Rektör Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir ve beraberindeki heyet tarafından karşılanan ünlü sanatçı Orhan Gencebay, Rektörlük personelinin yoğun ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir ile makamda bir süre görüşen Gencebay, üniversite hakkında bilgiler aldı. Aydın ilinin kendi hayatında önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Gencebay, Kuşadası ilçesinde çekimlerini gerçekleştirdikleri bir filmin anılarını paylaştı.

GENCEBAY’A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ

Rektörlük makamında ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir ile bir süre sohbet etmesinin ardından 4 Ağustos 1944 yılında dünyaya gelen duayen sanatçı Gencebay’a sürpriz doğum günü kutlaması gerçekleştirildi. Kendisi için hazırlanan doğum günü pastasını kesen Gencebay’a ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir sağlıklı ve uzun ömürler diledi. Kesilen pastanın personele ikram edilmesi ve Üniversitemiz hediyelerinin ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’in Orhan Gencebay’a vermesinin ardından Atatürk Kongre Merkezi’ne (AKM) geçen Gencebay; ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir ile bir süre bağlama çalarak personele, mini konser verdi.

“BİR DÖNEM TÜRK MÜZİĞİ RADYOLARDAN YASAKLANMIŞTI”

Konser sonrası yaptığı açıklamada Gencebay, “Ben Klasik Batı Müziği ile müziğe başladım. Bağlamayı 7 buçuk yaşımda kucakladım. Gerçek halk müziğini öğrenmeye çalıştım. 13 yaşımda çok ciddi besteler yapmaya başladım. Türk Sanat Müziği’nin birçok makamını tanıyordum. Sanat müziğinin ses fiziği içerisinde frekans yollarının olduğunu görünce bunları bilimsel olarak anlamaya çalıştım. Bizim makamsal özelliklerin hepsi ses fiziği içerisindeki frekans tespitleri ve kabulleridir. Bizim sanat müziğimizin 1826 yılına kadar okulu vardı. Bu okul kapatıldıktan sonra üzerine bilimsel olarak bir şey konulmuş değildir. Üzüntüm 1930’lu yıllarda Türkiye’de Batı Müziği Devlet Konservatuvarı kuruldu. Türk Müziği Devlet Konservatuvarı 1976’da kuruldu. Bu durum bana oldukça ters geldi. Bir dönem Türk müziği radyolardan yasaklanmıştı.” dedi.

“BEN TÜRK MÜZİĞİNİN DEVAMIYIM”

Gencebay, “Türk müziğinin daima gelişmeye ihtiyacı vardı. Ben bunu 1960’lı yıllarda fark ettim. Ben halk müziğini sanat müziğini ve batı müziğini öğrendim ama ben yeni bir yapı yapayım istedim. Öyle bir yapı olsun ki bugünün insanı o müziği sevebilsin. Hepimizin sevebileceği yapıyı bulalım dedim. Serbest çalışalım dedim. Birileri Arabesk dedi. Bu kavram benim çalışmalarım için uydurma bir kavramdır. Aslında Arabesk çok değerli bir kavramdır, tarihsel kökleri vardır ama benim çalışmalarım için uygun kavram değildir. Birileri bu kavramı benim çalışmalarıma çamur atmak için kullandı. Ben Türk müziğinin devamıyım. Yaklaşık 50 yıldır bu müziği yapıyorum yapmaya da devam edeceğim. Bunları kendi duyarlılığımızla yapmamız lazım. Batı’nın kopyası olarak değil. Batı’nın saygınlığı da polifonik sisteminin güzelliğinden kaynaklanıyor. Bana göre Türk müziğinin polifonik sistemi vardır. Bunu da yaptığımız analizlerle ve yeni çalışmalarımızla ortaya çıkaracağız.” diye konuştu.

TERCİH YAPACAK ÖĞRENCİLERİMİZE ADÜ’YÜ ÖNERİYORUM

ADÜ’de yaşadığı duyguları dile getiren sanat camiasının aksakalı Gencebay, “Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’ne gelmekten son derece memnun oldum. Gönlümüzden geçen daha önce gelmekti ama nasip bugüneymiş. Burada gördüklerim beni son derece memnun etti. Atamızın “Hayattaki en hakiki mürşit ilimdir, fendir” dediği gibi burada ilim ve fenin fevkalade icra edildiğini gördüm. Başarılarından dolayı tüm personeli kutluyorum. Yeni tercih yapacak öğrencilere de Aydın Adnan Menderes Üniversitesini öncelikle öneriyorum” ifadelerini kullandı