Burada ya karnın doyuyor ya da kalbindeki huzur çoğalıyor. O kadar kocaman açmış iki yana kollarını umut, geleni kucaklıyor gideni kucaklıyor. O şimdi, Zümrüd-ü Anka misali Kalender Hane Aşevi’nin çatısına oturmuş bekliyor.
Kalender Hane Aşevi’nin kurucusu Arzu Kalender ile Kuşadası’nda ‘İyilik Akımı’nın tek çatı altında toplandığı yer olan Kalender Hane Aşevi ve çalışmaları hakkında konuştuk.

‘İYİLİK AKIMI’ HANEDEN KÖK SALMIŞ VE BUGÜNLERE KADAR EL VERMİŞ

Tokat doğumlu Arzu Kalender. Henüz 2 yaşındayken İstanbul’a yerleşen Kalender, Tokat Pamukpınar Köy Enstitüleri mezunu bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya gelir. Ankara üniversitesi Dil Tarih Bölümü Japon Dili ve Edebiyatı mezunudur. Türkiye’de Japonca dilinin de ilk mezunlarından. ‘İyilik Akımı’ kısa zamanda, Kalender ailesinin evine bir güneş misali doğar. Tabiri caizsse yurt havasında geçer evin günlük halleri. Sofrada mutlaka üçüncü, dördüncü şahısları tabakları hazır durur ve çalan her kapı ardına kadar açılıp eve gelenler buyurulur. İstanbul’a yeni yerleşenler, evlenecek Çerkez kızları, askere gidecek gençler, durumu olmayan öğrencilere kapı açar Kalender ailesi. Kendi 4 çocuğu dışında evlat edindikleri 2 çocukları daha vardı o yıllarda ailenin. Elde avuçta az varken, sırf uykusuz gecelere gebe olmamak adına açarlar kollarını insanlara. ‘Ben hayatım boyunca ailece yani baş başa yemek yediğimizi hatırlamıyorum’ diyor Kalender, konuk ettikleri Tanrı misafirlerini anlatırken. Sıcacık ve samimi bir ortamda atılır Arzu Kalender için ‘İyilik Akımı’nın da ilk tohumları.

KALENDER HANE’NİN KÖKENİ OSMANLI’YA DAYANIYOR

‘Kalender Hane’ adını Osmanlı dönemini merak edip araştırdıktan sonra bulur Arzu Kalender. Malsız, mülksüz ve çıplak olarak bilinen ve kökü Osmanlı’ya dayanan soyağacında yatar adının sırrı. Zaten, bu tarihten esinlenir aş evinin çatısını da kurarken. Kendi anlatımıyla, Kalender Hane’ler, eskiden, ücretsiz yemek yenilen yerler olarak bilinirmiş. Devletin korktuğu ancak halkın vazgeçilmezi olan ve çok sevilen bir grupmuş. Tarihinin esrarengiz delhizlerine girmeyi başaran Kalender, hayatı boyunca mülkiyetçilik duygusunun olmamasının genetik olduğunu da bu sayede tescillemiş olur.

Kusadasinda Iyilik Akiminin Kalbi Kalender Hane Asevinde Atiyor 458044 Eaea8Fd8D21A09A4B34F1371Facb7562

ANNEM HAYRİYE HANIM BENİM İDOLÜMDÜ

Her insanın bir idolü, rol modeli vardır hayatta. Arzu Kalender için de bu kişi annesi Hayriye Hanım olur. Gözleri, oturduğu masada geçmişe dalarak biraz da buğulu hatırlar o yılları. ‘Annemin tırnağı dahi olamam o kadar özel ve güzel bir kadındı’ diyor Kalender annesini anarak. Yüreği kocaman Hayriye Hanım bugün Kalender Hane’nin yaptığı gibi ihtiyacı olan insanlara adamıştır hayatını. Okulda durumu olmayan öğrencileri toplayıp, karınları sıcak yemek görsün, aç yatmasınlar diye evinde misafir eder. O zamanlar İstanbul’un Suadiye’sinde, öğrencilerin her derdine deva olan koca yürekli kadın olarak tanınır.

‘KÜLLERİNDEN DOĞMAYI SEVEN’ BİR YAPIM VAR BENİM

Küllerinden doğan Zümrüd-ü Anka kuşu tekrardan var oluşu, dirilişi temsil eder. Kendini yakıp küllerinden yeniden doğan Anka kuşu sabrı, yenilmemeyi, mücadele etmeyi ve emek vererek tekrardan dirilmenin sembolüdür. Arzu Kalender’de bu sembolün ışığında atar her defasında adımlarını hayata. 16 yaşındayken o güzel yürekli annesi Hayriye Hanım vefat eder. Ardından babasını da kaybedince evlenip Kuşadası’na yerleşir. Zümrüd-ü Anka açmıştır kanatlarını iki yana artık. Zor zamanlar gelir haneye, mücadele başlar. Öncelik çocuklarıdır elbette ve onlar için çalışıp çabalar. Akabinde eşinden ayrılır ve hayata daha da sıkı sarılır o saatten sonra. Bir süre turizm işinde çalışır ve uzun bir süre de butik otel işletir. Dengelerin bozulduğu bir dönem pazarda tezgah açıp takı satar, sokakta çocuklara oyuncak. Dişini tırnağına takarak evlatlarını büyütür, okutur ve hayata kazandırır. Hayatta her şeyin bir sebebi olduğuna inanan Kalender, ‘İnsan yaşamadığını bilemez ve bu nedenden ötürü iyi ki yaşamışım bunca zorluğu diyor’ Kalender Hane’nin açılış hikayesini anlatırken.

KAYBEDİLEN ANNE İÇİN DÜŞÜNÜLEN HAYIR KALENDER HANE’Yİ BUGÜNLERE TAŞIR

1 Mayıs tarihinde anne Hayriye Hanım vefat eder. Arzu Kalender’in o zamandan sonra mücadele ettiği zorluklar ve bitmeyen hayat mücadelesi, annesi için o her şeyden çok istediği hayrı yapmasına da imkan vermez. İyi ve kötü günlerin ışığında bir kafe açar anne ve çocukları Kuşadası’nda. ‘Düşler Sokağı’ adı altında gece gündüz umutları besleyen işletme kısa zamanda vatandaşlara adını duyurmayı da başarır. Sabahları çıkan muhteşem kahvaltı, anne menüsü adı altında sunulan vazgeçilmez tarifler ve müzisyen oğul Egemen ve arkadaşlarının performansından sergilenen müzik akşamları Kuşadası’na ayrı bir renk getirir. Akabinde Pandemi kalın bir duvar gibi dikilir Düşler Sokağı’nın karşısına. Kuşadası evlere kapanır. Aile fertleri bile birbirlerini zar zor görürken kilit vurulur mekanın kapısına. Ta ki, Bir sabah, devletin yaptığı bir açıklama ile Kalender’in küllerinden doğan kuşu yeniden kanatlarını açıncaya kadar.

Kusadasinda Iyilik Akiminin Kalbi Kalender Hane Asevinde Atiyor 458044 4064F260E53Fd19A2784B6B053F36800

PANDEMİ İLE BAŞLAYAN ZORLU SÜREÇ ZÜMRÜD-Ü ANKA’YA MEYDAN OKUR

Yelkenleri hiç bir zaman suya indirmeyen Arzu Kalender, çalışma izni ile birlikte ertesi gün kafesinin kilidini bir kez daha açar. Pandemi zamanı iş yoktur ama yapması gereken bir şey vardır aklında. O gün, annesinden kendisine yadigar maaşı çekerek, son zerresine kadar harcayıp, hayır olarak vatandaşlara çorba olarak dağıtmak için kolları sıvar. İçinde kalan uhde o gün özgürlüğüne kavuşacaktır. Pandemi zamanı, Kuşadası’nda açık tek restauranttır Düşler Sokağı. Hayır vesilesi düşünce ile çıkılan yolda yol arkadaşları eklenir kervana. Önce Türk Anneler Derneği Kuşadası şubesi ilk adımı atar ve biz de varız der yürünülen yolda. Ardından Kuşadası İMECE Derneği koşarak gelir yardıma. Çok kısa bir zamanda Kuşadası’nda ne kadar Sivil Toplum Kuruluşu varsa hepsi dahil olur iyilik akımına.

Kusadasinda Iyilik Akiminin Kalbi Kalender Hane Asevinde Atiyor 458044 86Cd651Efe5462Fb4D87C4E5Ffaa16F6

DÜŞLER SOKAĞI KUŞADASI SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI’NIN MERKEZ ÜSSÜ OLUR

Dünyayı kontrolü altına alan Pandemi, Kuşadası’nı da baştan sona sarmıştır artık. Sokaklar bomboş ve kent sessizlik içerisinde yepyeni dalgaların olmaması için gün saymaktadır. Düşler Sokağı’nda ise Arzu Kalender’in tüten bacası umut olmaya çalışmaktadır durumu olmayan insanlara. O dönem, Kalender’in aşçısı da pandemi den etkilenerek ara verir mutfak işine. Tek kalan Arzu Kalender bileğe kadar sıvadığı kollarını dirseğe kadar çekerek çalışmaya başlar. O hafta, yüzlerce yemek kaynatır kazanlarda ve pandemiye karşı dernek ve kuruluşlarla adeta dev bir mücadele sergiler. Bir kaç gün sonra kapısının zili mucizelerce çalınır. Tertemiz üniformaları ile Kuşadası Aşçılar Derneği üyeleri koşmuştur bu defa imdadına. Kadın ve erkek üyelerden oluşan hünerli eller o gün Kalender’in mutfağını Pandemi’nin aksine bayram yerine çevirmeyi başarır. Bir yandan yemekler pişerken diğer yandan evlere yoğun bir servis süreci pandemi boyunca devam eder. Bu süreçte de İMECE Derneği’nden tanıdığımız yardımsever sima Gencay Hükümdar ve ekibi zor dönemi adeta görmezden gelerek ailelere yardımları ulaştırmaya çalışır. Akabinde, Pandemi’nin iyice ağırlaşan şartları kısa zaman sonra ikinci dalgayı da getirir kente. Düşler Sokağı ağırlığa dayanamaz ve devredilerek yoluna başka çatılar altında devam eder.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI’NIN HAKKINI ASLA ÖDEYEMEYİZ

Araç sahipleri dikkat! O ceza 6.440 TL oldu Araç sahipleri dikkat! O ceza 6.440 TL oldu

Düşler Sokağı’nın, Kuşadası’ndaki Sivil Toplum Kuruluşları’nın ‘Bebeği’ olduğunu anlatan Kalender, Pandemi zamanı kendisine gelen desteği, hayatının sonuna kadar unutmayacağını anlatıyor. Kalender, iyilik akımına Kuşadası’nda bulunan tüm STK’lar ortak oldu diyerek, ‘ Ardından Ramazan ayı geldi çattı. Pişirmeye ve yemekleri ailelere dağıtmaya devam ediyoruz ancak bu sefer de dağıtım elemanı sorunu yaşadık. Kendi sosyal medya hesabım üzerinden durumu anlattığım bir mesaj yayınladım. Bu noktada da Kuşadası İMECE Derneği’nden Gencay Hükümdar çığlığımı duydu ve yardımımıza koştu. Mahalle mahalle evlere yemek yardımlarımızı ulaştırdılar. İyilik yapmak için birbirleri ile yarışan insanlardan oluşan bir dernek İMECE. Asla haklarını ödeyemem. Düşler Sokağı’nda, Rol Modelim olan dernektir İMECE’ diye ekliyor.

Kusadasinda Iyilik Akiminin Kalbi Kalender Hane Asevinde Atiyor 458044 Aa4Fcc5Fd1B4Eb5F432A072396258Bc2

ÇOK GÜÇLÜ BİR SİVİL HAREKET SONUCU DERNEKLEŞTİK

Devredilen ‘Düşler Sokağı’, yardımlarına bir süre Kuşadası Cem Evi çatısı altında devam eder. Kuşadası’nda inkar edilemez fakirlik haritasının bu yardım halkası ile gün yüzüne çıkmasıyla işlere daha bir sıkı sarılır Arzu Kalender ve ekibi. Pandemi sarstıkça onlar pişirmeye ve dağıtmaya inatla devam ederler. Hasta olur, iyileşir ama her gece yüzlerce insanı tok yatırmak ve çocuklara sıcacık imkanlar yaratabilmek adına durmadan çalışırlar. Sivil Toplum Kuruluşları, destekçiler ve kendilerine güvenen insanlar sayesinde de bu gün adı ‘Kalender Hane’ olarak kalır ve umut dağıtmaya devam eder.

KUŞADASI’NDA UMUDUN ADIDIR ARTIK ‘KALENDER HANE AŞEVİ’

Küçücük bir mekan, hani, içeride aynı anda 3 kişi olsa zordur hareket etmek. Koca koca kazanlarda umut hala kaynamaktadır bu kentte Kalender Hane’de. Rengarenk kurulan masalar her gün misafirlerini beklemektedir. Kalender Hane’nin her gün çok yoğun çalıştığını anlatan Arzu Kalender, durumu olmayan vatandaşlara yetmeye çabalıyoruz diyerek anlatıyor çalışmalarını. Kalender, ‘İnsanlar, sevdiklerinin ölüm yıldönümlerinde hatta bazı vatandaşlar kaybettiği insanların doğum günlerinde bize ya malzeme getiriyorlar ya da maddi karşılığını veriyorlar ve bizler de ona göre yardımı değerlendiriyoruz. Bizde kayıtlı aileler var ve bu bize ulaşan hayır duyurusunu bu ailelerimize yapıyoruz. O vatandaşlar kapları ile gelerek hayır yemeklerini alıp evlerine gidiyorlar. Kendi çocuklarımıza nasıl pişiriyorsak o derecede hijyene, lezzete ve sağlığa önem veriyoruz. Şuan 10 civarında ancak sayı zamanla artacak çünkü yeni başladığımız bir projemiz bu. Günlük olarak yemek yenilebiliyor Kalender Hane’mizde. Sosyal medya hesabımız üzerinden bunun duyurusunu da yaptık. Senenin 365 günü ne zaman isterlerse gelip bizden ister paket olarak isterlerse de burada oturup yemek yiyebiliyorlar. Yine, şu an 100 lira olan bir menümüz var. 3 çeşit Anne menüsü çıkartıyoruz. Mesela bugün İzmir köfte, pilav ve cacık var menümüzde ve bu menüyü makul bir fiyata vatandaşlarımıza sunuyoruz. Buradan gelen gelir ile mutfağımızın masraflarını çıkartmaya çalışıyoruz. Bu mekanın kirası, çalışan elemanlarımızın ücretleri, mutfakta kullandığımız tüp gibi giderlerimizin masraflarını buradan karşılamaya çalışıyoruz’ diyor.

SADECE YEMEK YAPMIYORUZ, KIYAFET VE EV EŞYALARININ TEDARİĞİNİ DE SAĞLIYORUZ

Bugün, Kalender Hane Aşevi çatısı altında yapılan işler saymakla bitmez aslında. O küçücük odanın içerisinde, kaynayan yemek kazanlarının yanı sıra yeni sahiplerini bekleyen ev eşyaları, ikinci el sergilenen kıyafetler de akımın bir parçası olarak vatandaşlara sunuluyor. Arzu Kalender, sosyal medya üzerinden ya da Kalender Haney’ye gelerek kendisine yardımları ulaştıran kişilerin getirdiklerini durumu olmayan vatandaşlara ulaştırıyor. Bir nevi umut köprüsü görevi görüyor. Bir de ‘Sokak Canları’ için desteği devam ediyor. Sökük, yırtık kıyafetleri de toplayıp can dostlar için barınağa göndererek, o canların da umudu oluyor. İyilik yapmanın devamlı olması gereken bir eylem olduğunun altını çizen Kalender, ‘İyilik yapma duygumuz 12 ay devam etse inanın ihtiyaç sahibi bir tane insan kalmaz Kuşadası’nda. Biz Kalender Hane olarak her gün pişirmeye ve vatandaşlara dağıtmaya hazırız. Bize yeter ki imkan verilsin , malzeme verilsin’ diyor.

KALENDER HANE’DE GERÇEKLEŞECEK YENİ PROJEMİZİ İLK DEFA AYDIN SES GAZETESİ’NE AÇIKLIYORUM

Arzu Kalender yeni projesini de bu vesile ile açıklıyor. ‘Karavan Aşevi’ adı altında şekillenecek olan proje Kuşadası’nın iyilik akımına yepyeni bir soluk getireceğe benziyor. Proje kapsamında açıklama yapan Kalender, bu projesi ile Türkiye’de örnek olacaklarına inandıklarını söyleyerek, ‘Karavan Aşevi projemi kısa bir zamanda hayata geçirmeyi planlıyorum. Göreve gelecek olan Belediye başkanımız ile de projemi paylaşacağım. İkioluklu Mahallesi’nde her gün yemek dağıtan bir karavan aşevimiz olacak. Karavan Aşevi’nin yanı sıra yataklı karavan da olacak. Bir de soğutmalı deposu olan bir karavanımız hazır bulunacak. Bu üç karavan normal zamanlarda Kuşadası’na hizmet edecek ancak deprem gibi afet olaylarında direk olarak o bölgelere giderek insanlara destek sağlayacak. Projeyi 10 seneye yaydım. Bu 10 sene içerisinde, Kuşadası’nda başlattığımız projeyi Türkiye’yi gezerek belediyelere anlatacağım ve ‘10 senede 100 nokta ile Karavan Aşevi projesi’ni tüm Türkiye’de yaygınlaştıracağım. Bir felakette aynı anda 100 tane karavan aşevi yola çıkarak vatandaşlara destek olacak. Arama Kurtarma Derneği’nin (AKUT), o zincirin aşevi modelini oluşturmak istiyoruz. Kuşadası olarak bütün Türkiye’ye bu konuda örnek olacağımızı düşünüyorum’ diye anlatıyor.

Kaynak: AYLİN ESER