Aydın’ın son dönemde yetiştirdiği en başarılı futbol adamlarının başında şüphesiz Aydın Büyükşehir Belediyespor Futbol Şube Sorumlusu Ömer Altuntaş geliyor. Futbola hakemlik yaparak başlayan, Süper Lig’de görev alan ardından gözlemcilik yapan, şimdi ise Aydın Büyükşehir Belediyespor’da yönetim kurulu üyeliği ve Futbol Şube Sorumlusu görevlerini yerine getiren Altuntaş, kulübünün kısa zamanda gerçekleştirdiği başarı hikayesinin kahramanlarından biri oldu. Aydın Büyükşehir Belediyespor ile son 3 sezonda üst üste şampiyon olma başarısını gösteren Altuntaş, futbol bilgisi ve tecrübesiyle sadece camiasına değil, Aydın futboluna da büyük bir değer katıyor. Futbol bilgisinin yanı sıra insani ilişkileriyle de kentte taraflı tarafsız herkes tarafından sevilen Altuntaş ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Çok sevdiği Aydın’a hizmet etmenin gururunu yaşayan başarılı spor adamı Altuntaş, kulübü, Aydın futbolu ve özel yaşantısı ilgili gazetemizin muhabiri Mehmet Kavas’a özel açıklamalarda bulundu.

- Sizi yakından tanıyabilir miyiz?

1978 yılında Aydın’da doğdum. Doğum günümden bu yana sadece askerlik için 5 ay Aydın dışında bulundum. Onun haricinde tüm yaşantım 43 yıldır Aydın’da geçiyor. İlk, orta, lise ve üniversite dahil Aydın’da eğitimimi tamamladım. İş hayatıma Aydın’da başladım ve devam ettirdim. Bununla beraber spor yaşantımı da Aydın’da devam ettiren biri olarak 16 yaşında futbol hakemliği yapmaya başladım. Hakem olarak 21 yaşında profesyonel liglerde görev almaya başladım. On yıl profesyonel liglerde görev aldım. Bunun 5 yılı Süper Lig hakem kadrosunda geçti. Hakemlik için çok erken denilebilecek bir zamanda, 31 yaşında sakatlıktan dolayı hakemliği bırakmak zorunda kaldım. Üç-dört yıl ara verdikten sonra 2014 yılında hakem gözlemciliği yapmaya başladım. 2017 yılında da Aydın Büyükşehir Belediyespor Kulüp Başkanı Polat Bora Mersin’in davetiyle Aydın Büyükşehir Belediyespor’da Yönetim Kurulu Üyeliği’ne ve Futbol Şube Sorumluluğu görevine başladım. Futbol Şubesi 2017 yılında kuruldu ve 2. Amatör’de başladı. Her sene şampiyon olduk. 1. Amatör, 2. Amatör ve Süper Amatör’de şampiyonluklar yaşayarak takımımızı Bölgesel Amatör Lig seviyesine getirdik.

- Aydın BŞB olarak ligde hedefiniz nedir ve nasıl bir lig öngörüyorsunuz?

Pandemi her şeye etki ettiği gibi hem amatör liglere hem de profesyonel liglere de etki etti. Takım sayısının çok artmasından bunu görebiliyoruz. 2020 yılında başlayan pandemi sürecinde liglerde düşme kaldırılınca otomatikman takım sayısı her ligde Süper Lig dahil olmak üzere amatöre kadar liglerin kapasitesinden fazla takım sayısı var. Bu da Bölgesel Amatör Lig’de yaklaşık 26 grubun oluşmasına sebep oldu. Pandemiden önce 11-12 grup vardı. Bu da grupların ayrışmasında il takımlarının çoğunluğunun aynı gruba düşmesine sebep oldu. Biz Aydın’dan 5 takım, İzmir’den 3 takım, Muğla’dan 2 takımın olduğu bir grupta yer alıyoruz. Geçtiğimiz sezon oynatılan hızlı ligde, Kuşadasıspor 3. Lig’e çıktı ve şu an başarılı bir şekilde devam ediyor. Bizim de öncelikle isteğimiz, Aydın’dan yine bir takımın 3. Lig’e çıkması. Tabi ki öncelikli olarak kendi takımımızın çıkmasını istiyoruz ama kendi takımımızın çıkamadığı takdirde ilimizden bir takımın yukarıya çıkmasını temenni ediyoruz. Aydın’daki tüm takımlarla diyaloğumuz çok iyi. Başkanlarıyla sık sık fikir alışverişinde bulunuyoruz. Aydın futbolunun böyle kenetlendiği bir ortamda bir takımın daha üst lige çıkmasının herkes için hayırlı olacağını düşünüyorum.

- Her zaman sporun içerisinde kalmaya çalışmışsınız. Spor sizin için bir tutku mu?

Herkesin hayatında işi dışında kendini dinlendirdiği, sorunlarından arındığı veya kendine ayrı bir yarattığı dünyası var. Spor bazen benim işimin önüne geçiyor. Futbol hakemliği yaparken de böyle oldu. Sporu çok seviyoruz. Futbol bunun içinde daha ön plana çıkıyor. Futbol benim için bir tutku. Bazen işimden önce kulübümü düşünüyorum. O hafta bir maçımız varsa başkanımız Polat Bora Mersin ile aynı şekilde işimizi düşünemiyoruz, o maçı, finali düşünüyoruz. Tabi bu içimden gelerek yaptığım bir şey. Bunu sevmezseniz, içinizde hissetmezseniz zaten yapamazsınız. Tutkuyla yaşadığınız, hobinizin ve onların beraber sağladığınız faydanın bir etkisiyle yapılıyor.

- Başarılı bir spor adamı olmanızın yanında her kesim tarafından sevilen birisisiniz. Herkes tarafından sevilmeyi ve işinizde başarılı olmanızı neye borçlusunuz?

Aydın’da öyle bir izlenim bırakmışsak ne mutlu bize. Benim için birçok maddi şeyden daha önemli bu. Yöneticilik ve insan ilişkileri gerçekten zor bir şey. Günümüzde iletişim araçları ne kadar yukarı çıkarsa teknoloji ne kadar yukarı çıkarsa aslında iletişim düşüyor. Artık kahvehanelerde, restoranlarda sohbet ortamı kalmadı. İnsanların birbiriyle paylaşımı çok azaldı. İnsanlar artık bireyselleşti. Bu noktada yöneticilik, insan ilişkileriyle beraber zor fakat doğru ekibin içerisinde yer almak önemli. Ben birçok kez yöneticilik teklifi aldım. Profesyonel liglerde yer alan takımlardan da yöneticilik teklifi aldım ama benim için doğru yer, dostum kardeşim dediğim Polat Bora Mersin ile beraber Aydın Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nde doğru işler yapabileceğimizi, doğru bir ekibin olduğunu gördüm. O sebeple buraya yönetici olarak başladım. Yönetici olarak devam ederken ekibin de uygun olması gerektiğini düşünüyorum. Ne kadar iyi bir yönetici olursanız olun, ekip kötüyse verimli olamazsanız. Bu noktada hem benim iş hayatımda hem de kulüp yöneticilik hayatımda hep doğru insanlarla doğru ekiple beraber olmayı hedefledim. 2. Amatör’de antrenör Mustafa Ünlü’yü takımın başına getirirken uzun vadede çalışacağımızı söyledik. Ekibimizi 2. Amatör’den kurduk. Şu anda Bölgesel Amatör Lig’deyiz, teknik ekibimiz hala aynı. Bu noktada biz sürdürülebilir bir ekip anlayışını benimsiyoruz. Bugün sayın Polat Bora Mersin ile beraber bu işi sürdürüyoruz. Kendisiyle beraber buradan ayrılacağız. Ekip halinde geldik, görevimiz tamamlandığı zaman, bizler bu emaneti devretmemiz gerektiği zaman o şekilde bunu gerçekleştireceğiz. Yöneticilik şahsi bir iş değil, her zaman ekiple olacak bir şey. Yöneticilikte bir başarı varsa bunu beraber çalıştığım insanların beni buraya getirmesi olarak görüyorum. Geçtiğimiz günlerde yine SES Gazetesi’nde Ufuk Gezeroğlu’nun bir röportajını okudum. Çok mutlu oldum. ‘Aydın’da futbolunun geleceğinde Polat Bora Mersin ve Ömer Altuntaş’ın izleri olacak’ diye söylemiş. Kendisine de o zaman teşekkür ettim. Bunlar bizi mutlu ediyor. Özellikle bu işin içinden gelen kişilerin böyle sözleri bizler için zikretmesi, benim içimde bulunduğum ekibi mutlu ediyor.

- Aydın Büyükşehir Belediyespor’un önümüzdeki 5 yıl planlaması için neler söyleyebilirsiniz?

Biz hedef koyarken asla bizim hedefimiz şampiyonluk demiyoruz ama bir, üç ve beş yıllık her sezon imkanlarımızın dahilinde en iyisini yapmak için bir hedef koyuyoruz. Aydın Büyükşehir Belediyespor çok büyük bir kulüp. Didim’den Buharkent’e kadar herkesi temsil ediyor ama bütçelerimiz çok yüksek değil. Özellikle futbolda açısından çok düşük, çok mütevazi bütçelerle biz bu işi götürüyoruz. Hedef, her zaman imkanlarımızın en iyisi. Allah, bizi mahcup etmedi, üç sene üst üste şampiyon olduk. Bu sene yine imkanlarımız dahilinde Aydın Büyükşehir Belediyespor Futbol Kulübü, en iyisini yapacaktır. En iyisini yapınca da bunun karşılığı neyse onu alacağımızı biliyoruz.

- Aydın’ın spor alanında eksiklikleri nelerdir?

Şu anda Aydın’ın en büyük eksiği tesis. Bu tesisleşme yolunda da önemli adımlar atılıyor. Gerek Büyükşehir Belediyesi gerek ilçe belediyeler tesisleşme noktasında çalışmalar üretiyor. Fakat genç nüfusun fazla olmasıyla beraber bu tesislerin yeterli olmadığını görüyoruz. Bunların artmasıyla ilgili haberler aldıkça mutlu oluyoruz. Altyapı ile ilgili son 3-4 yılda önemli gelişmelerin olduğunu söyleyebilirim. Aydın’da artık bu sözde kalan bir şey değil. Çok başarılı hocalarla çok başarılı altyapılar kuruluyor. Tesisleşmelerle birlikte bunların meyvelerini almaya başlayacağız. Aydın halkı olarak sabırsızız. Şehrin profesyonel bir takımı olsun diye yukarılardan bir takım alınabilir fakat biz bu kolay yolu seçmedik. En dipten aldık getirdik. Neden, çünkü altı sağlam olsun diye. Şu anda bizim 10 tane altyapı hocamız, bir tane altyapı koordinatörümüz, yüzlerce çocuğumuz tesislerimizde antrenman yapıyor. Üst yapı da oradaki çocukları bakıp hedef koyacakları vitrin olması için var. Bu aşağı liglerle fazla ilgilenmiyor, ne zaman takım yukarılara çıkmaya başladığında seyirci akımı oluşuyor. Ben istiyorum ki her ligde şehrin takımın başında, ortasında, sonunda Aydın olan her takımın desteklenmesini doğru buluyorum. Bu noktada sabırsızlandığımız kısımları yavaş yavaş aşmaya başladık. Takımlarımız, profesyonel lig seviyelerine yaklaştı. Aydın’da tesisleşme, altyapı ile beraber üstte bir takım attığımız takdirde son 10 senede yaşadığımız o kara tabloyu bundan sonraki önümüzdeki 10 senede görmeyeceğiz.

- Yeni sezon öncesi rakiplerinize ve Aydın halkına bir çağrınız var mı?

Aydın’da birlik olmak zorundayız. Söke’den Çine’ye, Efeler’deki üç takım olarak öncelikli hedefimiz, Aydın’dan bir takımın üst lige çıkması olmalı. Bu noktada tüm kulüplerle diyaloğumuz açık, görüşüyoruz. Aydın takımlarının birlik ve beraberliğini şu anda çok olumlu buluyorum. Seyircilerimiz ve futbolseverlerden de beklentimiz, takımlarını canı gönülden desteklemeleri ama rakip oldukları takımlara gerekli hoşgörüyü ve sevgiyi göstermeleri. Kendi takımını desteklerken rakip takımı yaralamamak amaç olmalı. Çünkü hepsi bu şehrin takımı. Üst lige çıktığında Aydın’ı temsil edecek olan bu takımların hepsine sevgimizi gösterelim. Aydın olarak mutlu bir yıl yaşayacağımız bir sezon istiyorum.

- Süper Lig’de Aydın’ı temsil eden hakemler var. Bu hakemleri nasıl görüyorsunuz, başarılı buluyor musunuz?

Bir ili temsil düzeyinde, futbolcu ve antrenörler gibi hakemlerde çok önemli. Aydın hakemlik tarihinde zorluk derecesi yüksek maçlara çıkan kişi Bahattin Şimşek’tir. Hatta babası eski hakem Selami Şimşek’ten çok daha iyi maçlarda görev aldığını söylemek mümkündür. Bununla beraber yardımcı hakem olan Kamil Çetin’in, benim Süper Lig kariyerimi geçtiğini söyleyebiliriz. Bundan ben mutlu oluyorum. Aydın hakemliğin ve futbolunun hem Bahattin Şimşek’e hem Kamil Çetin’e ihtiyaçları var. Bizim hakemlik yaptığımız dönemlerde Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Mukan Perinçek vardı. Zor anlarda Aydın hakemlerinin arkasında duruyordu. Şu anda Aydın futbolunda yukarıda öyle bir ismimiz yok. Aydın futbol kamuoyu olarak her zaman gerek Bahattin Şimşek gerek Kamil Çetin gerekse diğer hakemlerimizin arkasında durmalıyız. Onlarla beraber hareket etmeliyiz ki onlar bizi uzun yıllar üst düzey maçlarda temsil edebilsinler.

- Bu kadar yoğun tempoda ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?

Gruplar belli olduğu zaman Başkanımız Polat Bora Mersin ile kalmalı deplasman olmayacağını konuştuk. Voleybolun ayrı bir şube sorumlusu olmasına rağmen oraya gidiyoruz, destekte bulunuyoruz. Futbolda da 18 haftalık bir periyot başlıyor. Bu yıl yakın deplasmanlar olduğu için daha rahatız. Ailemizden fedakarlık görüyoruz. Sağ olsun eşim Şirin Altuntaş çok yoğun bir tempoda çalışsa da benim spordan dolayı eve gelemediğim zamanda da benim eksikliğimi hissettirmiyor. İki çocuğum var. Birisi 3, diğeri 10 yaşında. Onlara da zaman ayırıyoruz fakat Aydın’ın çocuklarına da dediğim gibi 650 tane lisanslı sporcumuz var, onlara da zaman ayırıyoruz. Onlar içinde koşuyoruz, enerjimizi harcıyoruz. Onu da ben hizmet olduğunu düşünüyorum. O noktada da ben ailemden fedakarlık istiyorum, çok şükür onlar da yapıyorlar.