Kuşadası’nda iki dönem üst üste CHP’den aday gösterilerek seçilen ilk belediye başkanı olan Ömer Günel, aslında mesleği ve makamı bir yana bırakıldığında, Anadolu’nun gündelik kahramanlarından biri… Avukatlıkta sürdürdüğü yoğun kariyerin ardından doğaya, motosiklet gezilerine, karavan kampına ve tabii ki sokak hayvanlarına duyduğu samimi sevgiyle tanınıyor. Şehirle değil, insanla, dostla, doğayla buluşmanın peşinde… Hepimiz onun bu farklı yönlerini merak ediyoruz: Trafiğin gürültüsünden uzak bir kıyıda kamp ateşi başında neler düşünür, motosikletin rüzgârını ruhunda nasıl hisseder, sosyal medyaya karışan kişisel yaşam kesitleri neler söyler? Bugün bunları konuşmak üzere; kameralardan, rutinlerden arındırılmış “vatandaş”, “hobi insanı”, “hayvansever” ve “avukat” Ömer Günel ile baş başayız. Ömer Günel ile Adacamping’de kendisine ait karavanda keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Motosiklet tutkunu biri olarak: İlk heyecanlı sürüş anınızı hatırlıyor musunuz? Rüzgârın sesinde ne düşünürsünüz?

Ben, motosiklete 11 yaşında binmeye başladım. Dolayısıyla ilk kendi motorumu aldığım an, en heyecanlı olduğum andı. Herhâlde kuşlar gibi hissetmiştim kendimi bulutların üzerinde. O zamanlarda henüz rüzgârın farkında değildim ama ileri yaşlarda artık rüzgârın sesi ve rüzgârın hissettirdiği bambaşka bir hale geldi. Yani bu bir tutkuya dönüşüyor. Motorla yola çıktığınızda etrafla bağınız kopar. Sadece önünüzdeki yola konsantre olursunuz. Bu da otomatikman zihni boşaltır. Motorun böyle bir rehabilite özelliği var. O yüzden 11 yaşında başlayan yolculuk halen devam ediyor. Rüzgarın sesi, etrafla bağını koparıyor. Dolayısıyla da normal şartlarda çok keskin bir korna sesi olmadıktan sonra kolay kolay başka bir şey duymazsınız. Kokuyu alırsınız. Rüzgâr sizin dünyayla bağınızı keser ama görsel bağınızı kesmez. Dolayısıyla da bambaşka hislerle tam bir konsantre şekilde yolculuk yaparsınız.

Omer Gunel 590443 Ac9Ce997Baa2372E921A8C7586B73Cd8

AdaCamping ya da karavanda geçirdiğiniz en özel an hangisiydi? Neden unutulmaz?

AdaCamping bizim için güzel bir proje oldu. AdaCamping projesini yaptık ve amacımız buradan kazandığımız her kuruşu yine işte deniz görmeyen Aydın'daki çocuklarımıza Anadolu'daki çocuklarımıza harcayalım. Eğitim amacıyla kullanalım ve bunu yaptık. Yani yıllarca biz her yıl 500 öğrenciyi burada ağırladık. Onları denizle buluşturduk. Onlara burada eğitim aldırdık. Ve hem eğitim hem tatil yaptıkları müthiş bir gençlik kampına da döndü burası. Herhâlde en mutlu olduğum anlar da, ilk 500 kişilik gençlik kampını burada yaptığımızdaydı ve şu an parti meclisi üyesi olan ‘Her şey çok güzel olacak’ sözünün sahibi olan kardeşimiz de bizim misafirimizdi. Şimdi çoğu zaman bunu hatırlıyorum. Burada kendi karavanım var. Zaman zaman vakit buldukça burası bambaşka bir iklim, bambaşka bir hava. Geliyoruz, kafayı boşaltıyorum. Denizin kenarında püf püf esen bir hava. İşte toplasanız 15 metrekarelik 20 metrekarelik bir alanda kendi kendine kaldığın bambaşka bir deneyim.

Hayvansever olarak, bir hayvan rehabilitasyon merkezinde ya da Haybulans’la yapılan bir müdahalede sizi en çok etkileyen olay neydi?

Ben sadece insanların belediye başkanı değilim. Yaşayan tüm canlıların belediye başkanlığını yapıyorum bu kent sınırları içinde. Dolayısıyla da hayvanlar, özellikle sokak hayvanları bizim için hep çok kıymetliydi. Göreve geldiğim andan itibaren dört personelle Büyükşehir’den devraldığım barınağın şu an 34 personeli var. İlkleri gerçekleştirdik. Faytonları kaldırdık. Haybullans'ları getirdik. Can Dostlar Defne alanını yaptık. Kedi Hastanesi kurduk. Haybullans'larda ameliyat yapabilir hale geldik ve kendi mamamızı ürettik ve şimdi de toplamda üç ayrı yerde rehabilitasyon merkezimiz var. Şimdi de eğitim merkezi kuruyoruz. Doğal yaşam ve eğitim merkezi 70 bin metrekarelik alana. Tabii dilsiz dostlarımız, dilsiz canlılar, hayvanlar yani onların kırılmış bir bacağının tedavi edilmesi, yarasının iyileştirilmesi, o memnuniyeti, o mutluluğu gözlerinden okuyabiliyorsun veya biz öyle hissediyoruz. Dolayısıyla da gece yolun kenarında hasta bir kediyi alıp Haybullans’a teslim etmek ya da evimin bahçesinde ya da sokakta bulduğun bir köpeği barınakta rehabilitasyon merkezine tedavi etmek bambaşka şeyler. Can kurtarıyorsunuz. Ha insan canı ha onların canı. Kurtarıyorsunuz sonuçta. Bir can yaşamaya devam ediyor. O yüzden şimdi son olarak Veterinerlik Müdürlüğü’nü de kurduk ve küçük bir birim olarak başlayan sokak hayvanları rehabilitasyon merkezimiz şimdi koca bir müdürlük olarak çok daha fazla can dostumuza, hayvanımıza hizmet verir hale geldi.

Omer Gunel 590443 A3Bf37C1182C21B3Ea497545C4B2D8Cd

Derneklerle kurduğunuz bağı yansıtacak bir anekdot paylaşabilir misiniz? Mesela motosiklet derneğinde yaşadığınız anlamlı bir anı anlatabilirsiniz.

Kuşadası İş Adamları Derneği'nin de kurucusuyum. Evet. Ada Spor Kulübü'nün de kurucusuyum. Birçok dernekte ya kurucu olarak yer aldım ya aktif rol aldım. Zaten benim siyaset yaşantımın temelinde sivil toplum örgütleri var. Kurduğumuz tüm örgütler de aktif bir vaziyette, sosyal yaşamın içinde. Şunu söyleyebilirim. Genç İş Adamları Derneği'yle federasyonlar kurduk, konfederasyonlar kurduk ve Türkiye'ye çapında büyük ulusal düzeyde forumlara ve çalıştaylara ev sahipliği yaptık. Benim için bir ilçenin yapabileceklerinin sınırı yoktur kavramının yerleşme nedenidir KOGİAT’Taki çalışmalarım, Nitekim KOGİAT'taki çalışma disiplini, bizim içimizden belediye başkanı çıkarttı, meclis üyeleri çıkarttı. Birçok toplumda saygın pozisyonda arkadaşlarımızın yer almasını sağladı. İyi bir sivil toplum çalışması bir insanın kariyerinde çok önemli bir yer edebiliyor. Bunu da yaşayarak gördük.

Avukat Ömer Günel olarak stresten uzak bir anda kendinizi nasıl resetlersiniz? Motosiklete mi atlar, doğaya mı kaçarsınız?

Benim en mutlu olduğum yer deniz. Mümkünsü denize kaçarım ve motorla kaçarım. İkisini birden yaparım. Ben aynı zamanda okyanus dalgıcıyım. Dalmayı da çok severim. Yüzmeyi çok severim. Yani suyla buluştuğum anlar benim en mutlu olduğum anlardır. Hele bir de suya motorla gidiyorsam bir mutluluk yolculuğundan sonra yeni bir mutluluk kavuşmuş oluyorsun. O yüzden herhalde doğanın içinde suyla buluştuğum an en mutlu olduğum an. Rota konusunda ise derneklerle daha önce bir çalışma yaptık ama açıkçası ben bu işin birazcık planlamasını derneklere bıraktım. Orada da arzu ettiğim performans pek olmadı. Bu aklımızdan hiç çıkmıyor, bu bildiğimiz bir iş. Motorcu ne ister? Motorcu finalde nasıl bir konumda bulunmak ister? gibi birçok şeyi biliyoruz. Dolayısıyla da motorla ilgili bir proje yapmadık ama yapmamızın önünde de bir engel yok. Tekrar bunu aktif hale getirebiliriz. O kadar çok sorunla uğraştık ki bu tip keyifli işlere bazen zaman ayırmakta hep geciktik.

Nazilli Belediyesi'nin acı günü: Yağmur Mola’nın annesi hayatını kaybetti
Nazilli Belediyesi'nin acı günü: Yağmur Mola’nın annesi hayatını kaybetti
İçeriği Görüntüle

Omer Gunel 590443 B1Ad9Bd6Dc8E6Ea338Afec290D18Cd05

Özel yaşantınızda sizi en çok motive eden gündelik bir ritüeliniz var mı? Özellikle sabah ritüeliniz var mı?

Hatta hiç taviz vermediğim bir sabah rituelim var. Ben sabah erken kalkarım. Saat 7.00 ile 7.15 gibi uyanırım. Kahvenin düğmesine basarım ve elime iPad'i alırım. Kahvemi içerken iPad'den hızlı bir şekilde haberleri tararım. Yazar Oku aplikasyonundan seçtiğim yazarların köşe yazarını okurum. Gün benim için başlar. Dışarı çıkmadan bir saatimi evde geçirmeyi isterim. Bu benim çünkü güne sakin başlamamı sağlıyor ve beni de rahatlatıyor. Bazen kahvaltı yapıyorum, bazen yapmıyorum. O haftanın 3 günü yapıyorum, 4 günü yapıyorum, 3 günü yapmıyorum. Ailemle birlikte kahvaltı yaparız ve evden ayrılırım. Bu benim hiç taviz vermediğim rutinimdir.

İki dönem üst üste CHP’den aday gösterilmek, Kuşadası tarihinde bir ilk… Bu süreçte sizi “sizden biri” hissettiren ekip arkadaşlığınızdan ya da yoldaşlığınızdan bahseder misiniz?

Benim beraber çalıştığım arkadaşlarım, yol arkadaşlarımın çoğu herhalde 20 yıl aşkındır yanımda. Ben yol arkadaşlarıma, ekip arkadaşlarıma çok büyük önem veririm. Benim için yol arkadaşlığı dostlukla eşdeğerdir. Onlarla iş yaparım. Gezerim, eğlenirim, ailem gibi zaman geçiririm. Benim için yol arkadaşlığı bu kadar kıymetlidir. Bugün etrafıma baktığınızda meclis üyelerimin çoğu, başkan yardımcılarım, işte basında beraber çalıştığım arkadaşlarım, bunların çoğu benim herhâlde 25 yıllık siyasi hayatımın başlangıcından beri benimle beraberdirler. Çünkü aile gibi olduğunuzda beraber çalışmak da kolaylaşıyor. Ama beni çok iyi tanırlar. İşte başka bir Ömer vardır. Ama tatile gittiğinde başka bir Ömer vardır. Tatile gittiğinde çok keyifli, gülen, oynayan, hiçbir şey takmayan bir Ömer. Arkadaşlarının keyfine hizmet eden bir Ömer ama işte de sonuç odaklı o ne karar aldıysak uygulamasını sert takip eden bambaşka bir Ömer vardır. Bizim ekip arkadaşlarımızla yolculuğumuz bu şekilde devam ediyor. Biz yola çıktığımızda 5 olan sayı bugün 20-25 ve genişlemeye devam ediyor. Çünkü bu işte biz kapalı bir grup değiliz. Yani ekibe dahil olma niyetinde ve çabasında olan arkadaşlarımıza gönlümüzü açıyoruz. Kapımızı da açıyoruz. Dolayısıyla da ekip her an dinamik ve genişleyen bir ekip. Tabii, yol arkadaşlığı dediğiniz şey, zorda birbirini test etmekten geçer. Zorda test ettiğimiz veya zorda test ettiğimiz derken teste tabi tutmuyoruz tabii ama yaşadığımız zor durumda nasıl davrandığını gördüğümüz arkadaşlar olduğu için yol arkadaşlığı sağlam bir yol arkadaşlığı bazen zaman alır. Bazen biriyle 5 yılda yol arkadaşı olursunuz. Bazen 1 yılda olursunuz. O sizin yaşadığınız ve geçtiğiniz zorlukla alakalıdır. O nedenle bu noktada biz belediye başkanlığı döneminde beraber çalıştığım, o zaman beraber çalıştığım arkadaşlarımın birçoğu ile yol arkadaşı olduk. Çünkü niye? Zor dönemler geçirdik, zor zamanlardan geçtik ama hepsi sapasağlam yanımda oldular. Ben de onların arkasında oldum. Ve bugün bizim arkamızı dönmeden yol yürüyebileceğimiz sağlam bir ekibimiz var.

Omer Gunel 590443 89E5B5986263C6Ed0413Dbed0960Cb6F

Siyasette “vefa” sizin için ne anlama geliyor? Bu kavramı özel bir anıyla paylaşabilir misiniz?

Siyasette bana göre vefa, sadakat ve çok çalışmaktır. Benim siyasetten anladığım şey bu. Çünkü bu kadar zor ve ihanetin hüküm sürdüğü bir mecrada eğer size sadık ekip arkadaşlarınız olmazsa hizmet üretemezsiniz. Siz sadık olanlara vefa göstermezseniz ekibinizi tutamazsınız. Ekiple beraber çok çalışmazsanız vatandaş size görev vermez. 2012 yılında ilçe başkanlığı seçimleri var. Biz de ekip halinde çıkmışız ve o seçimlerde bir liman olmak adına sahaya çıkmışız. Aslında ilçe başkanı olmak gibi bir hedefim yok ama çıkış için bir neden oluşturmuşuz. O dönemde bir mahallemizde bir delege olmak isteyen arkadaşımız var. Bir başka ekiple uzlaşmazsak o mahalleyi kaybediyoruz. Ama o ekipte bizim arkadaşımızı listeye almak istemiyor. Başka birini verin diyor. Ama o ekip arkadaşım da listede olmak istiyor. Tüm arkadaşlarım ‘Ya hani olmayıversin mahalleyi kazanalım.’ dedi. Biz de o arkadaşımızı delege yazmıyorsanız bu seçimde kaybetmeyi göze alıyoruz dedik. Girdik ve kaybettik. Ama sonra hem il şeyi kazandık hem belediye başkanlığını kazandık. O ekip arkadaşım halen yanımdadır. Bazen kaybetmek lazım. Bazen kaybetmeyi göze almak lazım. İnsan eğer siyasi amaçlarının dışında birtakım vazgeçemeyeceği manevi değerleri yoksa bence o kişiden iyi bir lider de olmaz. İyi bir insan da olmaz. Siyaset için makam ve koltuk için her şey mübahtır mantığında biri değilim. Eğer o benim çok kıymet verdiğim birilerine zarar veriyorsa, onları yarı yolda bırakıyorsa o yolculuktan vazgeçelim.

Yol arkadaşlığına dair sizi en çok etkileyen, hiç boş ver demeyen bir ekip anısı var mı?

Benim bütün yolculuğumuzda ekip hep ileri mantığındadır. Halen de öyle. Yani hatta ben bir dönem siyaseti artık noktalamak istiyorum. Bu beni çok yıprattı dediğimde bile benim yakın ekip arkadaşlarım "Başkan bizimle dalga geçiyor, şaka yapıyor." dediler. Halbuki ben ciddiydim. Karar onlar için hep devamdı. Hep devamdı. Böyle bir yol arkadaşlarım olduğu için de çok şanslıyız.

Hayvanseverlik, doğa tutkusu, motosiklet tutkunu derken bir turizm şehrinin belediye başkanı olarak da bunları şehre de entegre ediyorsunuz. Buradan yola çıkarak Kuşadası'na bir davetimiz var mıdır? İnsanlarla ilgili ne mesaj vermek istersiniz?

Kuşadası Belediyesi, sokak hayvanına, sokak kedisine, her türlü sokak canlısına sahip çıkan bir belediye. Çok büyük sahillerimiz var. 34 kilometre sahillerimiz var ve bu süreçte hem hayvansever bir belediye olarak hem gelen turistlerimizin tatil yapma hakkına saygı duyan bir belediye olarak bu konudaki birçok çalışmamızı sahada görecekler. Tatile geldikleri kentimizde öncelikle iyi tatiller diliyorum hepsine. Onun dışında da bu iki konuda yani hem sahillerimizin temizliği bakımı hem de sokak hayvanlarımızın sağlığı bakımından hassas olmalarını diliyorum. Çünkü bazen insanoğlu çok acımasız olabiliyor. Faytonları ilk kaldıran belediye olarak bu hassasiyetimizi herkes göz önünde bulundursun isterim. Turizmin amiral gemisi çevreye olan mesafesi bakımından müthiş bir lokasyon. İklim inanılmaz. 34 kilometre kumsal ve sahilleriyle müthiş bir sahil. Milli Parkı'yla doğanın merkezi. Aynı zamanda da canlı bir şehir merkezi ile tatili keyifle sıkılmadan geçirebilecekleri bir yer Kuşadası. Mavi bayraklarıyla da temiz. 24-25 mavi bayrağımız var.

Muhabir: ÜMİT ÖZMEN