Meşrutiyet Mahallesi’nde oğlu Onur, gelini Başak ve torunu Gülsüm Çakıcı ile birlikte yaşayan 70 yaşındaki emekli sınıf öğretmeni Metin Çakıcı, 2013 yılında prostat kanserine yakalandı. Prostat hastalığı nedeniyle gittiği hastanede, yapılan test sonucu kanser olduğunu öğrenen Çakıcı, ameliyat olarak kanserli hücrelerini aldırdı. Ameliyatın ardından kanseri yenilemeyen Çakıcı, 2016 yılında hemşire eşi Gülsüm Çakıcı’yı kan kanserinden kaybetti. Eşinin vefatından sonra stres ve üzüntü yaşayan Çakıcı, kolon kanseri oldu. Kolon kanserinden de ameliyat masasına yatan Çakıcı, ameliyatın ardından, karaciğer ve akciğerlerinde oluşan lekelerden de kemoterapi ile kurtuldu. 2018 yılında yüzünde geçmeyen bir yaradan dolayı yeniden hastaneye giden Çakıcı’ya, cilt kanseri teşhisi konuldu. Çakıcı, ameliyat ve uygulanan tedavi ile prostat ve kolonun ardından, cilt kanserini de yenmeyi başardı.

“KANSERİ YENMEDE, SEVGİ ÇOK ÖNEMLİ”

Şu anda vücudunda kanser hücresi bulunmayan Çakıcı, “3 kez kansere yakalandım. Ancak hiçbir zaman kanserden korkmadım. ‘Çocuklarım ve torunlarım var, onların geleceklerini görmem için yaşamam lazım’ diyerek, kendimi motive ettim. Kanserden kurtulmak için aylarca tedavi gördüm. Doktorların dediklerine harfiyen uydum. Beslenmeme ve sporuma çok dikkat ettim. Kanseri yenmemde, ailemden aldığım sevgi çok etkili oldu. Dostlarım, arkadaşlarım sağ olsun beni tedavi sürecinde hiç yalnız bırakmadı. Onların sevgisiyle bu günlere kadar geldim. Sevginin olmadığı bir ortamda, tıp bana göre kanser karşında yetersiz kalır” ifadelerini kullandı.

“İNANIRLARSA BAŞARACAKLAR”

Kanser hastalarına tavsiyelerde bulunan Çakıcı, “Kanserde erken teşhis gerçekten çok önemli. Vatandaşlarımızın, en az 6 ayda bir kan testi yaptırmalarında fayda var. Kansere yakalanan vatandaşlarımız da morallerini asla bozmasınlar. Tıbben kanserin çaresi var, kendilerini stresli ortamdan uzak tutsunlar. Yaşayacaklarına ve bu hastalığı yeneceklerine inansınlar. İnandıktan sonra, başarılı olacaklarını görecekler” dedi.