Dünyada en sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu belirten Aktağ, ülkemizde 13 kadından yaşam boyu meme kanseri geliştiğini açıkladı. 13

KADINDAN BİRİNDE YAŞAM BOYU MEME KANSERİ GELİŞMEKTE

Aydın’da acil sağlık hizmetleri görüşüldü Aydın’da acil sağlık hizmetleri görüşüldü

Meme kanserinin 2020 yılından beri Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından insanlarda en sık görülen kanser türü olduğunu dikkat çeken Akdağ, meme kanseri hakkında bilgiler verdi. Meme kanserlerinin yüzde 98’nin süt bezelerinden oluştuğunu ifade eden Abdullah Akdağ, “Meme kanseri süt üreten hücrelerin değişik nedenlerle bozulmaları ve yayılmasıdır. Bu hücrelerde bozulma nedeni irsiyet, radyasyon, sigara-alkol, kilo alımı nedeniyle olduğu düşünülmektedir. Bu konuda suçlanan en önemli hormon kadınlık hormonu olan östrojendir. Meme kanserinin ölümcül etkisi diğer organlara yayılarak organlarda işlev bozukluğuna neden olmasından kaynaklanmaktadır. En sık yayıldığı organlar kemikler karaciğer, akciğer ve beyindir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre ülkemizde on üç kadından birinde yaşam boyu meme kanseri gelişmektedir. Bu oran oldukça yüksektir. Kadınlarda gelişen üç kanserden biri meme kanseridir. Meme aynı zamanda kadın sağlığını ve kadın yaşamını en çok tehdit eden organ olarak bilinmektedir.” dedi.

ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ

Genel olarak meme kanserinin yavaş seyir bir kanser türü olduğunu belirten Akdağ, “memeler organ olarak vücudun dışındaki organlardır. Dolayısıyla erken tanı ve uygun tedavi oldukça stratejiktir. Meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır en önemli konu şüphesiz zamanında erken teşhisin sağlanmasıdır. Bunun için en önemlisi kadınlarımızın farkındalıklarının olması ve tarama programlarına katılmasıdır. Tarama belirtiler ortaya çıkmadan meme kanserinin araştırılmasıdır. Kadınların 40 yaşından sonra 70 yaşına kadar her yıl mamografik meme kanseri taraması yapılmalıdır. Meme kanseri yüksek riskli kadınların 40 yaşından önce mamografik taramaya başlanabilir. Özellikle birinci derecede yakınlarında meme kanseri olanlar, radyasyona maruz kalanlar, BRCA1-2, P53 kanser genleri taşıyanlar ve yapılan meme biyopsilerinde atipi saptananlar gibi yüksek riskli hastaların taramaları daha erken yapılmaktadır. Meme kanseri genleri taşıyıcılar ise tarama yaşı 30 yaşında başlanmaktadır. Ülkemizde meme kanseri tanısı konulan kadınların yüzde 90’ı memesindeki kitleyi kendileri fark ederek doktoruna başvurmaktadır. Bu nedenle kadınların kendi kendilerine meme muayenesi yapmaları önemlidir” şeklinde konuştu. Son olarak Op. Dr. Abdullah Akdağ, hastaların mamografi taramalarını ihmal etmemeleri gerektiğini, bu konularda duyarlı olunması ve olası bir şüpheli durumda vakit geçirmeden doktora başvurmalarını istedi.

Kaynak: EMRAH DİNÇER