Rudolf Diesel 1858 yılında Fransa’da doğdu. 1870 yılında Fransa – Prusya savaşı başlayınca diğer bir çok alman gibi İngiltere’ye göç etmek zorunda kaldı. Savaşın bitiminden hemen sonra teyzesi ve amcasının yanına Almanya’ya gitti. Augsburg da ilk okula başladı. Amcası  matematik öğretmeni idi. ona hem almanca hem de matematik dersleri verdi. 14 yaşında ailesine mühendis olmak istediğini belirten bir mektup tazdı. 1873 yılında burslu olarak Augsburg endüstri okuluna başladı. 1879 yılında tifoya yakalandığı için okula ara vermek zorunda kaldı ve İsviçreye gitti. Orada mekanik konusunda pratik yapmak için bir firmada çalıştı.  1880 yılında okula geri döndi ve birincilikle mezun oldu ve Parise geri döndü. Pariste Profesör Carl von Linde nin Modern soğutma ve buz tesisi kurmasına yardım etti. Bir yıl sonra tesisin yöneticisi oldu. Amonyak buharı kullanan bir motor icat etti fakat motor ilk çalıştırmada patladı ve neredeyse onu öldürüyordu. Aylarca hastanede yattı. 1887 yılında Gottlieb Daimler ve Karl Benz’in araba motorunu icat etmesinden hemen sonra Rudolf Dizel petrol yakıtı ile değilde fındık yağı ile çalışan bir motor yapmak için çalışmalara başladı. Çevreyi kirletmeyen bir yakıtla çalışan bir motor yapıp, bağımsız küçük zanaatkarların endüstriyel firmaları alt edebileceğini ispatlamaya çalışıyordu. Yani bir nevi KAPİTALİZM’e savaş açmıştı.  Uzun süre, termodinamik ve yakıt verimliliği konularındaki kısıtlamalar üzerinde çalıştı. Örneğin buhar motorlarında enerjinin %85 – 90 ı boşa gidiyordu. Daha yüksek verimlilikle çalışacak carnot çevrimli bir motor dizayn etmek için çalışmaya başladı. 1893 yılında “Buhar motoru ve bugün bilinen yanmalı motorlar yerine, rasyonel bir termal motor tasarımı” ile ilgili bir teori yayınladı. Yayaınladığı teori ile ilgili patent aldı. 1893 – 1897 yılları arasında, MAN AG Augsburg müdürü Heinrich von Buz,  ona yeni motoru ile ilgili fikirlerini test etmek ve geliştirmek için bir fırsat verdi ve Rudolf Diesel fındık yağı ile değil, kendi isminiz verdiği dizel yakıtla çalışan ilk motoru yapmayı başardı. Almanya, Amerika ve diğer ülkelerde yeni motoru ile ilgili patentlerini aldı ve Diesel Motor Üretim Şirketini kurdu. Bu yeni motoru öyle büyük ilgi uyandırdı ki, onu büyük madenlere, fabrikalara, petrol tesislerine satmaya başladı. Tabi böylece çok kısa sürede akıl almaz bir zenginliğin sahibi oldu.  Rudolf Diesel, 1913 yılında bir toplantı için Antwerp ten Londra’ya gemi ile yola çıktı. 29 Eylül 1913, akşam yemeğinden sonra saat 22:00 da, sabah 6.15 te uyandırılmak istediğini söyleyerek, dinlenmek için kamarasına çekildi. Ertesi gün ortadan kaybolmuştu. On gün sonra  Hollandalı bir teknenin mürettebatları bir adamın cesedini denizde yüzerken buldular. Ceset tanınmayacak haldeydi. Mürettebat ölü adamın kişisel eşyalarını ve elbiselerini alıp vücudunu denize geri bıraktılar.  13 Ekim’de oğlu Eugen Dizel, bu eşyaların babasına ait olduğu tespit etti. Ölüm nedeninin intiharmı yoksa cinayetmi olduğu hiç anlaşılamadı. Bazılarına göre para uğruna ideallerini satmayı hazmedemeyip intihar etmişti.  Kaybolduğu gemi dizel motorla çalışıyordu...