12 yaşındayken Atatürk’ü İstasyon Meydanı'nda karşılayan ekibin içerisinde yer alan Hasan Öncü, 93 yıllık yaşamında her günü Atatürk’ü anarak geçirdi. 25 yıla yakın Demokrat Parti İlçe Başkanlığı yapan Hasan Öncü, son olarak Esençay Mahallesi Çamlıbel mevkisinden Dereköy Mahallesine çıkan 1,5 kilometrelik yolun parkelemesini yaptırırken, bu yolun girişine yaptığı park ve oyun alanını da Atatürk’ün fotoğrafları ve sözleri ile donattı. İsmet Sezgin, Mehmet Ağar, Süleyman Demirel, Tansu Çiller gibi dönem siyasetinin önemli isimleriyle bir araya gelen, onlarla Karacasu’da da buluşan Öncü, ilçe siyasetinin ve ilçe yaşamının yaklaşık 80 yılının önemli tanıklarından biri.  

"DEVLETİM, MİLLETİM VE ATATÜRK İÇİN KALBİM ÇARPIYOR"

1925 yılında Esençay Mahallesinde dünyaya gelen Öncü, ortaokulu Nazilli’de okudu. 1937’de Nazilli Ortaokulu'ndan mezun olan Öncü, 1942’de askerliğinin ardında 1946’da öğretmenliğe başladı. 1950’li yıllarda Yenice Tarım Kredi Kooperatifi Müdürlüğünde göreve başlayan Öncü, ayrıca muhtarlık görevini üstlendi. Demokrat Parti'nin kuruluşu ile siyasi yaşama adım atan Öncü, 25 yıla yakın ilçe başkanlığı yaptı. 
  Kamu hizmetinde görev alan Öncü, yaşamını özetlerken, “Elimden geldiğince faydalı işler yapmaya çalıştım. 17 sene Ziraat Odası Başkanlığı, 10 sene İl Genel Meclisi Üyeliği, 2 yıl İl Genel Daimi Encümen Üyeliği, 5 yıl İller Bankası Aydın Delegeliği gibi görevlerde bulundum. 2005 yılında Doğru Yol Partisi İlçe Başkanı iken siyaseti bıraktım. Daima devletim, milletim ve Atatürk için kalbim çarpıyor” dedi.

81 YIL SONRA O GÜNÜ DÜN GİBİ ANLATTI

Atatürk’ün Nazilli’ye gelişini canlı gören son isimlerden biri olan Hasan Öncü, o günleri anlatırken o günkü gibi duygulanıp aynı heyecanı 81 yıl sonra da yaşıyor. Nazilli İstasyon Meydanı'na adım atan Atatürk’ün gelişini dün gibi anlatan Hasan Öncü, şu ifadeleri kullandı: “Nazilli Ortaokulu'nda 12 yaşındaydım. Atatürk’ün Nazilli’ye geleceği konuşulmaya başlandı. 'Atatürk’ü nasıl görebiliriz?' mevzusuna kafa yoruyoruz. Okul tatil değildi. Nasıl görebiliriz? Okula gittik. Okulda Beden Eğitimi Öğretmenimiz Neşat Öngen aynı zamanda Müdür Yardımcısıydı. İctimaya geçtik. Yaş olarak da, cüsse olarak da en küçükleri benim.  Geldi benim kolumdan tuttu. Beni bir köşeye ayırdı. Sonra yanıma seçtiği öğrencileri de yollamaya başladı. Biz 30 kadar öğrenci olduk. Bizi aldı Uzun Çarşı’ya çıktık. İstasyon Meydanı'na doğru yürüdük. Hiçbir şeyden haberimiz yok. Nereye gittiğimizi bilmiyoruz. İstasyon Meydanı'na yaklaşınca İstasyon meydanı bir sel gibi. İnsan kalabalığı dolmuş taşmış. Anladık ki biz Atatürk’ü karşılamaya giden bir grup olarak seçilmişiz.”

“NAZİLLİ’YE VERDİĞİ ÖNEMİ ANLATTI”

Atatürk’ü büyük bir heyecanla beklediklerini söyleyen Öncü, “Tren geldi. Ben üç sıralı bir karşılama grubunun birinci sırasının birinci talebesiydim. Küçüktüm. Atatürk’ü o şekilde gördüm. Burada fotoğrafı da var. Biz karşıladık. Biz yerimizi almıştık. 3-5 metre ileride trenden indi. Ben karşılama grubunda birinci sıranın birinci talebesiydim. Selamlaya selamlaya önümüzden geçti. Fotoğraf çekildi orada. Sonra Halk Evi'ne girdi. Sümerbank Fabrikası'na gitti. Orada balkon konuşması yaptı. Oranın Nazilli’nin geleceğine ışık tutacağını, çok önemli olduğunu ve Nazilli’ye çok önem verdiğini söyledi” dedi.

"ATATÜRK SEVGİSİ BİR HAZİNE"

Atatürk’le ilgili sözlerini sürdüren Öncü, “Güler yüzlü, daima sevecen bakışlı bir Atatürk gördüm o gün. Milletini, halkını,  vatanını neden ve ne derece sevdiğini o gün anlamıştım. Çünkü zaten sonraları da öğrendim bunu, 'Atatürk’le karşı karşıya gelen kim olursa olsun bir iki dakika göz göze gelemez' derlerdi. Çünkü o kadar keskin, etkileyici bakardı. Bugün gözümün önünde neyse, o gün de öyle olmak suretiyle çok iyi içime yerleştirdim. Atatürk sevgisi tükenmez bir hazine olarak içimde yaşıyor. İfade ettiğim gibi Atatürksüz yaşayamıyorum. Bugün her yapılanı Atatürk’le değerlendiriyorum. Siyasetçileri değerlendiriyor, farklarına, benzerliklerine bakıyorum. Ama Atatürk gibi birini bulmak mümkün değil” diye konuştu.

İŞÇİLERİNE VEFA

Esençay Mahallesinde ana yoldan Dereköy’e giden 2 kilometrelik 5 metre genişliğindeki yolun parkeleme döşemesini üstlenen Öncü, bu yolun girişinde de oturma alanları, çocuk parkı, durak oluşturdu. Hem yanında çalıştırdığı işçilerinin kullandığı  yol ile işçilerine bir vefa örneği ortaya koyarken, hem de parka Atatürk’ün adını vererek ona olan sevgisini bir kere daha gösterdi. Yaptırdığı tabelaya "Ne Mutlu Atatürk'ü görene" ifadesini yazdırmayı ihmal etmeyen Öncü, “Bu piknik yeri ve Atatürk Parkı'nı yaptım. Hayatta diyebilirim ki beni mutlu eden bir şey varsa bu parktır. Gördükçe için rahat oluyor. Gam, kasavet gidiyor. Sık sık oraya gidiyorum. Herkes geliyor buranın fotoğraflarını çekiyor. Beğenip mutlu oluyorlar. Atatürk’ü çok iyi bilmemiz, anlamamız gerekiyor. Ben Atatürk için canımı vermeye her zaman hazır durumdaydım. O kadar seviyorum” ifadelerini kullandı.

ATATÜRK İÇİN YAZDIĞI ŞİİRİNİ PAYLAŞTI 

Öte yandan Öncü, Atatürk'ü gördüğü günü satırlarına yansıttığı şiirini de paylaştı. Öncü'nün "Atatürk'ü gördüğüm gün" başlıklı şiiri, şu şekilde:  Orta ikinci sınıf talebesi çocuktum,
On iki yaşımda çok küçüktüm, 
Karşılama grubuna seçilmiştim,
Atatürk’ü gördüğüm gün. Bilseniz ne çok sevinmiş, coşmuştum,
Meydanlarda durmadan koşmuştum,
Kanadım yoktu ama semalarda uçmuştum,
Atatürk’ü gördüğüm gün. Yaşa çok yaşa büyük Atam demiştim,
Ne bir damla su içmiş, ne bir lokma yemiştim,
Zaten kendimden geçmiştim,
Atatürk’ü gördüğüm gün. Güneş ışığı parlıyordu gözlerinden,
Hiç neşe, sevgi eksilmiyordu yüzlerinden,
Çok şey öğrenmiştim sözlerinden,
Atatürk’ü gördüğüm gün. Nazilli halkı doldurmuştu İstasyon meydanını,
Unutmak mümkün mü o muhteşem anımı,
Sevgisi işlemişti damarlarımda kanıma,
Atatürk’ü gördüğüm gün. İçimden çok hayaller kurmuştum, 
Yollarda yürürken sık sık durmuştum,
Var mıdır dünyada eşi diye sormuştum
Atatürk’ü gördüğüm gün.

Haber Videosu