ısrar ediliyorsa, ben bunu belediye disiplinsizliği ve bitmişliği kabul ederim. ** NİYE ÇİFT EMNİYET? ÖNCE GÜVEN! Ülkemizde, iktidarla muhalefetin birbirlerine güvensizliği en üst çizgiye ulaştı. Irak’ta geçen Pazar günü yapılan seçimlerde elektronik seçim sistemi uygulandı.  Irak yönetimi bu sistemin güvenli olmasına rağmen, herhangi bir şaibe taşımasın diye, 2. güvence olarak; parmaklardan 24 saat çıkmayan hint boyası kullanılmasını kararlaştırdı ve uyguladı. Türkiye’deki muhalefetten anında ortak ses gecikmedi.  Ne dediler? Irak gibi bir orta doğu ülkesinde bile, seçimlerde çifte seçim emniyeti düşünüyor da, biz niye düşünmüyoruz? Dediler. Ve meclise CHP İstanbul milletvekili Ali Özcan, hint boyalı seçim için meclis başkanlığına kanun teklifini verdi bile. ** İKİ DEĞİL, ÜÇ GÜVENCELİ OLMALI. İyi ki 2 güvence yetmez 3 emniyetli güvenceli olmalı demiyorlar. Bu kadar güvensiz bir ortamın yaşandığı bir yerde 3 değil 4-5 emniyet tedbiri alınsa da bizim toplumda şaibe iddiaları eksik olmaz. At çamuru izi kalsın, anlayışı geçerli olur. Niye Irak gibi bir Ortadoğu ülkesini örnek veriyoruz da, gelişmiş Avrupa ve Dünya ülkelerindeki uygulamaları neden örnek almıyoruz? Onları konuşmuyoruz? Hangi Avrupa ülkesinde böyle güvensizlik ortamı var? Kuşku var? O kadar kuşkucu bir toplum olduk ki, halk arasında sık konuşulan “SAĞ GÖZÜN SOL GÖZE İTİMADI OLMADIĞI BİR DEVİR YAŞIYORUZ” sözü bile birbirimize güvensizliğimizin yanında çok basit ve ucuz kalır ** BÖYLE OKUL MÜDÜRLERİ AYIKLANMALI! İzmir’in köklü okullarından İzmir Atatürk Lisesi, verdiği eğitim ile ülkemizde isim yapmış okullarımızdan biridir. 13 Mayıs Pazar günü son sınıfların mezuniyet törenindeki kep atma etkinliği esnasında, öğrenciler geleneksel olarak 10. Yıl Marşı ve İzmir Marşı’nı okumak istiyor. Ne yazık ki okul müdürü, “Siyasi içerikli” iddiasıyla İzmir Marşı’nı programdan çıkartıyor. Gençlerde okul müdürünün bu yasağını tanımıyor. Müdürün çaldırdığı pop müziğini kapatıp, İzmir marşını bir kez değil, birkaç kez okuyor. Üzücü bir durum. Okul müdürü İzmir marşını Neden okutmak istemiyor? Bak müdür. Daha 2 gün önce Türkiye Odalar Birliği ve oda yönetimleri Anıtkabir’e gidip Atatürk’ü ziyaret ediyor. Ata’ya bağlılığını gösteriyor. Herkes gidiyor mersine siz gidiyorsunuz tersine müdür bey. Rotanız bozuk, raydan çıkmışsınız, sapık yoldasınız müdür. MARŞLARIMIZ GURURUMUZDUR! Mehter marşı, 10’uncu yıl marşı, İzmir marşı milletimizin ortak değeri değil mi? Kormaktan niçin zevk alıyorsun? Gençleri ayrıştırıyorsun? Mustafa kemal sözünden gocunuyorsun? Ürküyorsun? Eyy okul müdürü bu davranışın ile Kafasında neleri planlıyorsun? Nerelere gelmek istiyorsun? Okul müdürü olarak bu davranışız ile huzuru bozan kişi olmuyor mu? Toplum ayrıştırmıyor mu? Devlet yetkililerimiz böyle kirli zihniyetleri, okullarımızdan temizlemeli ayıklamalı… Artık aklımızı başımıza alalım daha fazla ayrışmak ülkemize sıkıntı verir. Milletimizin sıkıntılara değil huzura ihtiyacı var.